Lozan'da Man Adası var mıydı?
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
ABD Başkanı Trump, Kudüs'ü resmen İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını uygulamak için neden bugünleri seçti?
Trump'ın koltuğu sallanıyor da ondan! Koltuğunu kurtarması da ABD ekonomisini, siyasetini ve medyasını yöneten Yahudi lobisinin isteklerini yerine getirmesine bağlı!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Bölgede o kadar sorun varken, kendi iç sıkışmışlığını aşmak amacıyla alındığına inandığımız bu yanlış kararın bölgede tansiyonu daha da artıracağından endişe duyuyoruz." diyor.
Prof. Dr. Ahmet Uysal, "Trump, iç politikada zorlandığı ölçüde İsrail lobisini arkasına almaya çalışıyor. Plan, Trump'ın damadı Jared Kushner ve onun etrafındaki lobiler tarafından pişirilmiştir." görüşünde...
Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu ise "Trump, kendi siyasi iktidarını pekiştirmeyi ve korumayı hedefliyor." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Akif Okur da "Trump iç politikada en sıkışık dönemini yaşıyor. Kendisine destek arayışında... İsrail lobisinin iki ana talebi var. Biri İran meselesi, öteki ise Kudüs... Kudüs ile ilgili açıklamasının maliyeti daha düşük." dedi.
***
Kudüs meselesinden Lozan tartışmasına geçelim!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos ile görüştü.
Önce Pavlopulos, "Lozan Antlaşması iki ulusun ulusal topraklarının sınırlarını çizmiştir. İkili ilişkiler açısından hiçbir boşluk bırakmayan, tanımlanması gereken muğlak bölge sınırları taşımayan bir antlaşmadır Lozan Antlaşması. Bunun tartışılacak, reforme edilecek bir sözleşme olduğuna inanmıyoruz." dedi.
Tabii Pavlopulos, bu sözleri, Erdoğan'ın daha önce söylediği "Lozan güncellenmeli" sözleri üzerine gündeme getirdi. Yunan Savunma Bakanı Kammenos, "Öyleyse Sevr'e geri dönelim" diye cevap vermişti.
Batı Trakya'da yaşayan Müslümanların Lozan'a göre kendi müftülerini seçmeleri gerektiğini ama bunun uygulanmadığını ayrıntılarıyla hatırlatan Erdoğan yine bu bölgede "Türk" kelimesinin yazılmasına izin verilmediğini de ifade ederek güncellemeden bu konuları kastettiğini söyledi.
Pavlopulos ise "Hem hukuk profesörü hem devlet adamı olarak söylüyorum ki, bir anlaşmanın veya hukukun, hukuk ilkelerinin güncelleşmesi, reformu mümkün değildir. Biz var olan sözleşmeye yeni anlam ekleyen bir metin ekleyebiliriz. Fakat izin verirseniz anlaşmayı güncelleştirme, gözden geçirme, reforme etme gibi bir kavramı kullanmıyoruz genellikle." diye cevap verdi.
Erdoğan da "Ben hukuk profesörü değilim ama siyaset hukukunu iyi bilirim. Siyaset hukukunda da, bu belki hukukta yoktur; 'anlaşmanın güncelleşmesi' diye bir şart vardır ve bunu da biz yaparız. Yeter ki ülkeler bu konuda mutabık kalsınlar." diyebildi!
***
Peki Lozan'ın güncellenmesi nereden çıktı? Türkiye, Yunanistan'ın 2004 yılında Ege'deki Türk adalarını işgal etmesi, Lozan'a aykırı olarak Ege adalarını silâhlandırması gibi vahim konular neden gündemde değil? Bunlar gündeme getirilirse, Tayyip Erdoğan da Trump gibi iç politikada sıkışır da ondan mı?
Yoksa Kudüs konusu, İngiltere'nin bir kara para aklama merkezi olarak kullandığı Man Adası ile kurulan aile boyu ticari ilişkilerle ilgili tartışmayı gündemden düşürmeye yetmedi mi? Yoksa bu tür konular, Erdoğan'ın da koltuğunu mu salladı? Öyle ya "İspat ederseniz cumhurbaşkanlığından istifa ederim" demişti.
***
Gerçi Erdoğan, Lozan'ı, kendi döneminde Yunanistan'a terk edilen Türk adaları konusu Meclis'te tartışılınca gündeme getirmişti! 1765'te kurulan Man Adası Devleti'nin Lozan ile ilgisi yok tabii!
Fakat "Kendi iç sıkışmışlığınızı aşmak" amacıyla, uluslararası meseleleri, ulu orta tartışmaya açarsanız, cevabınızı böyle alırsınız!
"Siyaset hukukunda var, belki hukukta yoktur" ne demek Allah aşkına? Utandım!