George Habaş
01 Ocak 1970
George Habaş, lakabı El-Hakim, Ağustos 1926 yılında Lidda (günümüzde İsrail’de Lod)’da doğan, ve 26 Ocak 2008’de Amman’da ölen Filistinli politikacı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) kurucusu ve eski genel sekreteri.
Gençliği
George Habaş, Grek Ortodoks kökenli tüccar bir ailenin çocuğu olarak Filistin’in Lidda şehrinde doğmuştur. Eğitiminin bir kısmını Kudüs’te tamamladıktan sonra Beyrut Amerikan Üniversitesinde Tıp okumak amacıyla Filistin’i terk eder. 1948 yılında ailesi Filistin’den Haganah tarafından Arap-israil savaşı sırasında sürülür. Neler olduğunu görmek için Lidda’ya geri döndüğünde, kendisini, mülteci konumuna düşen Filistinlilerin ortasında bulur ve acil olarak yaralıları tedaviye koyulur.
Ara verdiği Beyrut Amerikan Üniversitesindeki tıp eğitimine devam eder. Hani el Hindi ile beraber, İsrail ile uzlaşmış gözüken Arap yöneticilere karşı bir yer altı örgütü olan Fedailer Topluluğu’nu kurar. 1951 yılında, mezun olduktan sonra Ürdün Amman’daki mülteci kampında bir klinik kurar. Aynı yıl Konstantin Züreyk, Hani el-Hindi ve Wadie Haddad ile beraber Arap Ulusal Hareketini kurar. Sosyalist ve ulusalcı olan bu parti, tüm Arap dünyasının birliğini amaçlamaktadır. 1952 yılında İsrail İle Barışa Muhalefet Örgütünü kurar. 1955 yılında, Wadie Haddad ile birlikte Al Rai isimli dergiyi çıkartır. Kısa bir süre sonra bu dergi yasaklanır. Bu Dergi, Filistinli genç yazar Ghassan Kanafani tarafından Şam’da tekrar çıkarılır. 1957 yılında, Ürdünlü birkaç Cumhuriyetçi subayla birlikte Ürdün kralı Hüseyin’e karşı bir darbe girişiminde bulunur. Birleşik Arap Cumhuriyeti kurulduğu sırada Şam’a kaçar. Fakat Haddad tutuklanır ve üç yıl hapse mahkum edilir.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi
1958’de kurulan Suriye-Mısır birliğinin başarısızlığa uğraması sonrası Nasırcılık çok zayıflar ve 1963 yılında Baasçılık, Suriye’de iktidara gelir. 1964 yılında George Habaş ve arkadaşı Haddad, Beyrut’ta, Arap Ulusal Hareketi’nin askeri kolu olan Filistin İçin Dost Bölge Komutanlığı’nı kurarlar. 1967’de Altı Gün Savaşı nda Mısır’ın yenilgisi sonrasında Nasırcılık çöker. Habaş’ın hareketi bu sırada Ahmed Cibril’in Filistin Kurtuluş Cephesi ile, Marksist, Ulusalcı, silahlı bir hareket olarak kendisini tanımlayan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ni kurmak için birleşir. 1968 yılında George Habaş kısa bir süreliğine Suriye’de hapsedilir fakat hapisten kaçmayı başarır.
FHKC, bazen 1978 yılındaki Orly olayı gibi masumların da ölümüne neden olan uçak kaçırmalarıyla ünlenir. İlk uçak kaçırma eylemi 23 temmuz 1968 yılında İsrail şirketi El Al’a karşı gerçekleşir.
Örgüt 20 yıl boyunca Şam’da üs kurar ve İsrail devleti ve Batı çıkarlarına karşı mücadele eder. Fransız Gazetesi Le Monde’a göre İsrailliler, FHKC’yi 1980’yılında meydana gelen 2 kişinin ölümü 70 kişinin yaralanmasına neden olan Paris’teki Kopernik sokağındaki Sinagog saldırısını gerçekleştirmekle suçlamaktadırlar.[1] 1970’li yılların ortasında Habaş aktif olarak Ermenistan'ın Özgürlüğü için Gizli Ermeni Ordusu (ASALA)’nın Beyrut’ta kuruluşuna da katılmıştır.[2]
George Habaş’ın FHKC’si, Yaser Arafat’ın sağ kanat ulusalcı El-Fetih’inden ayrı olarak, Marksist eğilimi temsil etmiştir. Bu farklılık, iki liderin giydiği kefiye ile simgelenmiştir. Arafat, siyah kefiye giyerken, Habaş kırmızı kefiye giyer. 1980’li yıllarda Hamas gibi İslamcı akımların popülaritesinin artması sonucu, Filistin siyasetindeki bu yeni akıma karşı Habaş ve Arafat’ın hareketlerinin rekabetinde bir yumuşama görülmüştür.
Suriye ile ilişkileri iyi olan Ahmet Cibril, Suriye karşıtı bir tutum izleyen George Habaş’tan ayrılır.[3] 1968 yılında Cibril, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi- Genel Komutanlık'ı (FHKC-GK) kurar. Bu grup, Lübnan İç Savaşı sırasında İsrailli askerleri esir almasıyla bilinecektir. Müslüman olan Ahmed Cibril, Hristiyan bir Arap olan ve Filistin’in bağımsızlığı mücadelesine aynı zamanda bölgedeki Arap rejimleri ile karşı karşıya kalan George Habaş’a kıyasla, İslamcı hareketlerle ve Arap hükümetleriyle çok daha yakın ilişki kurar.[4].
1992 yılında Habaş, beyin felci geçirir ve Fransa’da tedavi görür. Bu durum Fransa’da politik skandala neden olur. Bu sebeple İsrail, Fransa’yı protesto eder. Fransa Dışişleri Genel Sekreteri ve birkaç üst düzey memur ile Fransız Kızıl Haç’ı yöneticisi bu durum üzerine istifa eder.
2000 yılı aralık ayında, Habaş, FHKC genel sekreterliğinden istifa eder. Birkaç ay sonra, İsrail ordusu, yerine geçen eski yardımcısı Ebu Ali Mustafa’ya suikast düzenler. Devrimci ideolojisi, kararlılığı ve prensipli tavırlarıyla George Habaş Filistin topraklarında saygın güçlü bir siyasetçi olmuştur. Habaş, 26 Ocak 2008 tarihinde, 81 yaşında Amman’da bir klinik’te kalp krizinden ölmüştür. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi(FHKC)’nin George Habash’ın ölümünün ardından yayınladığı yazı aşağıdadır: El-Hakim’in Yolculuğu: 1925-2008.[5].
El-Hakim Yoldaş, 1 Ağustos 1925’te Lod kentinde Filistin’de doğdu. O yıllarda, Filistin İngiliz mandası altında İngiliz sömürge yönetiminin kontrolündeydi ve Filistinliler bugün İsrail olarak bildiğimiz sömürgeci yerleşimciler projesinin baskısı altında idi. Dr. Habaş, Anglikan okulunda ve El-Lod ilkokulunda okudu, sonrasında ise Yafa Ortodoks okuluna ve Kudüs’te ortaokula devam etti. Lise eğitimini 1942’de tamamladı. Çocukluk yılları boyunca, Filistin’in somut koşullarından ve 1936 ve 1939 yılları arasında İngiliz sömürgeciliğine ve siyonist dayatmalara karşı patlak veren Filistin devriminden çok yoğun biçimde etkilendi. Liseden mezun olduktan sonra Yafa’ya dönen Habaş, iki yıl aynı okulda öğretmenlik yaptı ve 1944 yılında Beyrut’ta Amerikan Üniversitesi’nde tıp okumaya başladı. 1948 yılında, Habaş Yoldaş, Beyrut’ta öğrenci iken El-Nakba (Büyük Felaket) gerçekleşti. El-Nakba’da Dr. Habaş’ın ailesi de dahil olmak üzere 700 bin Filistinli evlerinden/anavatanlarından sürülerek mülteci haline getirildiler. Dr. Habaş, diğer Filistinli ve Arap yoldaşları ile birlikte, El-Nakba’ya karşı Arap Ulusal Hareketi’ni kurdu. Bu hareket, Arap dünyasında gençler, öğrenciler, aydınlar arasında kısa sürede yaygınlaştı ve sömürgeciliğe karşı bir cephe oluşturarak işgal altındaki Arap topraklarını özgürleştirmeyi hedefleyen ve silahlı mücadeleye dayanan ilk pan-Arap hareketi olarak tarihe geçti. Tıp okulundan mezun olduktan sonra, Habaş yoldaş, Arap Ulusal Hareketi’ndeki liderliğini sürdürürken aynı zamanda Ürdün’de Filistinli mültecilere hizmet veren kliniklerde şehit yoldaş Dr. Wadi’Haddad ile birlikte çalışmaya başladı.
1967 yenilgisinin ardından, Habaş ve yoldaşları Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ni kurdu. O dönemlerde Filistin devrimi yalnızca İsrail’in ve emperyalizmin saldırıları ile değil, Arap dünyasının gerici rejimlerinin ve gerici güçlerinin de korkunç saldırıları ile kuşatılmış durumdaydı. Ürdün’de Filistin hareketi, rejimini kendi elleri ile gerçekleştirdiği katliamlarla karşı karşıya kaldı ve Filistin devriminin yeni bir tabanının oluşturulacağı Lübnan’a göç etmeye zorlandı. Lübnan’da iç savaş ve İsrail işgali boyunca Dr. Habaş FHKC önderliğini sürdürdü. 1982 yılında ise, FKÖ ve FKÖ eylemcileri Lübnan’ı terk etmeye zorlandı. El-Hakim ve yoldaşları bu sürgünün ardından Şam’a gitti. Sözde ‘barış süreci’nin başlaması ile birlikte ABD Başkanı Ronald Reagan, Suudi Kralı Fahd’ın inisiyatifleri ve sözde Amman 1985 anlaşmasıyla ortaya çıkan tehlike ve tehditlere karşı Habaş yoldaş, Filistin içerisinde kurumlaşmasının korunması ve geliştirilmesi kadar Filistin devriminin varlığının sürdürülmesi üzerine de odaklandı.
1987 yılında, Büyük İntifada’nın patlak vermesi ile birlikte, Dr. Habaş, Filistin ulusal birliğinin sağlanması ve Cezayir’de Filistin Ulusal Kongresi’nin toplanması için mücadele etti. El-Hakim Yoldaş, gerek Beyrut’taki Filistinliler arasında gerçekleşen iç mücadeleler sırasında gerekse de sonrasında, her zaman ulusal birliği mücadelenin ve ulusal kurtuluş hareketinin devamı için gerekli bir koşul olarak algıladı. Habaş, Filistinlilerin iç çelişkilerinin askeri mekanizmalarla çözülemeyeceğini ve bu sorunun ancak ulusal kurtuluş hareketinin demokratik süreçleri ile çözümlenebileceğini belirtti.
1993 yılında Oslo anlaşması imzalandığında, El-Hakim Yoldaş, anlaşmaya karşı kitlesel bir muhallefet çağrısı yaptı ve FKÖ geleneksel liderliğinin bir yenilgi içerisinde olduğunu belirledi. Dr. Habaş, Oslo anlaşmasının temelde Filistin ulusal hareketinin merkezi önemli konularından biri olan geri dönme hakkını hedef aldığını söyledi. 1994 ve 1995 yıllarında Dr. Habaş, Oslo anlaşması süreci ile birlikte ortaya çıkan tehditlere karşı, geri dönüş hakkını savunmak için her yerde El-Awda komiteleri ve geri dönüş örgütleri kurulması, kampanyalar düzenlenmesi ve sürgündeki Filistin liderleri ve eylemcilerinin toplantılar örgütlemesi çağrıları yaptı. FHKC, Dr. Habaş’ın genel sekreter olarak katıldığı 6. Kongresi’ni 2000 yılında düzenledi ve Dr. Habaş genel sekreterlikten ayrıldı. Dr. Habaş, genel sekreterlikten, bir örgütte demokratik süreçler kapsamında liderliğin değişiminin örgütleri ya da hareketleri zayıflatması bir kenara güçlendirecek bir hareket tarzı olduğunu göstermek hedefi ile ayrıldı. FHKC, Dr. Habaş’ın varisi olarak Ebu Ali Mustafa’yı seçti.
2000’den 2008’e kadar, Dr. Habaş, El-Ghad El-Arabi Merkezi’ni kurarak çalışmalarını Amman’da sürdürdü. Amman’da eşi ile birlikte kızının yanında yaşadı.
El-Hakim yoldaş, tüm yaşamı boyunca, halkına yalnızca büyük bir adanmışlık ve dikkat göstermekle kalmadı, aynı zamanda sürekli ve açık biçimde devrimin geleceği ile halkının düşmanlarının planları ve tehditleri karşısında bilimsel bir bakış açısı ve analiz yeteneği geliştirdi. Filistin özgürleşene kadar yolunda yürüyeceğimiz El-Hakim, bize yararlanabileceğimiz ve öğrenebileceğimiz pek çok zengin deneyim miras bıraktı.
Dr. George Habaş’ın FHKC 6. Kongresi’nde yaptığı konuşmadan:
Yoldaşlar! Militanca yaşanan onyıllardan ve yaşadığım zengin deneyimlerden elde ettiklerim bana bahşedilmiş bir şey değildir. Bu deneyimlerin içeriğini ve derslerini tüm başarı ve hataları ile birlikte gözden geçirmek sizin ve gelecek nesillerin hakkıdır. Tarihin esiri olmak için değil, geleceği kurabilmek için gerekli önkoşul olarak ondan yararlanabilmek amacıyla tarihimizi en doğru biçimiyle okumalıyız. Bugün, dünün nitel bir genişleme halidir ki aynı zamanda, dün, yarının materyalist ve entelektüel kuruluşunu meydana getirir.