« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 May

2007

3 MAYIS'I YAŞAMAK VE ANLAMAK...

Halit KÜÇÜK 01 Ocak 1970

Tarihin her döneminde yabancı güçler tarafından hedef olmuş olan Türk milleti 20.Yüzyılın ortasında İkinci dünya savaşının getirdiği bloklaşma sonucunda üzerinde yeni hesapların yapıldığı bir durumla karşılaşmış, bu seferde kominizm gibi bir tehditle karşı karşıya gelmiştir.Bu tehditleri Türkiye’de ancak Türk milliyetçileri kavramış ve kendilerine hedef ve görev olarak ''Türk Milliyetçiliği''ni seçmişlerdir, Rahmetli H. Nihal Atsız hocamız, rahmetli Başbuğumuz Alpaslan Türkeş ve yanlarındaki yüzlerce milliyetçiyle, bu dava uğruna yargılanmışlardır. Türk ve Türkçü olduklarını ve devletin yabancı güçler tarafından kuşatıldığını haykırmak; onların haksız yargılanmalarının sebebi olmuştur.

Bu dava uğruna sayısız zorluk çeken Türk Milliyetçileri tarihin her döneminde herkese karşı ve her şeye rağmen bu görevi büyük fedakarlıklar göstererek yapmışlardır. Ülküleri uğrunda hiçbir zaman yılmamışlardır, her türlü çileyi çekmekten kaçmamışlardır.

Türk olduklarını haykırdıkları için yargılanan bu vatan evlatları adalet önünde savaşlarını 3 mayıs 1944'te kazanmışlardır.3 Mayıslar “Milliyetçiler Günü” olarak, Türk Milliyetçilerinin yeniden doğuş günü olarak bir bayram coşkusunda kutlanmaktadır.

3 Mayıs 1944 hadisesinin üzerinden tam 62 yıl geçmiş olmasına rahmen, o denemde olduğu gibi bu dönemdede Türkiye, Türkçe ve Türklük sevdalısı insanların sesleri kısılmak istenmektedir. Türklüğün ve Türküm demenin başkaları tarafından nerdeyse yadırgandığı, Türkiye’nin ve Türk milletinin onurlu duruşunun ve milli davalarının çeşitli saldırılarla zayıflatılmaya çalışıldığı bu dönemde,

Türk milliyetçileri, bugünkü teslimiyetçi siyasi iktidarlara ve lobilere rahmen; toplumun ve devletin milli reflekslerindeki diri tutmaya çalışmaktadırlar.Bütün bu zorluklar 1944 ten beri Türk Milliyetçiliğinin ve milliyetçilerin makûs kaderidir.

Ekonomik, siyasal, ve jeopolitik konumdan çembere alınmak istenen Türkiye, bölücü terör unsurlarıyla, yalan soykırımlarla, Türk toprakları üzerinde büyük Yunanistan’ı, büyük Ermenistan’ı kurmak isteyen devletlerle, ABD, İsrail ve AB üçgeninde ve iç yapısındaki çıkar ve rejim çatışmalarıyla yıpratılmaya çalışılmaktadır…

Bütün bunların arkasındaki asıl neden ise, Orta Asya’daki Türk devletleriyle kucaklaşacak, milli ve manevi değerlerini en üst konuma çıkaracak, kısacası her yönden bölgede ve bütün dünya üzerinde güçlü bir Türkiye’nin doğmasının istenmemesidir.Çünkü bu dünya liderliğine oynayan güçlerin hiç birinin işine gelmemektedir.Geçmiş tarihte kıtalara hakim olan Osmanlı devletinin bir örneğinin daha doğmasından endişe etmektedirler…

Bütün bunlara rağmen, ne kadar büyük olursa olsun sorunlardan ürkmemek, sesimizi haykırdığımızda karşılaşacağımız suçlamalardan ve zorluklardan yılmamak lâzımdır.Bütün bu kuşatma ve saldırılar karşısında “Milli Mücadele” kapsamında Türk Milliyetçilerine yeniden görev düşmektedir.

Şu bilinmelidir ki; ne zaman, nerde, ne şekilde olursa olsun, ülküsünü yaşayan bizler her zaman Türk milletinin hizmetindeyiz…

Her alanda birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeye çalışan gençler olarak, ülkümüzü zirveye çıkarmaya inanmakta ve çalışmaktayız.Onun içinde ülkü birliği( www.ulkubirligi.org ) çatısı altında toplanarak büyük ülkü diyarına bir damla daha katkıda bulunmaktan mutluluk duyuyoruz…

“Bozkurtların ulumaya başladığı an, çakalların korkudan titrediği andır.

Ülkücülerin haykırmaya başladığı an, hainlerin korkudan titrediği andır…”

Bu fikir ve inançla, Türk Milliyetçilerin ve Yüce Türk Milleti’nin “3 mayıs Türkçülük bayramını ” yürekten kutluyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene … Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin.

Ziyaret -> Toplam : 125,35 M - Bugn : 108595

ulkucudunya@ulkucudunya.com