« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

Orkun Özeller

03 Haz

2024

ÜLKÜCÜ HAREKET NASIL ENGELLENİR

03 Haziran 2024

Türkiye Cumhuriyeti Devleti özellikle 1950 yıllarda ABD ile oldukça yakınlaştı. Bu yakınlaşması sonucu ABD, ülkeyi komünistlerden yani SSCB’nden korumak maksatlı müşterek doktrinlerin Türkiye’de kullanılmasını sağlayan güçlü bir müttefik devlet oldu.

Özel Harp Dairesi de bu kapsamda gerekli eğitim ve teskilatlanmalari yapmaya başladı. Fakat yıllar sonra ABD hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı. Türkiye’ye öğrettiği doktrini Sovyetlere yönelik değil neredeyse kendi politikalarına karşı kullanacaktı. Evet Yunanistan’ın Kıbrıs hayali Türk Mukavemet Teşkilatının faaliyetleri nedeniyle suya düşmüştü.. Özel Harp Dairesi kontrolden çıkarak ABD’nin değil Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türkü’nün menfaatleri gereği kullanılmıştı. Bunun intikamı alınmalıydı.

İşte bunu da FETÖ denilen örgüt ve onunla iş birliği içinde olanlar sayesinde gerçekleştirecektir.Hepiniz çok iyi hatırlarsınız Kozmik Oda olayını; işte intikam, buraya girilmesi ile alınmış oluyordu. Kozmik Oda’da ne vardı? Türkiye, bir işgal ya da iç karışıklık ile karşılaştığında, güvenlik güçlerinin yetmediği durumda faaliyete geçmek üzere silahlı, özel eğitimli ve birbirinden haberi olmayan kişilerden oluşan bir teşkilatı yer altında uyutmaktaydı. Türkiye Cumhuriyetinin adeta sigortasıydı bu yapı. Bu olay konuyla ilgisi olmayan insanların Kozmik Oda’ya girerek tüm bilgileri ele geçirmesi ve teşkilatların da deşifre olmasıyla sonuçlanmış ve 70 yıllık birikim yok olup gitmişti. Bununla beraber ülkedeki neredeyse tüm STK’lar etkisizleşmiş ya da kontrol altına alınması sağlanmıştır.

Halkın bir işgal ya da kaos durumunda organize olabileceği bir yapı kalmamış gibi görünse de son olarak sigorta olarak görülebilecek bir yapı daha vardı. Üstelik bu teşkilat ülkesi ve bayrağı için seve seve ölüme gidebilecek olmasının yanında gerektiğinde çok rahat silah kullanabilecek insanlardan oluşuyordui ABD’nin ülkemizdeki emellerini yerine getirme girişiminde karşısına çıkabilecek bu yapıdan da rahatsız olması gayet normaldir. Bunu da 2021 yılının Eylül ayında terör örgütü olarak ilan edeceğini açıklayarak gösterdi. Bahsettiğimiz bu teşkilat tabii ki Ülkü Ocakları...

Ülkü ocakları bu ülkede kalan son sigortaydı denilebilirdi. Bu nedenle bu sigortanın da atması ve yok olması gerekiyordu. ABD milli menfaatleri gereği kendi işini kendi halletmediği gibi aracı taşeron yapılar kullanır. Ama bu yapıların tespit edilmesi durumunda ipin ucunun kendisinde olduğunun anlaşılmaması gerekir. Bunu da bir çok ara katman oluşturarak sağlamaktadır.

Şimdi konuyu daha iyi anlayabilmeniz için bir farazi örnek verelim.

Diyelim ABD Türkiye’deki adına “Ü” dediğimiz bir yapının ortadan kalkmasını istiyor; bunun için de bu yapıyı toplum önünde zararlı ve istenmeyen bir yapı haline getirmesi gerektiğine karar veriyor. Hemen elinin altındaki FETÖ unsurlarına görev veriyor ve şöyle söylüyor “Ü” yapısı sürekli size zarar veriyor, sizi mağdur ediyor ve bu nedenle daha önce “Ü”de görev yapmış şahıslara yönelik suikast ya da yaralama tarzı eylemler yapılması gerekiyor. FETÖ de bu işi vatan sevgisini her şeyden üstün gören başka bir unsura aktarırken “Ü” yapısının içinde yer almış a,b,c adlı şahıslara hadlerinin bildirilmesini istiyor. Bunun için de a,b,c şahıslarının hakkında PKK ya da FETÖ gibi örgütlerle bağlantılı oldukları şeklinde söylemler geliştiriyor. Bu söylemlere inanan o vatansever gençler artık görevi almıştır. Onlara göre devletin bekası için kardeş katlinin bile caiz görüldüğü bir töreye bağlı olduklarından dolayı a,b, c adlı şahıslar arkadaşları bile olsa onların ölmesini isteyecektir. Tutacakları torbacı diye nitelenen bir kiralık katille hiçbir günahı olmayan insanlar öldürülecektir.

Gördüğünüz gibi ABD bu cinayeti “Ü” için itibar suikasti olsun diye planlarken, birisi kendi cemaati için istedi, birisi vatan millet için gerekli gördü, birileri de para için icra etti. Neticede ABD amacına ulaşırken kimse onu sorumlu tutmadı, tutamaz da….

Konuyla bir ilgisi yok ama son dönemde saldırıya uğrayan pek çok Ülkü Ocakları başkanın olması ve bu saldırıların Ülkü Ocakları’ndan birileriyle bağlantılı olması nedeniyle kamuoyunun ve bazı siyasilerin de baskısıyla önümüzdeki günlerde Ülkü Ocakları kapanır ya da etkisizleşirse şaşırmayın.

Bu arada Devlet Bahçeli’nin söylediği “Sinan Ateş cinayetinin bir ayağı Ankaraysa bir ayağı da Pensilvanya’da” sözünü de yabana atmayın.

30 Mayıs 2024

Yazarın tüm yazılarını okumak için tıklayınız.

Ziyaret -> Toplam : 125,01 M - Bugn : 30468

ulkucudunya@ulkucudunya.com