Röportaj: Selami ÇALIŞKAN
16 Ocak 2007
“Kurban kesmek, insanları Allah’a yaklaştırırken insan psikolojisini de tedavi eder. İnsan, saldırganlık içgüdüsüyle doğar. Kurban kesenlerin, kan akıtmak suretiyle bu içgüdüleri törpülenir. İnsan rahatlar. Yani biz Müslümanlar bütün ibadetleri Allah’ın rızasını kazanmak, onun emrine uymak için yaparız.”
“Aslında Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur. Biz kurban keserek psikolojimizi tedavi ediyoruz. Kurban konusunda Batılı İslam düşmanları ‘Kan akıtılarak bayram mı yapılır?’ diyerek İslam’a saldırıyorlar. Biz de diyoruz ki: ‘Noel bayramını siz niye hindi keserek kutluyorsunuz? Hindi canlı hayvan değil mi?”
“Dini Hayatın Psiko-Sosyal Temelleri” adlı kitabın yazarı Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Ali Murat Daryal: "Kurban, kesen insanı tedavi eder" dedi. Prof. Dr. Ali Murat Daryal ile “Kurban kesmenin psikolojik faydaları”yla ilgili söyleşimiz şöyle sürdü:
Kurban nedir? Niçin kurban kesiyoruz?
Kurban kesmek, insanları Allah’a yaklaştırırken insan psikolojisini de tedavi eder. Biz Müslümanlar bütün ibadetleri Allah’ın rızasını kazanmak, onun emrine uymak için yaparız. Aslında Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur. Bütün mesele biz Müslümanların ruhi, bedeni ve zihni bir disiplin altında yaşama ihtiyacımızdır. Kurban konusunda Batılı İslam düşmanları "Kan akıtılarak bayram mı yapılır?" diyerek İslam’a saldırıyorlar. Biz de diyoruz ki: "Noel bayramını siz niye hindi keserek kutluyorsunuz? Hindi canlı hayvan değil mi?" Yol ayrımı bayram idrakiyle başlıyor. Kevser Suresi’nin 2. ayetinde "Rabbin için namaz kıl, kurban kes" diye buyuran Cenab-ı Allah Hac suresinin 37. ayetinde de buyuruyor ki: "Elbette onların (kestiğiniz kurbanların) etleri ve kanları Allah'a ulaşmaz. Ancak O'na sizin takvânız erişir" Burada Cenab-ı Allah, takvayı kurbanın eti ve kanı üzerine kurmuştur. Kurbanın kanını akıtmak vaciptir, etini dağıtmak sünnettir. İslam’ın hükmü budur. Siz kurbanı kesersiniz. Bir iş için içeri gidersiniz. Kuduz bir köpek gelir, kestiğiniz eti yer. Siz o eti yiyemez, toprağa gömersiniz. Sizin kurbanınız kurbandır. Çünkü kan akıtılmış, vacip yerine gelmiştir.
Kurban ile zekat arasındaki fark nedir?
Zekatta "Ne kadar çok paran varsa o kadar çok zekat" vermen gerekir. Kurbanda ise "Ne kadar zengin olursan ol, bir kurban kesmek"le yükümlüsün. Yani 5 milyarı olan da 5 katrilyonu olan da bir kurban kesmekle yükümlüdür. Biraz üşüten zengin ile orta halli biri aynı doktora gitse, doktor, muayeneden sonra zengine de fakire de aynı miktarda antibiyotik verse, zengin doktora dese ki: "Ben çok zenginim. Bana bu fakire yazdığın antibiyotiğin 100 mislini yazabilirsin." Doktor, zengin hastasına der ki: "Vücudunun antibiyotik ihtiyacının miktarı cebinde bulunan paranın miktarına göre değişmez. Fakir hasta ile senin vücudunun antibiyotik miktarına olan ihtiyacı aynıdır. Bu yazdığım antibiyotik her ikinize de iyi gelir."
Kurban kesmemizin hangi hastalığımızı tedavi ettiğini açıklar mısınız?
İnsanlar, saldırganlık iç güdüsüyle doğar. Kurban kesme ibadeti insanların saldırganlık içgüdüsünü törpüler. Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah buyuruyor ki: "Ben yer yüzünde bir halife yaratacağım" Melekler de Cenab-ı Allah’a: "Yer yüzünde fesat çıkaracak, kan akıtacak mahluklar mı yaratacaksın?" diye soruyorlar. Cenab-ı Allah: "Onlar, kan akıtmayacaklar demiyorum. Lakin benim bildiklerimi sizler bilmiyorsunuz" buyuruyor. İnsanda var olan bu saldırganlık içgüdüsünü tamamen söküp alamayacağınıza göre (Eğer söküp alırsanız, hayat mücadelesi biter) yapılacak iş, onu kendi sınırları içinde sağlam tutarak aşırılıklar ve taşkınlıklardan korumaktır. Kurban kesmek insanı rahatlatıyor. Adam öldürmekten nefret etmeyenler, insanları öldürürler. Hırsızlık yapmaktan nefret etmeyenler, hırsızlık yaparlar. Bir millet vatanına göz diken düşmanlarından nefret etmezse, vatanını koruyamaz. Kur’an’da (Fetih Suresi’nde ) Cenab-ı Allah buyuruyor ki: "O iman edenler (Müslümanlar) kafirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametli ve şefkatlidirler" Cemiyeti ayakta tutmak için nefrete önem vermeliyiz.
Birtakım yazarlarla sözde aydınların "Müslümanlar Kurban Bayramı’nda hayvan katliamı yapıyorlar" demelerini nasıl yorumluyorsunuz?
Senenin 365 günü hayvan eti yiyenlerin, böyle bir şey demeye hakkı yoktur. Bir şeyi saptırmak için, yalanlar ve yanlışlarla yola çıkıyorlar. Bir defa Müslümanlar et yemek için kurban kesmezler. Kurban kesecek kişi onun ciğerinden veya budundan birkaç lokma alır, gerisini dağıtır. Kurban kesen Müslümanlar kan akıtmaktan nefret ederler ve birbirlerini öldürmezler. Kurban kesmeyenler, kan görme ya da akıtma ihtiyaçlarını boks maçlarıyla, boğa güreşleriyle, benzeri bir takım sporlarla, birbirlerinin kanını akıtarak giderirler. Batı’da linç ve düello vardır. İslam Medeniyetinde yoktur.
Medyada "Kurban kesilmesini gören çocukların ruh sağlığı bozuluyor" yorumuna ne diyorsunuz?
Bu; "Hasta olan çocuğu hastaneye götürme. Oraları görürse çocuğun sağlığı bozulur" denilmesine benziyor. İğne vurulmaktan korkan hastaya iğne vurulmuyor mu? Çocuk kurban kesilirken hayvanın çektiği acıyı görecek ki, arkadaşına bıçağı saplamasın. Bundan daha tabi ne olabilir? Amerika’da, Avrupa’da her gün yüzlerce insan birbirini öldürüyor. Bazılarının hayran olduğu "Vahşi Batı Medeniyeti" bu! Medya çocukların ruh sağlığını düşünüyorsa vurdulu-kırdılı filmleri göstermesinler. Kurban hayata saygı ibadetidir. Mesela İslamiyet kuzu kurbanını yasaklamış. Cenabı Allah buyuruyor ki: "Benim için bile olsa yeni doğmuş 45 günlük kuzuyu kurban kesemezsiniz. Onun yaşama hakkını elinden alamazsınız" O yaşayacak. Hayatını ikmal edecek.
Hristiyanlar niçin süt kuzusu kesiyorlar?
Çünkü onların inancına göre "Allahın kuzusu İsa, kulların günahlarına karşılık kendini kurban etti, ‘çarmıha gerildi’ Allahın kuzusu İsa, kendini kurban ederse, başka kuzular niçin edilmesin? Diğerleri İsa’dan daha mı kıymetli?" Hürriyet gazetesinde Yorgo Kırbaki imzalı makalede diyor ki: "Allahın kuzusu İsa’nın Allah için kulların günahına karşılık kendini kurban etmesinin Sene-i devriyesinde, İsa’nın kendini kurban etmesini kuzu keserek canlı tutarız. Paskalya Bayramında yüzlerce binlerce kuzu kurban ederiz. Sonra onları çevirme yapar ve yeriz. Kuzu kurban edemeyenler de bakkala kasaba giderek kuzu eti alırlar. Onu yerler, içerler"
Eğer İslam "kuzu kesin" deseydi Hıristiyanların söyleyeceği bir şey kalır mıydı?
Kalmazdı. Çünkü kendileri de kurban ediyorlar. Allahu Teala kuzuya benzememesi için "Biz İsmail’e bedel olarak azametli büyük bir kurbanlık gönderdik" buyuruyor. Çünkü adamlar 45 günlük kuzuyu kurban ediyorlar. Bu bakımdan Allahu Teâlâ kurban ibadetiyle Müslümanlara ve insanlara hayvan haklarıyla ilgili son derece önemli tebliğ sunuyor. Bir Müslüman kuzu kurban edemez. Çünkü dünyaya gelen her canlının hayat hakkı vardır. Onun için Osmanlılarda kuzu kurban makbul değildi. Hatta bir ara yasaklanmıştı.
Osmanlı, Hristiyanlara benzememek için mi kuzu kesimini yasaklamış?
Hem Hıristiyanlara benzememek, hem de Allahu Teâlâ’nın hayat hakkı emrine uydukları için. Peygamber Efendimiz deve kesmiş. Onu da 5 yaşını doldurmadan kesemezsiniz. Şimdi 45 günlük süt kuzularını veya 15 günlük süt danasını kesiyorlar. Hayvanın yaşama hakkını elinden alıyorlar. Et bakımından da, süt kuzusu veya süt danasının kesilmesi büyük zarar ve ziyana yol açıyor.
İslam kültüründe kişinin bizzat kurbanını kesmesinin tavsiye edilmesinin sebebi nedir?
Çünkü bu bir tedavi. Kan akıtıldığını gören, bundan tiksiniyor. Kan akıtma içgüdüsü törpüleniyor. Bu olmasa ertesi gün bıçağı alır, birinin karnına saplar, bağırsaklarını dışarı döker. Adam bırakınız başkasını, kardeşini ya da annesini bıçaklıyor. Allah Amerika’yı kahretsin. Çocuklar Amerika’da yoldan geçen yaşlı bir profesörü öldürüyorlar. Polis, çocukları yakalıyor ve onlara soruyorlar: "Bu adamı niçin öldürünüz?" Çocuklar diyor ki, "Biz hiç ölen adam görmemiştik. Onu seyrettik." Peygamber Efendimiz Hz. Aişe’ye diyor ki, "Ya Aişe, bir kurban da sen kes. Kesemiyorsan başında bulun." Kurban bir tedavidir. Bir cemiyette gül bahçesi parklar olduğu gibi hastaneler de vardır. Bir cemiyet insanları tedavi etmek ister. Bu tedavinin yoları, ya kurbanla olur, ya Batı gibi boks maçları ile olur. Senede ringlerde veya antrenmanlarda ölenlerin sayısı 300 bin civarındadır. Düşününüz; 300 bin kişi yılda boks maçlarında ya da antrenmanlarda ölüyor. Beyin kanamasından gidiyor. Batı bunu niye yapıyor? İnsanların kan görme ihtiyacını karşılıyor. Daha büyük patlamalara yol açacak kan görme birikimini önlüyor. Tarihçi Karl Marks Gemberi diyor ki: "Kurban kesen milletler savaşlarda, kurban kesmeyenlere göre daha az kan akıtıyorlar. Haçlılar Kudüs’e girdiği zaman binlerce Müslüman’ı kılıçtan geçirdiler. Atların dizlerine kadar insan kanına battığı söylenir. Selahaddin Eyyübi, Kudüs’e girdiğinde, ‘İsteyen şehri terketsin. Kimseye dokunulmayacak, isteyen kalsın’ diyor. Ordusu da bu emre uyuyor. Yine Hz. Ebu Bekir’in orduyu sefere gönderirken meşhur hutbesi vardır: "Size saldırmayanları, hastaları, kadınları, yaşlıları ve çocukları öldürmeyin. Ağaçları kesmeyin, ekinleri yakmayın, hayvanları öldürmeyin…" diye devam eder. Karl Marks Gemberi diyor ki: "Hz. Ebu Bekir, böyle emretti İslâm orduları da asırlarca bu emirlere harfiyen uydular."
“Kurban kesmeyelim de yerine parasını fakirlere verelim" diyenlere ne diyorsunuz?
Cemiyette insanlar acayiptirler. Neye şartlanmışlarsa onu yaparlar. Batı’ya gidenler anlatıyor: "Adamdan bir kuruş yardım istesen vermez; ama aynı adam meyhanede bulunan herkese içki ikram edebilir." Batılı içkiye şartlanmış, biz kurban kesmeye şartlanmışız. Biz kurban kesmek yerine paraya dönsek, adam kurban da kesmez, para da vermez. Çünkü bu bir şartlanmadır.
Kurbanı bir Müslüman hafife alabilir mi?
Alamaz. Meselâ Hüseyin Hatemi çıkıyor; Kurban Bayramı için, "Kavurma Bayramı" diyor. Bir kere Kur’ân-ı Kerîm’de âyet olduğundan Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı gibi bana göre de kurban kesmek Müslümanlara farz olan bir ibadettir. Cenâb-ı Allah, Kevser sûresinin 2. âyetinde, "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" demiyor mu? Bu emir sadece Peygamber Efendimizi değil, bütün Müslümanları bağlar. Benim babam binbaşıydı. O, Konya’da, biz İstanbul’daydık. Maaşından aydan aya bize para gönderirdi. Teyzemin kocası da Baltalimanı Kemik Hastanesi Başhekimi idi. Oğlu Hüsnü’ye hergün kuzu pirzolası getirirdi. Bunu mangalda kızartırken, kokusu ve dumanı orta katta oturduğumuzdan bize gelirdi. Biz o kokudan ve dumandan etkilenirdik. Kız kardeşimle birlikte, "Anne, biz de et istiyoruz" diye ağlardık. Teyzemler bize et vermezdi.
Bunu niçin anlatıyorsunuz?
Şunun için. Çünkü benim babam binbaşıydı. Az da olsa evimize et giriyordu. Ama teyzemler hergün pirzola yiyordu. Ya evlerine hiç et girmeyenler?.. Ya sadece Kurban Bayramı’ndan Kurban Bayramına et yiyebilenler? Onların hali ne olacak? Ben kendimi misal veriyorum ki, başkasını örnek versem "Dedikodu yapıyorsun." Dersiniz. Hatemi gitsin gecekonduda yaşayan çocuğun yanında pirzola yesin, onun kan basıncını ölçtürsün. Psikolojisini tahlil ettirsin. Ondan sonra gelsin Kurban Bayramı ile alay etsin. Yahu senin elinde kurban gibi bir müessese var. Kurban olayını yıpratacağına: "-Türkiye’de ağzı sadece Kurban Bayramı’nda, yani senede bir gün et yiyebilen yetimler ve fakirler var. Bir milyon kişi kurban kesiyor. Eğer bir kurban yerine 3 kurban keserseniz, fakir fukara bol bol et yiyecek" deseler, bütün fakir fukara et yese, bundan kimin, ne zararı olur?
“Sokaklarda kurban kesilmesin" diye belediyelerin ceza kesmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bütün bunlar kurban düşmanlığıdır. Arabaların da sokaklara park edilmesini istemiyoruz ama belediyeler ve polis bunu önleyebiliyor mu? Adam gelip kavşağa park ediyor. Niçin kimse isyan etmiyor? "O mecburi durmuştur" diyorlar. Belediyeler kurban kesim yeri yaptılar da halkımız oralarda kesmediler mi? Zaten İslam kültüründe kurban kesen şahıslar bir çukur açarlar. Kanını, sakatatını, o çukura atarlar. Sonra üstünü örterler. Kurbanın kanına hürmeten üzerine ayakla basmayız. Toprakla örteriz. Hani adam kurbanlık koyunun yanında bıçağını biliyormuş da Peygamber Efendimiz o adama: "Hayvanı kaç defa öldürüyorsun?" diye sormuş. Çünkü Peygamber Efendimiz, kurbanlığa bıçağın gösterilmemesi gerektiği mesajını veriyor. Hayvanın gözünü bağlayacaksın. Kesmeden önce su içireceksin. Susuz ölmesin hayvan. İslam kültüründe zararlı hayvanların bile işkenceyle öldürülmesine müsaade edilmez.
Kurban kesmek insan ömrünü bereketlendirir mi?
Elbette bereketlendirir. Bakınız Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail’i kurban edecekti. Hz. İbrahim, Hz. İsmail’in boğazına bıçağı vurdu. Bıçak, Hz. İsmail’i kesmedi. Hz. İbrahim bıçağı taşa vurdu. Bıçak, taşı kesti. Bu sırada koç geldi. Allahu teala Hz. İbrahim’e: "Koçu kes, İsmail’i kesme" buyurdu. Yerine koç kurban edilen Hz. İsmail, 60-70 sene hayatta kaldı. Demek ki Hz. İsmail peygamberin ömrünü bereketlendirdiği gibi, kurban kesmek insanların ömrünü bereketlendiriyor. Hz. İsmail kurtulunca, çoluk çocuğu oldu. Hz. Muhammed (sav) Hz. İsmail’in (as) soyundan geliyor. Hatta Hz. Muhammed’e "İki kurbanın evladı" derler. Biri Hz. İsmail peygamber, biri de Peygamber Efendimizin babası Hz. Abdullah. Peygamber Efendimizin dedesi de Hz. Abdullah’ı kurban edecekti. O da Allah’ın emri ile 100 deve kurban kesilerek kurtulmuştur. Demek ki kurban insan ömrünü bereketlendirmekle kalmıyor, insan neslinin de artmasına vesile oluyor.
İslam’dan önce kurban kesiliyor muydu?
Kesiliyordu, ancak, İslamiyet önemli bir devrim yapmıştır. Araplar önce de kurban kesiyorlardı ama bir maddeden yapılan Hübel putunun önüne gidiyorlar, yine bir madde olan koyunu Hübelle kıyaslıyor, "Madde olan Hübel putu, madde olan koyundan daha üstündür" diyerek kurban kesiyorlardı. İslam gelince, görünmeyen, bilinmeyen, ancak varlığına inanılan bir Allah’a görünen bir madde olan koyunu kurban etmelerini emretti. Yani insan düşüncesini maddenin boyutlarının dışına çıkmasına yol açtı. Sen kime kurban ediyorsun? Allah’a. Allah’ı gördünüz mü? Görmedim. Felsefenin temelinde de iman var.
Kurbanın iktisadi faydaları nelerdir?
Kurbanlıkları daha pahalı satacağına inanan besici mezbahaya hayvan göndermez. Daha çok para kazanmak için besiciler kurbanlıkları daha iyi besler. Bu arada nakliyeciler, yemciler para kazanır. Süt kuzularının ve süt danalarının kesimi önlendiği için, et kaybının önüne geçilir. Batılılar tüketimi artırmak, ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için "Sevgililer günü, babalar günü, anneler günü" icat ediyor. Biz Müslümanlar kurban keserek Allah’ın emri olan hem en büyük ibadeti yerine getiriyoruz, hem de ticaret yapmış oluyoruz. Ekonomi hareketleniyor. Bana göre her Müslüman kurbanını kesmelidir.
Kurban derisiyle ilgili kavgaları nasıl buluyorsunuz?
İsteyen istediği yere verebilmeli. Kavga edilmemeli. Hükümet dese ki: "Zengin Müslümanlar, bir kurban yerine 10 kurban keserse, ülkemizde et yemeyen fakir ve yetim kalmayacak" Ben inanıyorum ve yemin ediyorum ki zengin Müslümanlar din kardeşleri için 1 yerine 10 kurban keserler.
Son yıllarda Cansuyu Derneği ve, İHH gibi kuruluşların yurt dışında kurban kampanyaları için ne diyorsunuz?
Bu kampanyalar çok önemli. Biz burada bol bol et yerken, Filistin’deki, Afganistan’daki ya da Açe’deki kardeşlerimizi de düşünmeliyiz. Mesela imkanı olanlar burada bir kurban kesiyorsa bir kurban parasıyla da bu kampanyalara katılmalarını tavsiye ederim. Burada kurban kesmeyi zorlaştırıyorlar. Müslümanlar kestiği kurbanın derisini feşmekan kuruma vermediği için hapse atılırsa, kapısının önünde kurban kestiği için belediye tarafından cezalandırılmışsa, hatta "Belediyenin açtığı kursa katılmadan kurbanını kesemezsin" derseniz, insanları canından bezdirirsiniz. Onlar da: "E eeee, yeter be" der ve burada kurban kesmezler. Bu iş akarsuyun önüne bent vurmaya benzer. Yani su kendine akacak bir yol bulur. Siz hatırlamazsınız. Eskiden her bayram sabahı İstanbul’da sular kesilirdi ki Müslümanlar boy abdesti alıp da camiye gidemesinler. Biz bunları yaşadık yahu.
Size göre kurban konusunda devlete ve belediyelere düşen nedir?
Bana göre devlet kurumları ve belediyelerin üzerine düşen kurban kesmek isteyenlerin önüne zorluklar çıkarmak ve canından bezdirmek değil, kurban ibadetini rahatlıkla yapacağı zemini hazırlamak, teşvik etmek ve serbest bırakmaktır. Mesela bana deseler ki: "Bir tane kurban yerine 10 tane kesersen, bir sene boyunca bütün yetimler ya da fakirler et yiyebilecekler" Hem vallahi hem billahi ben 10 tane kurban keserim. Çünkü bir sene boyunca et yerken, yiyemeyen yetimleri ve fakirleri düşünerek lokma boğazıma takılmaz. Müslümanlara kurban olayını iyi anlatmalıyız. Ben inanıyorum ki bu mesele iyi izah edildiği zaman bütün Müslümanlar kurban ibadetini yerine getirmeye çalışacaktır. Çünkü bu imanın gereğidir. Bana göre kurban kesmek Müslümanlara farzdır. Çünkü Allah’ın açıkça "Rabbin için namaz kıl, kurban kes" emri var.