Bertrand Russell
01 Ocak 1970
Ünlü İngiliz filozofu.
Mantık ve matematik alanında çığır açıcı çalışmalar gerçekleştiren Bertrand Russell, Whitehead'le birlikte Principia Mathematica adlı ünlü matematik kitabını yazmıştır. O, matematiksel mantık alanındaki çalışmalarını daha sonra felsefe alanına yansıtmış ve bu çerçeve içinde mantıksal atomculuk öğretisini geliştirmiştir. Buna göre, Russell sisteminin en basit tümcelerine atomik önermeler adını vermiş ve bu önermeleri, daha kompleks tümcelere karşılık moleküler önermelerden ayırmıştır. O, moleküler önermelerin birbirlerine ve, veya, ise, ancak ve ancak gibi mantıksal eklemlerle bağlanan atomik önermelerden meydana geldiğini söylemiştir.
Russell söz konusu mantıksal öğretiyle, belli bir metafiziksel görüşe ulaşmıştır. Başka bir deyişle, onun mantık öğretisiyle metafiziği arasında çok yakın bir ilişki vardır. Ona göre, biz söz konusu matematiksel mantıktan, felsefi analizden yararlanarak, dünyayı meydana getiren bileşenler hakkında sağlam bir fikir sahibi olabiliriz. O, matematiksel mantığının, dünyanın şeyler, bireyler, basit öğeler çokluğundan meydana geldiği inancı için sağlam bir destek olduğunu düşünmüştür. Dünya tek bir tözden oluşmaz, fakat çok sayıda ayrı ve tikel şeylerden meydana gelir. Üstelik, bu basit öğeler, idealistlerin düşündüğü gibi, tinsel bir yapıda değildir. Bunlar basit oldukları ve yalnızca var oldukları için, kendilerinde hiçbir niteliğe sahip değildirler. Onlar, olgular adı verilen kompleks yapılar içinde ortaya çıkar ve bunlardan bazıları fiziki, bazıları da tinsel bir nitelik taşır. Bilgi kuramı bakımından ampirizmi benimseyen Russell, betimleme yoluyla bilgi ve tanışıklık yoluyla bilgi olmak üzere iki ayrı bilgi türünden söz etmiş ve bunların deneysel bilgimizin temelini meydana getirdiğini savunmuştur.
Russel'ın Yaşam Öyküsü
Russell, aristokrat bir ailenin en küçük oğlu olarak 1872 yılında dünyaya geldi.
Doğduktan iki yıl sonra annesini ve iki kız kardeşini difteri hastalığından kaybetti. İki yıl sonra da babasını kaybeden küçük Russel'ı büyükannesi yetiştirdi.
1890 da Cambridge'te Trinity College'da önce matematik daha sonra da felsefe eğitimi gördü.
İlk çalışmalarındaki idealizm etkisi vardı. 1898'in sonundan itibaren, dostu G. E. Moore ile birlikte idealizme karşıt bir görüş benimsedi.
1900'de Paris'te, İtalyan matematikçisi Giuseppe Peano, onu yeni mantığın analitik gücü konusunda ikna etti. Böylece, mantığı geliştirmeye ve matematiği de mantığa indirgemeye çalıştı.
Alfred North Whitehead ile birlikte, 1910-1913 arasında, Principia Mathematica'nın üç cildini yayımladı.
Daha sonra biçimsel araştırmalarındaki katılıktan uzaklaşarak, kendini dil ve bilgi felsefesine adadı
Birinci Dünya Savaşı sırasında, barış yanlısı tutumu ve savaşa karşı çıkanlarla dayanışma içinde olması yüzünden, 1916'da, Trinity College'daki görevinden uzaklaştırıldı ve 1918'de, altı ay Brixton Hapishanesi'ne kapatıldı.
1927de, Eğitim Üzeri ne'deki ilkelerin pedagojik ve ahlaki sonuçlarını uygulamaya koyduğu bir okul açtı.
1931'de, Lordlar Kamarası'nda, erkek kardeşi Frank'ın yerini aldı.
1950'de, bütün çalışmaları Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı
Vietnam Savaşı sırasında, Jean Paul Sartre ile birlikte, savaş suçlarını ilan etmeyi üstlenen "Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesini" (Russell Mahkemesi) kurdu.
Seksen dokuz yaşında olduğu halde, Parlamento Meydanı'nda nükleer silahlanmaya karşı yapılan bir gösteri sırasında tutuklandı.
"Aşk ihtiyacı, bilim susuzluğu ve bütün acı çekenlerin yanında olmak." gibi üç tutkunun güdümündeki uzun bir ömürden sonra, 2 şubat 1970'te öldü
Bertrand Russell'in Siyasal Etkinlikleri
"İlimden Beklediklerimiz" adlı yapıtı 1948'de yayımlandığındı saygıyla karşılanmış ama pek sıcak bir kabul görmemişti. Bunun bir nedeni bilgi kuramı konusunun artık fazla ilgi çekmemesi bir başka nedeni de 2. Dünya Savaşı'nın yarattığı ortamdı. Büyük düş kırıklığına uğrayan Russell o sıralar felsefeyi etkileyen linguistik akıma da yakınlık duymuyordu. "My Philosophical Development" (1959; Felsefi Gelişimim ) adlı kitabıyla birkaç makale yazdıysa da bu dönemde artık felsefeden uluslararası siyasete yöneldi. Özellikle karısından ayrılıp ABD'li Edith Finch'le evlendiği 1952 den sonra yerleşik değerlerin savunulduğu çevrelerde saygınlığını yitirmeye buna karşılık bütün dünyada sol çevrelerde ve gençler arasında ünlenmeye başladı.
1954'te BBC'de yayınlanan ünlü "İnsanın Sorumluluğu" adlı konuşmasında Bikini Adası'ndaki hidrojen bombası denemelerini lanetledi. Bunu Nobel Ödüllü bilim adamlarının tepkisini dile getiren Russell-Einstein bildirisi ve her ikisine de başkanlık ettiği Doğu ve Batı dünyasından bilim adamlarının katıldığı I. Pugwash Konferansı (1957) ile 1958'de başlatılan Nükleer Silahsızlanma Kampanyası izledi. 1960'ta ise başkanlıktan ayrılarak kitlesel pasif direniş eylemleri düzenlemeyi amaçlayan daha militan yaklaşımlı 100'ler Komitesi'ni oluşturdu. 1961'de kansıyla birlikte önderlik ettiği kitlesel oturma eylemleri yüzünden 2 ay hapis cezasına çarptırıldı ama sağlık nedenleriyle cezası 7 güne indirildi. Russell Küba Bunalımı ve Çin-Hindistan sınır çatışmaları nedeniyle devlet başkanları ve dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U Thant nezdinde girişimde bulunabilecek enerji ve kararlılığı gösterdiği 1962'de 90 yaşındaydı.
Warren Raporu'nun yayımlanmasından sonra Kennedy suikastını araştıran komiteye başkanlık etti. Bu arada barışa yönelik çabalarını daha sistemli bir hale getirmek için 1963'te Bertrand Russell Barış Vakfı'nı ve Atlantik Vakfı'nı kurdu. Daha sonra ABD'nin Vietnam politikasına şiddetle karşı çıktı. Fransız varoluşçu düşünür Jean-Paul Sartre, Yugoslav tarihçi Vladimir Dedijer, Polonya asıllı yazar Isaac Deutcsher ve daha başka ünlülerin de katkısıyla Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesi'ni (Russell Mahkemesi) topladı.
Ölümünden önceki üç yıl içinde yayımlanan Otobiyografisi'si (3 cilt) nükteli, içtenlikli, sürükleyici anlatımıyla Russell'ın en güzel yapıtlarından biri oldu.
Bertrand Russell'in Mantık ve Matematik Anlayışı
Russell'ın matematik hakkındaki görüşleri mantıkçı ("mantıklaştırıcı") bir çizgi izler. Mantıkçılık matematiğin mantığa indirgenebileceği, bir başka deyişle, matematiğin mantıktan türetilebileceği görüşüdür. Russell, mantıkçı okulun kurucusu Gotlob Frege'nin 1903 tarihinde ikinci cildi yayımlanan Aritmetiğin Temel Yasaları adli kitabında aritmetiği türetmeye yetkin olarak tanıttığı mantık sisteminin en temel ilksavının tutarsız olduğunu göstermiştir (Kendi kendisinin elemanı olmayan tüm kümelerin elemanı olduğu bir kümenin varlığına izin veren Frege sistemi, böyle bir kümenin ancak ve ancak varolmaması koşulunda varolabileceği çelişkisini barındırmaktaydı; Russell bunu gösterdi.)
"Russell Açmazı" olarak da bilinen Russell'ın bu katkısı Frege'nin mantıkçı sistemini yıksa da kendisinin yeni bir mantıkçılığı savunmasını ve bu alanın en değerli yapıtlarından olan "The Principles Mathematics" (Matematiğin İlkeleleri, 1903) yayınlamasını engellememiştir. Ardından Cambridgeli matematikçi ve Felsefeci A. N. Whitehead ile birlikte kaleme aldıkları "Principia Mathematica"da (1910 1913; 3 cilt) ise Russell ve Whitehead Frege'nin sisteminin düştüğü çelişkiye düşmeyen bir sistem ortaya koydular. Russell-Whitehead sisteminin kendine özgü sorunları olsa da bu yapıtın matematik Felsefesi ve matematiğin temelleri gibi çalışma alanlarındaki önemli yeri tartışılmazdır.
Russell'ın felsefesinin tipik özelliği, kendisinin de kurucuları arasında sayıldığı modern biçimsel mantığı hemen her felsefe sorununda bir kılavuz yöntem olarak kutlanmasıdır. 1910'ların başlarında felsefi mantık alanında çalışmalar yapan Russell, gündelik dilin birçok kusuru olduğuna, bu kusurların da modem niceleme mantığının ışığı alanda gündelik dil önermelerinin mantıksal biçimlerini inceleyerek giderilebileceğine inanıyordu.
Kaynak: http://www.felsefe.gen.tr/bertrand_russell_kimdir.asp