İMAMZÂDE, Muhammed b. Ebû Bekir
Recep Cici 01 Ocak 1970
Rebîülevvel 491’de (Şubat 1098) Buhara yakınlarında Semerkant yolu üzerindeki Şarğ köyünde doğdu. Babasının görevinden dolayı İmamzâde lakabıyla anılmış olmalıdır. Doğduğu köyün adının aslında Çarğ olduğu ve Arapça’ya Şarğ şeklinde geçtiği kaydedilmekte (Yâkut, III, 276), İmamzâde’nin bazı kaynaklarda (Leknevî, s. 161) Semerkant civarındaki Cûğ adlı köye nisbet edilip Cûgi olarak anılmasının yanlış olduğu belirtilmektedir (Özel, s. 53). Semerkandî nisbesiyle anılması da (Taşköprizâde, s. 95) aynı hatadan kaynaklanmış olmalıdır. Kaynaklarda Rükneddin ve Mecdüddin lakaplarıyla da anılan İmamzâde’nin hocaları arasında Ebü’l-Kasım Ali b. Ahmed el-Kelâbâzî, Şemsüleimme Ebü’l-Fazl Bekir b. Muhammed ez-Zerencerî, Mecdüleimme Ebû Bekir Muhammed b. Abdullah es-Sürhaketî, Radıyyüddin en-Nîsâbûrî, Hâce Yûsuf el-Hemedânî gibi âlimler sayılmakta, Nîsâbûrî’den hilâfiyat öğrendiği, Hemedânî’den tasavvuf eğitimi aldığı kaydedilmektedir. Ta?lîmü’l-müte?allim müellifi Burhânülislâm ez-Zernûcî, Ubeydullah b. İbrâhim el-Mahbûbî ve Muhammed b. Abdüssettâr el-Kerderî onun yetiştirdiği talebelerden bazılarıdır. Abdülkerîm b. Muhammed es-Sem‘ânî kendisinden rivayette bulunmuştur. İmamzâde’nin Buhara’da müftülük ve vâizlik yaptığı, geniş bir mâlûmata sahip edip, şair, hayır sahibi, müttaki bir zat olduğu belirtilmektedir.
Eserleri. 1. Şir?atü’l-İslâm ilâ dâri’s-selâm. Bir ilmihal ve ahlâk kitabı olup ibadetler yanında gündelik hayata dair birçok konudaki sünnet ve âdâb hakkında bilgi verilmektedir. Diğer ilmihallerden farklı olarak ibadetlerle ilgili farz, vâcip vb. fıkhî hükümlere temas edilmeyen Şir?atü’l-İslâm Osmanlı âlimleri arasında çok rağbet görmüş, çeşitli şerh ve tercümeleri yapılmıştır. Hanîf İbrâhim Efendi, kapsadığı konular bakımından önemli olmakla birlikte çok sayıda münker hadisle asılsız haberin yer aldığı söylenen (Leknevî, s. 161) bu kitaptaki hadislerin kaynaklarını ve sıhhat derecelerini Gayetü’l-merâm fî ta?rîci e?âdîs_i Şir?ati’l-İslâm adlı eserinde tesbit etmiştir (yazmaları için bk. DİA, XVI, 40). Kütüphanelerde birçok nüshası bulunan eser Seyyid Alizâde’nin şerhiyle birlikte basılmıştır. Şerhleri. a) Yahyâ Halîfe diye bilinen Yahyâ b. Bahşî (ö. 840/1436), Şer?u Şir?ati’l-İslâm (Nuruosmaniye Ktp., nr. 2440, 2441; İÜ Ktp., AY, nr. 1108; TSMK, Revan Köşkü, nr. 1481; Süleymaniye Ktp., Fâtih, nr. 2664, Ayasofya, nr. 1881, Şehid Ali Paşa, nr. 1488, Süleymaniye, nr. 856). b) Seyyid Alizâde diye de anılan Ya‘kub b. Seyyid Ali er-Rûmî el-Bursevî, Mefâtî?u’l-cinân ve me?âbî?u’l-cenân (Şer?u Şir?ati’l-İslâm, İstanbul 1299, 1306, 1317, 1326; Şir’atü’l-İslâm Şerhi, trc. Naim Erdoğan, İstanbul 1977; Şir‘atü’l-İslâm Tercümesi [Seyyid Alizâde şerhi], trc. A. Faruk Meyan, İstanbul 1979). c) Kurt Mehmed Efendi, Mürşidü’l-enâm ilâ dâri’s-selâm (Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 505; TSMK, Medine’den Gelen Kitaplar, nr. 390; Brockelmann, GAL, I, 464; Suppl., I, 643). Tercümeleri. a) Ravzatü’l-İslâm fî tercümeti Şir‘ati’l-İslâm. Âbidî mahlaslı Bahri Efendi adlı bir şair tarafından 917’de (1511) yapılan manzum tercüme olup çeşitli yazma nüshaları mevcuttur (İÜ Ktp., TY, nr. 2193, 7158; Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 667; Beyazıt Devlet Ktp., Bayezid, nr. 1557; Nuruosmaniye Ktp., nr. 2059; Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 8737; ayrıca bk. Kayaalp, s. 45). b) Tercüme-i Şir‘atü’l-İslâm. Hacı Ahmed b. Seyyid el-Bîgavî’nin yaptığı tercümedir (Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Ktp., nr. 270; Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Şer‘iyye, nr. 387; İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. 232). c) Şir‘atü’l-İslâm Tercümesi. İmam Mustafa (Mustafa Dede) tarafından 1018’de (1609) tamamlanan manzum bir tercümedir (Süleymaniye Ktp., İsmihan Sultan, nr. 270; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1875). Bursalı Mehmed Tâhir, Mehmed b. İbrâhim adlı bir kişinin manzum tercümesine ait yazmanın Yahyâ Efendi Kütüphanesi’nde bulunduğunu söyler (Osmanlı Müellifleri, II, 54). d) Şir‘atü’l-İslâm: Müslümanın Görgü Kitabı (trc. Abdülkadir Akçiçek, İstanbul 1978). 2. ?U?udü’l-?a?a?id fî fünûni’l-fevâ?id (fî u?ûli’d-dîn / fî ?ilmi’l-kelâm). Manzum bir eserdir (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 640, vr. 62-95; Reîsülküttâb Mustafa Efendi, nr. 1176, vr. 97-139; Fâtih, nr. 3133). 3. Şürû?ü’?-?alât (Süleymaniye Ktp., Antalya [Tekelioğlu], nr. 849, vr. 54b-63a). Brockelmann’ın ?U?udün man?ûme min süneni Seyyidi’l-mürselîn adıyla zikrettiği eser (GAL Suppl., I, 643) ayrı bir kitap olmayıp Şir?atü’l-İslâm’ın başında müellifin eserini nitelemek için kullandığı bir ifadedir.