« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

03 Ara

2008

Ali İhsan Sabis

01 Ocak 1970

Ali İhsan Sabis (Soyadı Kanunu öncesinde, Ali İhsan Paşa) (1882, İstanbul - 1957, İstanbul) 1. Dünya Savaşı'nda Irak cephesinde 6. Ordu'ya komuta etmiş, İngiliz'lerce tutuklanmasının ardından ilk Malta sürgünü olmuş, dönüşünde ve Büyük Taarruz öncesinde Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığını yürütmüş Türk askeri ve siyaset adamı. 1930 ve 40'larda Alman yanlısı, ırkçı ve Turancı fikirleri savunmuş ve bundan dolayı mahkûm olmuştur. Soyadını Irak'ta Kut savaşlarında İngilizlere ağır kayıplar verdirdiği Sabis mevkiinden almıştır.

Hayatı
30 Ağustos 1882 tarihinde İstanbul'da, Cihangir semtinde doğdu. İlk mektebi ve Beşiktaş Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra 1895 yılında Halıcıoğlu'ndaki Topçu okuluna girdi. 1901'de Harp Okuluna başladı ve 1904'te birinci olarak mezun oldu.

Dünya Savaşı
1. Dünya Savaşı'nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulundu (1915-1918). 1914'de Tortum'da yerel başarılarla başlayan komutanlığına, Sarıkamış, Dilman ve Van'da yenilgilerle devam etti. 9., 4. ve 13. Kolordu kumandanlıklarında bulundu. İran işgalinde görev aldı. 1918'de İran'daki Şehriban mevkiinde İngilizlere yenildiği halde kolordusunu kurtarmayı başardı. 2 Nisan 1918'de Ruslar'ın terkettiği harabe halindeki Van'a girdi. Aynı yılın Eylül ayında Halil Paşa (Kut) yerine 6. Ordu kumandanlığına getirildi.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi. Ateşkesten sonra İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler. Ali İhsan Paşa, bu isteği reddetti ancak hükümetin talimatı üzerine Musul'u bırakıp Nusaybin'e kadar çekildi.

Malta Sürgünü
Savaştan sonra İngiliz Yüksek Komiserliğinin talebi üzerine 23 Şubat 1919'da Konya'da tutuklanarak Malta'da enterne edildi. Kendisine yöneltilen suçlamalar Van, Musul ve Urmiye'de Hıristiyan katliamlarını bilfiil yönetmek ve ele geçirilen İngiliz savaş esirlerini öldürtmekti. İngilizler tarafından düzenlenen dosyasına göre Ali İhsan Paşa 1915 Nisan'ında Dilman Muharebesi ertesinde Van'daki Ermenilerin öldürülmesi, Haziran ayında Urmiye'de Hakkâri'den kaçmış olan 3300 Nasturi ile 700 Ermenini topluca katledilmesi, Temmuz'da Urmiye'de Fransız misyonuna sığınan 620 köylünün öldürülmesi, 18 Eylül'de aralarında Amerikalı gazeteci John Nooshy'nin bulunduğu 20 hasta ve yaralının hastaneden çıkarılarak öldürülmesi, aynı ay Musul'da 270 sivil Ermeni'nin öldürülmesi olaylarının faili idi.[1] Ancak savaş suçluları mahkemesi gerçekleşmediği için bu suçlamalar kanıtlanmadı. Ali İhsan Paşa Haziran 1921'de diğer Malta tutukluları ile birlikte salıverildi.

Kurtuluş Savaşı'nda
Dönüşünde (27 Eylül 1921), Kurtuluş Savaşı'na katıldı ve Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığına atandı. Daha kıdemli olması dolayısıyla cephe komutanı İsmet Paşa ile anlaşmazlık çıkardığından Büyük Taarruzdan önce görevden alındı ve emekliye sevkedildi (1922). Nutuk'ta kendisine ağır eleştiriler yöneltilmiştir.

Turancılık Kariyeri
2. Dünya Savaşı yıllarında, gazetelere askerlik konusunda yazılar yazıyor ve genellikle Nazi ordularının ilerleyişini alkışlıyordu. Türkiye savaşın sonuna doğru Almanya'nın karşısında yer alınca, tenkit yazılarıyla yetinmeyerek, başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet ve hükümet erkanına, suçlayıcı imzasız mektuplar göndermeğe başladı. Böylelikle 1922'de emekliye ayrılmasından önemli rolü oynayan, o zamanın Batı Cephesi komutanı İnönü'den dolaylı intikam almış oluyordu. Olayın tespitinden sonra, 24 Şubat 1944'de tutuklandı ve 10 Şubat 1947'de de sıkıyönetim mahkemesince 15 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. 1950 affında cezası sonuçları itibarıyla kaldırıldı. 1954'te 9. Dönem'de DP Afyonkarahisar milletvekili olarak Meclise girdi. Milletvekilliği bir dönem sürdü. 1957'de öldü.

ESERLERİ

Birinci Dünya Harbi
Harp Hatıralarım
Cilt: 1
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım) Dizisi

Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki hadiseler? Türkiye savaşa nasıl ve kimler tarafından sürüklendi? Müttefikimiz Almanların bu husustaki tesirleri nelerdi? İngiltere, Rusya ve Fransa'nın Osmanlı topraklarına yönelik planları? Ülkeyi yönetenler devlet mekanizmasını nasıl kullandılar? Dönemin bu ve benzeri bütün olaylarının içinde ve her kademede bizzat yeralan
yazar, yaşadığı ve şahid olduğu tarihi, siyasi, askeri hadiseleri büyük bir selahiyetle anlatmaktadır. Birinci cildi elinizde bulunan Ali İhsan Paşa'nın beş cilt olarak kaleme aldığı "Harp Hatıraları"nı, Tek Parti Döneminde yayınlanamayan üçüncü ve
dördüncü ciltleri de dahil olmak üzere, yakın tarihin karanlık bırakılmış yönlerine ışık tutar ümidiyle beş cilt halinde okuyucularımıza sunuyoruz.

Birinci Dünya Harbi
Harp Hatıralarım
Cilt: 2
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım) Dizisi

... İstanbul'dan Hasankale'ye ve Tortum'a, 1915'de Tortum muvaffakiyetleri, Dilman mağlubiyeti, Ermeni isyanı, Van'ın kaybolması, Tortum'dan Tatvan'a... Dönemin bu ve benzeri bütün olaylarının içinde ve her kademede bizzat yer alan yazar, yaşadığı ve şahit olduğu tarihi, siyasi, askeri hadiseleri büyük bir selahiyetle anlatmaktadır. İkinci cildi elinizde bulunan Ali İhsan Paşa'nın "Harp Hatıraları"nın tamamını yakın tarihin karanlık bırakılmış yönlerine ışık tutar ümidiyle beş cilt halinde okuyucularımıza sunuyoruz.


Birinci Dünya Harbi
Harp Hatıralarım
Cilt: 3
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım ) Dizisi


Bugün içinde bulunduğumuz durum sağlıklı bir değerlendirmeye, ancak kuvvetli olduğumuz dönemleri ve mazideki acı mağlubiyetlerimizin sebeplerini tetkik ederek, ibret almakla tabi tutulabilir. Bunun için Birinci Dünya Harbi'ndeki iyi ve fena hareketlerimizi, muvaffakiyetlerimizi ve mağlubiyetlerimizi dikkatle araştırmak lazımdır. Bu maksatla harp hatıralarımın üçüncü cildini
neşrediyorum. Muvaffakiyet Allahtandır.

Birinci Dünya Harbi
Harp Hatıralarım
Cilt: 4
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım) Dizisi


General Ali İhsan Sabis hatıralarının üçüncü cildini şu ifadelerle tamamlamıştı: "İran'dan nasıl çekildiğimizi, Ruslarla yaptığımız dümdar muharebelerini, Bağdat'tan bize doğru ilerleyen İngiliz kuvvetleriyle Şehriban civarında nasıl çarpıştığımızı ve tekmil 13. Kolorduyu Ruslarla İngilizlerin kıskacı arasından kurtararak Diyale nehrinin batı tarafına nasıl geçirdiğimi "Harp Hatıralarım'ın dördüncü cildinde tafsil edeceğim."
Yazar elinizde bulunan dördüncü ciltte, 9. Kolordu Kumandanlığından 4. Kolordu Kumandanlığına; 4. Kolordu Kumandanlığından 6. Ordu Kumandanlığına ve nihayet Haydarpaşa İstasyonu'nda tutuklanarak Malta adasına sürgün edilişine kadar uzanan bir seyir çizgisi içerisinde, işte bu hadiselere ışık tutmaya çalışmaktadır.


İstiklal Harbi ve Gizli Cihetleri
Harp Hatıralarım
Cilt: 5
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım) Dizisi


"Hepimiz bu fani dünyadan birgün göçeceğiz; yakın tarihin aydınlatılması işinden çekinmek, vatana faydalı değildir. İbret almak, dertleri gösterip devasını aramak vatandaşlık icabıdır. Meçhul hakikatler üzerindeki esrarlı perdeleri, tarihin tenviri için, yavaş yavaş kaldırmak, tarihin hakkını tarihe vermek zamanı gelmiştir. Hür fikir ve hür zihniyet yanında çalışır iken, uluyanlara rastgelmek
mümkündür. Bunlara "hoşt" demeye bile lüzum yoktur. İt ürür; kervan yürür. Zorluklardan, dikenlerden ve çakal ulumalarından endişe ederek vatana hizmetten çekinmek, hakiki vatandaşlığa sığmaz. Menfaat dinamosuyla müteharrik olanlar, bunu takdir edemezler.

İstiklal Harbi ve Gizli Cihetleri
Harp Hatıralarım
Cilt: 6
Ali İhsan Sabis
Nehir Yayınları / Ali İhsan Sabis (Harp Hatıralarım) Dizisi


"Bende artık bir kanaat hasıl olmuştu: Gerek Cephe Kumandanı ve gerek onun Erkanıharıp Reisi beni kızdırmak, izzeti nefsimi cerihadar etmek, istifaya mecbur eylemek için elbirliğiyle başkalarını tahrik ederek bir mesele çıkarmak istiyorlar. İsmet Paşa'nın sık sık, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesinde de bir komplo kokusu var gibi... İstifa etmeyeceğim; fakat maiyetimdeki
kumandanlardan aleyhime bir tahrik yapılır ise, o zaman vaziyet buhran kesbedecektir. Allah encamını hayır eylesin..."
Bu hatıralarımla yeni yetişen nesle ibaret levhaları gösterebilmiş, eskilere de tarihin karanlık sayfalarını tenvir edebilmiş isem, hayatımın son mükafatı olacaktır."

Ziyaret -> Toplam : 125,29 M - Bugn : 50257

ulkucudunya@ulkucudunya.com