Rıza Sarraf’ın Tanıklığı ABD Basını’nda
01 Ocak 1970
Amerikan basını, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde devam etmekte olan ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı, İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın da tanıklık yaptığı davaya yer vermeye devam ediyor.
New York Times gazetesinin davayı takip eden muhabiri Benjamin Weiser da haberinde, Sarraf'ın ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adını zikrettiği ayrıntısına yer veriyor. Haber şöyle devam ediyor: ”Sarraf, Erdoğan'ın Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın İran'la işlem yapması talimatını verdiğini, zamanın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın söylediğini kaydetti. Savcılar, davada Zafer Çağlayan ve Sarraf'ın rüşvet verdiği kişilerden biri olan Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın da suçlandığını ancak bu iki kişinin hala serbest olduğunu söyledi. Sarraf, sanık koltuğunda oturan Hakan Atilla'yaysa hiçbir zaman rüşvet ödemediğini ifade etti.”
Haberin yazarı Benjamin Weiser, davanın Türk basınında nasıl algılandığına ilişkin ayrıntılara da yer veriyor ve ”Türkiye'de Sarraf'ın suçlamalarına tepkiler sessizdi. Ana akım medya ve haber kaynakları genellikle davanın Türkiye'ye yönelik bir komplo olduğunu kaydeden hükümet çizgisinde yer aldı ve Erdoğan'ın da işin içinde olduğu şeklindeki en çok ses getiren iddiayı haber yapmadı. Çok sayıda Türk, davayla ilgili haber almak için sosyal medyaya yöneldi. Ancak kimileri, Sarraf'ın Erdoğan adını zikretmesiyle birlikte sessizliğe büründü” diyor.
Wall Street Journal ise Rıza Sarraf'ın dün mahkemede, İran'ın Amerikan yaptırımlarını delmesi için tasarlandığı iddia edilen plana zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onay verdiğini duyduğu şeklinde ifade vermesinin, iki NATO müttefiki ülke olan Amerika ve Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden olabileceğini yazıyor. Haber şöyle devam ediyor: ”Türkiye'deki resmi medya, davayı, Erdoğan'ı iktidardan uzaklaştırmak isteyenlerin bir komplosu olarak sunuyor. Amerikalı yetkililer bu suçlamaları reddediyor. Erdoğan ve müttefikleri, davayla ilgili kaygılarını, eski başkan Obama döneminin son yıllarında bozulan ilişkileri onarmaya çabalayan Trump Yönetimi'ne tekrar tekrar iletti. Sarraf'ın tanıklığıyla Erdoğan'ın adının davayla doğrudan ilişkisi ilk kez dile getirilmesi, bu çabaları zora sokabilir.”
Gazete, Hürriyet gazetesinden aldığı alıntıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AKP milletvekilleriyle kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmede davayla ilgili olarak, ”Ambargoyu biz ihlal etmedik. Davadan ne çıkarsa çıksın biz doğru olanı yaptık. Dünya ABD'den ibaret değil. Bizim İran ile ticari ve enerji konularına ilişkimiz var” şeklindeki sözlerine yer veriyor.
Washington Post da, altın tüccarı Rıza Sarraf'ın dünkü duruşmada, İran'ın milyarlarca dolarlık petrol gelirinin Amerikan yaptırımlarını delecek biçimde transferine olanak tanıyan planın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandığı bilgisinin kendisine verildiğini söylediğini yazıyor. Gazete, Sarraf'ın tanıklığının, Sarraf'ı serbest bırakmaları için üst düzey Amerikalı yetkililer arasında lobi yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adının ilk kez meseleye karışması anlamına geldiği yorumunda bulunuyor.
Sarraf'ın, para transferlerinin gizlenerek yasal altın ticareti gibi gösterilmesinin sağlanması ve böylelikle Amerikan yaptırımlarının delinmesi için oluşturulan milyar dolarlık plan dahilinde suçlu olduğunu kabul ettiğini hatırlatan gazete, Hakan Atilla gibi bankacılarınsa planı gizlemekle suçlandığını bildiriyor.
Habere göre jüriye dünkü duruşmada 2012 yılına ait olan ve Sarraf'ın para transferlerinde hangi bankaların kullanılacağıyla ilgili konuştuğu tapeler dinletildi. Sarraf, jüri üyelerine, zamanın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, kendisine, zamanın başbakanı Erdoğan ve Maliye Bakanı Ali Babacan'ın ‘bu ticareti başlatmak’ için onay verdikleri bilgisini ilettiğini söyledi. Gazete, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın dün yaptığı açıklamada New York'ta devam eden davayı ‘tiyatro’ olarak nitelendirdiği ve davadan ‘adalet’ beklemediğini söylediğini yazıyor ve Bozdağ'ın bu sözlerinin, Sarraf'ın Erdoğan'ın adının geçtiği tanıklığından önce geldiği ayrıntısına da dikkat çekiyor.