« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

15 Nis

2024

Abraham Lincoln

12.02.1809 – 15.04.1865 01 Ocak 1970

Abraham Lincoln, 12 Şubat 1809'da Kentucky Hodgenville yakınlarındaki Hardin kasabasında, çiftçilikle uğraşan Virginia‘lı Thomas Lincoln ile Nancy Hanks çiftinin ikinci çocuğu olarak hayata gözlerini açtı.

Sarah isminde bir ablası bulunan Lincoln'un Thomas Jr. isimli erkek kardeşi bebekken hayatını kaybetti. 1808 senesinde, Sinking Spring çiftliğini satın almış olan baba Thomas Lincoln, kısa bir zamanda borçları sebebiyle mahkeme kararıyla tüm mal varlığını kaybetti.

Bu iflastan sonra aile 1816 senesinde, Abrah yakınlarındaki bir tepede bulunan Perry Country‘ye (şimdiki adı Spencer Country), siper için kurulmuş barakaya benzer bir kulübeye taşınmak zorunda kaldı.

Aile, köleliğe karşı olduğu için büyük kiliseden uzaklaştırıldı. Bu bakış açısı içerisinde büyüyen Lincoln, küçük yaşlardan itibaren köleliğe karşı oldu ve dine karşı da aynı muhalefeti yürüttü, hiçbir kiliseye dahil olmadı.

1818 senesinde Lincoln 7 yaşındayken, annesi Nancy Lincoln bir çeşit süt hastalığından 34 yaşında yaşamını yitirdi.

Bu ölümden sonra yeniden evlenen babasının yeni eşi Sarah Bush Johnston‘un, kendi çocuğu gibi üzerine titrediği Lincoln'un üzerinde büyük etkisi oldu. Lincoln, üvey annesiyle iyi bir diyalog kurmasına rağmen, babasıyla ilişkisi gittikçe soğudu ve zamanla birbirlerinden uzaklaştılar. Sarah Johnston, yeni şeyler öğrenmeye hevesli olan Lincoln'un okuması için kendisini teşvik etti.

Ancak Lincoln, maddi imkansızlıklar sebebiyle okula gidemedi. 18 ay gibi kısa bir süre boyunca çevresindeki bazı eğitimli insanlardan dersler alan Lincoln, etrafından emanet edindiği kitapları okuyarak, açığını kapatmaya çalıştı. İncil, William Shakespeare, İngiliz ve Amerikan tarihiyle ilgili pek çok kitap okudu.

1830 senesine gelindiğinde, aile, Illionis'te bulunan Macon isimli küçük bir kasabadaki kamu arazisine taşındı. Macon'daki iklim şartlarının çalışmaya müsait olmaması sebebiyle, ertesi sene tekrar İndiana'ya döndüler. Burada, salgın hastalıkların sebep olduğu ölümlerin artması üzerine, tabut yapıp satmaya başladılar.

Sonrasında baba Thomas Lincoln ailesini, İllionis'e bağlı Coles kasabasında bir başka konuta taşıdı. İleride babası gibi çiftçi olmak istemeyen Lincoln, 1831 senesinde ailesinin yanından ayrılarak New Salem köyüne, Sangamon nehri yakınlarına yerleşti.

Burada kişisel eğitime devam etmenin yanında, Denton Offutt isimli bir iş adamının himayesinde, ticaret öğrenmeye başladı. Lincoln, arkadaşlarıyla birlikte New Salem'den aldığı malları, Sangamon ve Mississippi nehirleri üzerinden New Orleans‘a taşıyordu. Bu işi yaptığı sırada, New Orleans'ta ilk kez gördüğü köle pazarı Lincoln üzerinde çok büyük bir etki bıraktı. Köleliğe muhalif düşünceleri, gördüğü bu manzaralarla iyice pekişti. Toplumun sınıfsal ayrımlara girmesine, bazı insanların doğuştan insan haklarından yoksun kalmasına şiddetle karşı çıktı.

1832 senesinde 23 yaşında, İllionis Genel Meclisi'nin seferberliğiyle, bağımsızlık savaşı yanlısı Whig Party üyeliğine seçildi. Lincoln'ün siyasi kariyeri böylece başlamış oldu. Bu hareketin oluşum amacı, Sangamon nehrindeki gemi trafiğini kontrol altına almak suretiyle; civardaki az nüfuslu, yoksul bölgelerin, gelişmesini ve zenginleşmesini sağlamaktı. Lincoln, Kara Şahin Savaşı boyunca, İllionis milis kuvvetleri için kaptanlık yaptı. Meclisteki ve savaştaki faaliyetleriyle birlikte, eyalet çapında bir popülarite kazandı.

Savaştan sonra, 1836 yılında yine New Salem'de, şarküteri tarzında bir dükkanı yönetmeye başladı. Bu süreçte, Sir William Blackstone‘un İngiltere‘nin hukuk sistemini yorumladığı kitabı, “Commentaries on the Laws of England” isimli kitabını okuyunca, hukuka merak salan Lincoln, civardaki avukatlardan ödünç aldığı kitaplarla bu alanda kendini eğitti. Ertesi sene baro sınavını geçerek avukat olmaya hak kazandı. Sonrasında Springfield‘e taşınarak Stephen T. Logan isimli bir avukatın yanında stajyerlik yapmaya başladı. Burada eğitimini, pratik hukuk deneyimleriyle pekiştiren Lincoln, kısa bir zaman içinde dürüstlüğü ve doğruluğu sebebiyle tanınır hale geldi ve eyalet çapında başarılı bir avukat oldu.

1834 senesindeki ilk seçimleri kaybetmesini izleyen dört dönem boyunca, İllionis eyalet yasama meclisinde (İllionis Temsilciler Meclisi), Sangamon Whig temsilcissi vazifesini yürüttü ve meclisteki Whig yanlılarının liderliğine kadar yükseldi. 1837 senesinde, ilk kez köleliğe karşıt görüşlerini belirten bir protesto konuşması yaparak, meclisin hakszılık ve kötü bir siyaset anlayışıyla hareket ettiğini söyledi. 1842 senesinde Lincoln, demokrat eyalet denetmeni James Shields‘e yönelik eleştirel yazılar yazmaya başladı. Bunlar Sangamo gazetesinde, adı belirtilmeksizin yayınlanınca, Shields olayı araştırmaya başladı. Yazıların sahibinin Lincoln olduğu ortaya çıkınca, taraflar düelloya tutuştu. Fakat son anda düello durduruldu.

1842 senesinin Kasım ayında, Marry Todd ile evlenen Lincoln'ün, bu evlilikten dört erkek çocuğu oldu (Robert Todd Lincoln, Edward Baker Lincoln, William Wallace Lincoln, Thomas \”Tad\” Lincoln). Marry Todd, Kentucky'li aristoratik bir aileden geliyordu ve etrafında köle hizmetkarlarla birlikte büyümüştü. Çocuklarını da kendi gibi yetiştirmek istiyordu. Ancak Robert Todd haricindeki diğer oğulları delikanlılık çağına gelemeden hayatını kaybetti.

Yalnızca bireysel çabasıyla kendisini eğitebilmiş olan Lincoln, Robert Todd'un, modern okullarda iyi bir eğitim almasını istiyordu. Dolayısıyla oğlunu, önce Phillips Exeter Akademisi‘ne, sonrasında ise Harvard Koleji‘ne gönderdi. Lincoln, 1844 senesinde, Whig partisinden yakın arkadaşı William H. Herndon ile ortaklık kurdu. İkili ileriki senelerde, Rebuplican Party ‘nin (Cumhuriyetçi parti) ilk üyelerinden olacaklardı.

1847 senesinde, Birleşik Devletler Temsilciler Meclisi‘ne seçilen Lincoln, Whig partisinin lideri olan Henry Clay‘in çizgisini, kendi siyasi düşüncelerine oldukça yakın buluyordu ve onu politik idolü olarak görüyordu. Mecliste geçirdiği ilk dönemde, yeni bir siyasetçi olduğu için fazla ağırlığı ve etkisi yoktu. Ancak yine de, Amerika-Mexica savaşıyla ve kölelik kurumuyla ilgili Başkan James K. Polk‘a yönelik eleştirel görüşleri, dikkatleri üzerine çekmesine sebep olmuştu.

1848 senesinde, bir yasayla ilgili, “savaşın gereksiz ve anayasaya aykırı bir şekilde Birleşik Devletler Başkanı tarafından başlatıldığı” söylemini içeren bir düzeltme metninin oylamasında, 81 demokrata karşı yenilgiye uğrayan 82 Whig arasında yer aldı. Sonrasında Lincoln, mecliste yaptığı savaş karşıtı bir konuşmasında kullandığı ağır ifadelerle şimşekleri üzerine çekti.

Başkan Polk'un meclise gönderdiği barış anlaşması üzerine, ülkede gerilim gittikçe tırmandı. Gerillalar, savaş yanlısı devletçiler ve savaş karşıtları arasında büyük ihtilaflar yaşanmaya başladı. Hiçbir temsilci, Lincoln'ün düşüncelerine önem vermiyordu. Dolayısıyla Lincoln, bir sonraki seçimler için yeniden adaylığını koymamaya karar verdi.

Aynı sene yapılan seçimlerde, zalim bir general olan Zachary Taylor ve Başkan Polk aleyhine mücadele etti. Seçimi kazanan Taylor yönetimi, kendisine merkezden uzak bir görev vermeye kalkınca, İllionis'te elde ettiği siyasi kariyerini tehlikeye atmak istemeyerek politikayı bıraktı ve Springfield'e döndü.

Burada sıradan bir avukat olarak hayatını sürdürmeye başladı. Lincoln, İllionis eyaletinde geçirdiği 23 senelik hukuk hayatı boyunca, 5.100'den fazla davada avukatlık yaptı.

1854 senesinde kabul edilen Kansas-Nebraska Anlaşması‘nın, köleliğin yayılımını düzenleyen 1820 tarihli Missouri Uzlaşması‘nı ortadan kaldırmasıyla birlikte Lincoln, politikaya geri döndü. Senatoda, köleliğe izin veren eyaletlerle, köleliğe karşı çıkan eyaletlerin eşit sayıda senatörle temsil edilmesinin ortaya çıkardığı ihtilaf, herhangi birinin üstünlüğü ele geçirmesini önleyecek şekilde Missouri uzlaşmasıyla çözülmüştü. Fakat, Kansas-Nebraska anlaşması, bu düzenlemeyi bozmakla birlikte, köleciliğin yayılımına müsaade ediyordu. Demokratlar arasındaki en güçlü isim olan Stephen A. Douglas, ünlü “popular sovereignty” (popüler egemenlik) ismini verdiği düzenlemesiyle, her eyaletin kendi kararını kendisinin verebilmesini savunan görüşünü ortaya attı. Sonuç olarak, her iki taraf arasında gerilim had safhaya ulaştı.

Bunun üzerine, aynı çizgide yer alan görüşlerini yeniden kurgulayıp, daha modern söylemlere dönüştüren eski Whig, Free Soil, Liberty ve Democratic partilerinin eski savunucuları biraraya gelerek, 1856 senesinde, Republican (Cumhuriyetçi) partiyi kurdular. Lincoln de bu sürecin içinde yer aldı. 1858 senesinde Lincoln, Stephen A. Douglas'ın karşısında, senato seçimlerine adaylığını koydu. Bu süreçte, iki tarafın birbirleri aleyhine yaptığı karşılıklı konuşmalar, atışmalar tarihe geçti. Lincoln seçimi kaybetti fakat kölelik ve savaş aleyhine sarf ettiği sözlerle kamuoyunun dikkatini çekmeyi başardı. Böylece 1860 seçimlerinde görüşlerini paylaşan kesimin desteğini aldı.

1860 senesinde yapılan Birleşik Devletler başkanlık seçimlerinde çoğunluğu elde eden Abraham Lincoln, Amerika'nın 16. başkanı oldu. Seçimlerden sonra başkanlık koltuğuna oturan Lincoln'un ilk işi, Cooper Union söylevini, özellikle köleliği savunan eyaletlerin dikkatine sunmak oldu. Bunun üzerine, zaten kuzeyli Lincoln'ün başkanlığa gelmesini sindirememiş olan Güney Carolina eyaleti birlikten çekilme kararı aldı.

Güney Carolina'yı izleyen Mississippi, Florida, Alabama, Georgia, Lousiana ve Texas eyaletleri biraraya gelerek, “Confederate states of America” (Amerika Konfedere Devletleri) isminde yeni bir birlik kurdular. Sonrasında Kuzey Carolina, Tennessee, Virginia ve Arkansas da aynı şekilde birlikten çekildiklerini açıklayarak, yeni kurulan konfederasyona bağlandılar.

Richmond‘u başkent olarak ilan eden konfederasyonun anayasasının bir maddesinde, köleliğin, beyaz ırkın zenci ırk üzerindeki doğuştan üstünlüğü olduğu belirtiliyor ve bu nedenle iki ırkın haklarının hiçbir zaman eşit olamayacağı vurgulanıyordu.

Washington‘a gelen Lincoln'ün ilk işi, öncelikle Güney eyaletleriyle uzlaşmaya çalışmak oldu. Lincoln, hiçbir eyaletin diğerlerinin onayı olmadan birlikten ayrılamayacağını düşünüyordu. Ancak, 12 Nisan 1861'de, konfedere devletlerin oluşturduğu milis kuvvetlerin Fort Sumter‘a saldırmasıyla birlikte, Birleşik Devletler tarihinin en önemli krizlerinden biri olan Amerikan İç Savaşı (kuzey-güney savaşı da denilebilir) başladı. Bu gelişmeden sonra Lincoln, 75 bin gönüllü askere bir çağrıda bulunarak, birliğin bozulmaması için ayrılık yanlısı isyanın bastırılması ve özellikle güney eyaletlerinin abluka altına alınmasını istedi.

Başkan, savaşın ancak dikkatli ve hatasız bir şekilde kontrol altına alınmasıyla, birliğin bozulmasının önüne geçileceğini düşünüyordu. Fakat bu düşüncesinin karşısındaki tek zorluk savaş değildi. Savaş meydanlarında sergilenen çabanın yanı sıra, özellikle senatodaki kendi kabinesinin ve radikal Cumhuriyetçilerin muhalefetiyle de başa çıkmak gerekiyordu. Ayrıca, eşi hakkında çıkan dedikodular sebebiyle, eşinin erkek kardeşleri de Lincoln'e cephe alarak, konfederasyon ordusuna geçmişti.

Birliğin yeniden sağlanması için askeri taktikler de ortaya koyan Lincoln, çok riskli bir karar alarak, ordusunu zafere götürme becerisine sahip olamadığı gerekçesiyle, ünlü general George B. McClellan‘ı vazifesinden aldı (McClellan, aynı zamanda bir Demokrat'tı ve Lincoln'ü gereksiz yere savaşı uzatmakla suçluyordu).

22 Eylül 1862'de Lincoln, konfedere devletlere son bir çağrıda bulunarak, sene sonuna kadar birliğe geri dönmelerini istedi. Bu dönüşü sağlamak için de köleliği kaldırmaya yönelik bir bildiri olan “Emancipation Proclamation“ı (Özgürlük Bildirgesi) yayınlayacağını açıkladı. Sözkonusu bildirgeyle, tüm eyaletlerdeki köleler azat edilmiş sayılacaktı. Bu durum her eyaletin kendi içinde ayrıca karışıklık yaşamasına neden olacaktır.

Lincoln, 1 Ocak 1863'de Emancipation Proclamation'ı yayınladı. Aynı sene, hitabet sanatındaki hünerini ortaya koyan ünlü Gettysburg Address konuşmasını yaptı. Bu nutukta, Birleşik Devletlerin bölünmesine sebep olan, eyaletlerin ya da kölelerin hakları üzerindeki fikir ayrılıklarının, uzlaşılarak aşılması gerektiğini vurguluyordu.

1863 senesinde, birlik kuvvetlerinin Gettysburg, Vicksburg ve Chattanooga‘yı ele geçirmesiyle birlikte, savaşın sonlarına gelinmeye başlandı. Ertesi sene, general Ulysses S. Grant‘ı ordu komutasına getiren Lincoln, 4 Mart 1865 tarihinde, ikisi dışında tüm eyaletlerde seçimleri kazanarak, tekrar Birleşik Devletler Başkanı seçildi. Yeni başkanlık döneminin açılışında yaptığı “hiçkimseye kötülük, herkese iyilik” temasını vurgulayan konuşmasıyla da tarihe geçti. 9 Nisan 1865 tarihinde ise, General Robert E.Lee‘nin konferede eyaletler ordusunun Appomattox'ta kuşatılmasıyla, güney teslim oldu ve savaş sona erdi.

Abraham Lincoln, 14 Nisan 1865'de, Washington, D.C.'deki Ford Tiyatrosu‘nda sunulan “Our American Cousin” (Amerikalı Yeğenimiz) isimli bir oyunda tanınmış bir aktör ve aşırı güneyli bir konfedere devletler casusu olan John Wilkes Booth tarafından başından vurularak öldürüldü.

Aslında Booth'un ilk planı, Lincoln'ü kaçırıp, güneyli esirlerin iadesi koşuluyla salıvermekti. Fakat sonradan planını suikaste çevirdi. Locanın arkasına saklanan Booth, oyunun en eğlenceli yerinde silahını ateşleyecek ve yükselen kahkahaların yardımıyla ateş sesi duyulmayacak, o da bu sayede kaçabilecekti. Planı hazırlarken oyunu defalarca seyretmiş; en komik sahnelerin zamanını dikkate almıştı. Ayrıca başkanı dışarıdan görebilmek için, locanın giriş kapısına küçük bir delik açmıştı. O akşam tiyatroya yakın koruması Ward Hill Lamon‘u almadan giden Lincoln, eşiyle birlikte oyunu balkondan izlemek için yerine oturdu.

Yanlarında, General Grant ile eşi ve Binbaşı Henry Rathbone da bulunuyordu. Tam da planladığı gibi, oyunun en çok gülünen sahnesine gelindiğinde locaya giren Booth, Lincoln'e doğru bir el ateş etti. Başının sol tarafından vurulan Lincoln yere yığıldı. Üstüne atılan binbaşı Rathbone'u da bir bıçak darbesiyle saf dışı eden Booth, locadan sahneye atladı ve arka kapıdan kaçtı. Aynı gece, başkan yardımcısı Andrew Johnson ve Dışişleri bakanı William H. Seward da suikaste uğramış; fakat şans eseri kurtulmuşlardı.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,65 M - Bugn : 57158

ulkucudunya@ulkucudunya.com