Aşık Ali İzzet Özkan
01 Ocak 1970
Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım
Al'İzzeti ancalardan
Elindeki goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım
Şarkışla’lı Ali İzzet Özkan adından çokça söz edilen bir halk ozanımızdır. 1902 yılında Şarkışla’nın Üğük köyünde doğdu. Belli bir öğrenim görmedi. Aşık Sabri den saz dersleri aldı. Ve küçük yaşlarda aşık oldu. 22 yaşlarında Adana'ya giderek Çukurovalı aşıklarla karşılaşmalar yaptı. Uzun yıllar yurdun çeşitli yerlerinde gezip dolaştı. Pek çok şiir söyledi. 500'ü aşkın şiiri vardır ve şiirlerini zaman zaman çıkardığı kitaplarda toplamıştır. Bazı türküleri de sanatçılar tarafından plağa okundu. Bunlar arasında “Şu Sazıma Düzen Ver, Mühür Gözlüm". Ali İzzet Özkan Konya da yapılan Türkiye aşıklar bayramına katılmıştır. Aşık 10 Ekim 1981 tarihinde bu dünyadan göçüp gider.
Kader Torbası
Kader torbasına elim uzattım
Tecelli kâğıdım karalı çıktı
Ömür defterine bir yol göz attım
Dertlerim içinde sıralı çıktı
Uğradığım pınar baştan kuruyor
Kader lamba yakmış beni arıyor
Kime iylik etsem bir taş vuruyor
Dostum düşman oldu ileri çıktı
Kader beni kaptan kaba aktardı
Kosa* idi bu dert bana yeterdi
Evvel bağımızda bülbül öterdi
Şimdi baykuş kondu haralı çıktı
Al’İzzet’i böyle kader ne yapsın
Böyle gelmiş böyle gider ne yapsın
Hasta can veriyor doktor ne yapsın
Ciğer parça parça yaralı çıktı
Muradın Alsın
Şu sazıma bir düzen ver
Teller de muradın alsın
Gel beni bir tenhada gör
Diller de muradın alsın
Elinden tutup gezelim
Harman döşe gül dizelim
Kalem ver adın yazalım
Eller de muradın alsın
Uğra bir gün bizim köye
Sana bakam doya doya
Dağ ceylanı in ovaya
Çöller de muradın alsın
Kehribar benler gerdana
Düzen düzmüş tane tane
Bazı bazı çık seyrana
Yollar da muradın alsın
Ali İzzet görüşelim
Bugün bayram barışalım
Aç göğsünü sarışalım
Kollar da muradın alsın
Gözlerin
Güzeller güzeli çarşıya çıkma
Çok sağlar mezara sokar gözlerin
Allah’ın seversen hışm ile bakma
Korkarım cihanı yakar gözlerin
Avrupa düveli hep verse malın
Kan dökerim yine vermem bir telin
Sakın camilere uğratma yolun
Çok namaz bozdurur çıkar gözlerin
Atatürk bakışlım ey kılıç kaşlım
Altın top yanaklım bir hoş gülüşlüm
Gümüş tepsi döşlüm çiçek kokuşlum
Yaz gülleri gibi bakar gözlerin
Ağ yüzüne kara benler ekilmiş
Sanki gökten yere yıldız dökülmüş
Al’İzzetî sorgulara çekilmiş
İdamına ferman okur gözlerin
Kıskanırım (Mühür Gözlüm)
Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım
Kavumundan akrabandan
Kardeşinden öz babandan
Seni doğuran anandan
Sakınırım kıskanırım
Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan hem kuzundan
Ben seni senin gözünden
Sakınırım kıskanırım
Havadaki turnalardan
Su içtiğim kurnalardan
Geyindiğim sırmalardan
Sakınırım kıskanırım
Al'İzzeti ancalardan
Elindeki goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım
Aşkın Polisleri
Aşkın polisleri tuttu yakamı
Ne alır canımı ne de el çeker
O zalim yar benden kesti selâmı
Ne bir mektup yazar ne de tel çeker
Girdi dil şehrine sevda taburu
Can yurduna hücum etti her biri
Keder denizinde umut vapuru
Ne batar kurtulur ne de yol çeker
Feleğinen geçinmiyor İzzetî
Çirkin huyları var kötü âdeti
Şu bendeki derdi ahı feryadı
Ne dağ taş götürür ne de kul çeker
Güzeldir
Güzele bakması çok sevap derler
Güzellere güzel bakmak güzeldir
Güzel yar sevenler cennetlik olur
Güzelinen yola gitmek güzeldir
Güzelin gün doğar güzel kaşında
Güzelin inci var güzel dişinde
Güzelinen güzel masa başında
Güzel güzel lokma yemek güzeldir
Güzelinen güzel gezmek ne güzel
Güzel adın güzel yazmak ne güzel
Güzelinen bade süzmek ne güzel
Güzelin elinden öpmek güzeldir
Güzelin nur damlar yanaklarından
Güzelin bal akar dudaklarından
Güzelin güzel tut parmaklarından
Güzellere hizmet etmek güzeldir
Güzellere bakan gözler ağrımaz
Güzel seven ölür ama çürümez
Ali İzzet güzellerden farımaz
Güzelleri candan sevmek güzeldir