Casino
Yılmaz Özdil 01 Ocak 1970
Ulaştırma bakanımızın oğlu Singapur’da kumar masasında yakalandı.
*
Akp’nin oyları en az beş puan artar gari.
*
Hatırlarsınız… Sayın ahalimizin kendi çocukları işsiz kalıyor, işsiz güçsüz kahvede oturuyor, Akp’nin oyları ufak ufak erimeye başlıyordu. İşte tam o sırada, asrın liderimizin çocuklarının gemicik aldığı ortaya çıktı. Akp oy patlaması yaptı.
*
N’oluyor demeye kalmadı, ulaştırma bakanımızın, enerji bakanımızın, orman bakanımızın çocuklarının hepsinin aniden armatör oldukları, filolar kurdukları, şilepler, tankerler, feribotlar aldıkları anlaşıldı. Akp üç bakan çocuğu sayesinde üç puan daha koydu.
*
Kuş gribi varken Akp hayli sarsılmıştı. Sayın ahalimiz tavuk yemiyor, kanatlılardan kaçıyordu, apartmanın çatısına kargalar tünüyor, su sıkın kovalayın diye itfaiyeden yardım istiyordu, kaz tüyü yastık bile kullanmıyordu, yumurta ticareti dibe vurmuştu. Şak… Mısır ithalatının gümrük vergisi yüzde 80’den yüzde 20’ye indirildi, sonra hemen yüzde 70’e çıkarıldı. Meğer bu indir-kaldır arasında, maliye bakanımızın oğlunun gemiler dolusu mısır ithat ettiği, likit yumurta işine girdiği, mısırları tavukları için ithal ettiği, yüzde 80’den 20’ye indirilen vergi katakullisiyle servet kazandığı ortaya çıktı. Sayın ahalimiz ayakta alkışladı, sırf bu ticari zekayı ödüllendirmek için Akp’ye üç puan daha verdi.
*
Bakın “mısır” dedim aklıma geldi… Sayın ahalimiz acaba kimi cumhurbaşkanı seçsek diye düşünüyordu. O dönemde… Abdullah Gül’ün henüz 14 yaşındaki oğlunun ticaret hayatına atıldığı, internet alışveriş şirketi kurduğu, bardakta mısır işine girdiği, alışveriş merkezlerinde stant açtığı ortaya çıktı. Abdullah Gül “oğlum Bill Gates’i örnek alıyor, finansörü annesi” diyordu. 14 yaşında sigortalı olmuş, Ankara Ticaret Odası’na kaydını yaptırmıştı iyi mi… Peki bu iş nasıl olmuştu? “Mezarda emeklilik kanunu” çıkmadan hemen önce, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı Ali Babacan’ın şirketinde 24 günlüğüne tırışkadan sigortalı yapılmış, bu “naylon sigorta” operasyonuyla “mezarda emeklilik”ten kurtulmuştu. Sayın ahalimiz bu manevrayı pek takdir etti… Kendi çocukları anca 65 yaşında emekli olabilecekken, henüz 14 yaşında patron olan bu çocuğa şapka çıkardı, babasını da Çankaya’ya çıkardı.
*
Bilahare… Asrın liderimizin küçük oğluyla büyük gelininin, Cihan Kamer’le ortak pırlantacı açtıkları ortaya çıktı. Bu pırlantacı biraderler, babalarının parası olmadığı için hayırsever bursuyla okumuşlardı. Ne mutluydu. Sayın ahalimiz kendi çocuğuna elmas broş takılmış kadar sevindi.
*
2013 yılına gelindiğinde Akp zorlanıyordu, kendi yaptırdıkları anketlerde bile iktidar olamıyorlardı. 17/25 lağımı patladı. Yatak odalarında para kasaları, ayakkabı kutuları, 700 bin liralık kol saatleri, dolar balyalı çikolata paketleri fışkırdı. Ekonomi bakanının oğlu tutuklandı, içişleri bakanının oğlu tutuklandı, toki bakanının oğlu gözaltına alındı. “Paraları sıfırladın mı” diyen babalar, gece gündüz sıfırlamasına rağmen hâlâ “30 milyon avro kaldı babacım” diyen oğullar ortaya çıktı. Böylece, kime oy versem diye düşünen sayın ahalimizin aklında en ufak bir şüphe bile kalmadı, Akp’li anketçileri utandırdı, Akp’ye görülmemiş derecede oy verdi.
*
Sayın ahalimizin yaptığına Akp’liler bile inanamamıştı. Hatta, Bilal bile şaşkınlığını gizleyemedi, “bu sonucu kimse beklemiyordu” dedi.
*
Açılım, saçılıma dönüştü, beşer beşer şehit tabutları gelmeye başladı. Akp alenen Pkk’ya gözyummuştu, bedelini yoksul ailelerin çocukları canıyla ödüyordu. E haliyle, acaba Akp’nin oyları düşer mi diye merak ediliyordu. Neyse ki… Akp’li bakan ve milletvekili çocuklarının bedelli askerlik yaptıkları ortaya çıktı, sayın ahalimizin yüreğine su serpildi, müsterih oldu. Akp’liysen canın sağolsun, garibansan, vatan sağolsun’du. Akp anketlerde yüzde 56’ya fırladı.
*
Ve nihayetinde… “Bahçesinde kızlı erkekli oturuyorlardı, yoldan çıkarım diye o üniversiteye gitmedim” diyen mutaassıp ulaştırma bakanımızın oğlu, kumar masasında otururken yakalandı.
*
Ha gayret kardeşim…
*
Hayırlısıyla bi mütedeyyin bakanımızın oğlu da kokain partisinde yakalandı mıydı, başkanlık sistemine geçtik demektir.
