FİİLİ BAŞKANLIĞIN LASTİĞİ PATLADI
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Evelemenin gevelemenin anlamı yok.. Dün olanlar, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasına fitne sokmaya çalışan münafıkların abartması sözleriyle geçiştirilemez..
Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın çıkışı çok ciddidir, çok anlamlıdır..
Zirvedeki krizin dışa vurumudur..
İşin özeti şu.. Hükümet Sözcüsü Cumhurbaşkanı’na Anayasa’yı hatırlattı..
Fiili başkanlığın lastiği patladı demem bundan..
*
Meseleyi biraz daha açalım.. Neden lastik patladığına açıklık getirelim..
Cumhurbaşkanı Ukrayna’ya giderken demişti ki..
- İzleme kuruluna olumlu bakmıyorum. Doğru bulmuyorum.
- İzleme komitesinden haberim yok. Gazetelerden okuyorum.
- Dağa gidilip herhalde yeni romanlar yazılacak..
Hükümet sözcüsü cevap verdi..
- İzleme kurulu kurulacak..
- Cumhurbaşkanı’nın haberi vardı..
- Barış sürecini hükümet yönetiyor.
*
Bu kadarla değil.. Daha da ötesi var..
Hükümet Sözcüsü iki kere ‘Ülkeyi yöneten hükümettir. Sorumlu olan hükümettir’ uyarısı yaptı..
Bu uyarının anlamı ne?
Şu; fiilen başkanlık olmuyor, Türkiye’ye uymuyor.. Sorumluluk hükümette, yetki hükümette, biz ne dersek o olur..
Cumhurbaşkanı vesayetini kabul edemeyiz.
*
Bir şey daha var.. Hükümet Sözcüsü bu güne kadar her konuda kameralar önünde konuşan Cumhurbaşkanı’nı uyardı.. Hükümete zarar veriyor bir daha konuşma anlamına gelen sözler sarf etti..
Bu yaklaşım; az buz bi şey değil!..
Devletin zirvesinde adı konulmamış kriz var..
Özal da Evren’e laf çakmıştı..
Hükümet Sözcüsü’nün Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına ‘kendi özgün düşünceleri’ damgasını vurdu..
‘Kendi hissi beyanları’ dedi..
Yani.. İktidarı bağlamaz..
Arınç’ın bu sözlerini duyunca 1980’li yıllara gittim..
Özal-Evren ilişkisini hatırladım.. Evren ihtilal lideri olarak başkan gibi davranan Cumhurbaşkanı’ydı.. Devleti kendine göre dizayn etmişti.. Güçlüydü, kudretliydi..
7. Cumhurbaşkanı Evren hükümetle ters düşen iki cümle edince dönemin Başbakan’ı rahmetli Özal lafı patlatmıştı:
‘Metin dışına çıkmış.’
Evren’in boyası badanası o gün dökülmüştü..
Barış sürecine Erdoğan freni!
Aslında dağ fare doğurdu, kriz de bundan patladı.. Öcalan’ın Nevruz mektubunda çok ileri sözler sarf etmesi.. PKK’yı tarih vererek silah bırakma kongresine davet etmesi bekleniyordu..
Muhtemelen nisan ayının sonunda veya mayıs başında..
Yani, seçimden önce..
Öcalan bunu yapmadı.. 28 Şubat açıklamasına tek kelime ilave etmedi..
Durum şu..
Daha önce açıklanan 10 madde üzerinde ilkesel mutabakat sağlanırsa..
İzleme heyeti kurulursa..
İzleme heyeti hakikatlar araştırma komisyonuyla takviye edilirse..
PKK kongresini toplayacak, silah bırakma kararı alacak.. (Galibe sadece Türkiye’de)
Öcalan’ın söylediklerinin özeti bu.. Malumun ilanı..
*
Öcalan’ın bu mektubu okunur okunmaz Arınç kameraların karşısına geçti ve kafaları karıştıran şu cümleyi etti:
‘Mesela eğer dünkü konuşma olmasaydı (Erdoğan’ın sözlerini kastederek) bugün İmralı’dan Nevruz dolayısıyla verilen mesaj acaba nasıl olabilecekti?’
*
İddia edilen şu: Cumhurbaşkanı’nın sözlerinden Öcalan’ın mektubu son dakikada değiştirildi..
O halde barış sürecinde frene basıldı.. Seçim sonrasına paslandı..
Bakalım seçime kadar izleme komitesi kurulacak mı, kurulmayacak mı?