Bu millet tükürükle boğacak...
Serdar AKİNAN 26 Şubat 2008
Hiç takılmıyorum...
Hatta, artık önemsemiyorum...
Vakit kaybı olarak görüyorum bu tartışmaları...
Cumhurbaşkanı Gül'ün "türban harekâtı"nın zamanlamasını tartışmayı beyhude görüyorum.
Yolsuzluklarına ve geleceğimizi nasıl yoksulluğa hapsettiklerine konsantreyim.
Bu tabloyu asıl bilenlere çok öfkeliyim.
AK Parti medyasına...
AK Parti'nin yolsuzluklarını neden manşetlerine taşımıyorlar?
Bu gazetecilik değil, vatanseverlik hiç değil...
Olsa olsa kasaba politikacısına yardaklık yapan mahalle postası bunlar...
Bir kısmı Başbakan'a gizli danışmanlık derdinde...
Bir kısmı Gül'e yakın durma telaşında...
Türban değil. Artık iyice ayyuka çıkan yolsuzlukları ve ahlaksızlıkları sonlarını getirecek.
O haram paraları ne karılarıyla, ne imam nikahlı eşleriyle ne de her ikisini de aldatmaya başladıkları sekreterleriyle yemeye doymuyorlar.
Adını açıklayamayacağım, vicdanının sesini daha fazla bastıramayan çok eski bir dost, birkaç ay önce bakın bana nasıl dert yanıyordu:
"İhaleler sadece yakınlarına veriliyor. Milyonlarca dolarlık ihaleler gizli konsorsiyumlarda belediyenin üst yönetimleri alıyor... Son bir iki yıldır gözleri dönmüş vaziyette... Hayatlarında görmedikleri bu zenginliğin sarhoşluğu içinde nefislerine yenildi hepsi... Sevgililere evler, cipler alınıyor..."
Ankara'da patlak veren skandalın buzdağının su üstündeki kısmı olduğunu görmemek için aptal olmak gerek.
Şunu söyleyebilirsiniz, "Hangi iktidar yapmadı ki?"
Benim takıldığım tüm bu ahlaksız kazancın, en tepeden en alta Müslümanlık kılıfıyla yapılması.
Bizler aylarca uğraşıp, gizli çekimler yaparak, bu yolsuzluk iddialarının üzerine inança ve ısrarla gierek, birkaç tanesini elbette ortaya çıkarırız.
Ki bizzat uğraşacağım ve her türlü ihbara da açık olduğumu buradan ilan ediyorum...
Ama AK Parti medyasının tepe yöneticileri, bazı köşe yazarları, isim isim, yerel yönetimlerde ve bürokraside, hangi "eski dostların"; nelere nasıl sahip olduğunu bilmiyor mu?
Elbette biliyor ama, "kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla ağızlarını açıp konuşmuyor ve yazıp çizmiyorlar.
Büyük hata içindeler.
Bu ülke 2001'de tarihi bir fırsat yakalamıştı. AK Parti bu ülke için, bence büyük fırsattı...
Şimdi bu kadro bu fırsatı, Müslümanlığı kullanarak ve Müslümanlıktan uzaklaşarak, topluma geri dönülemez bir hasar vererek heba ediyor.
Ekonominin çökmemesi imkansız.
Bu yapı çökecek.
Altında kim kalacak?
AK Parti'ye büyük umutla oy veren ve vermeyen milyonlarca insan.
Bu çöküşten hemen sonra sistemin köşetaşı olmuş ve refaha ulaşmış on binlerce AK Parti'li kendini bu korkunç dalgadan koruyacak.
Nasıl?
Haram paralarla edindikleri o gayrimenkullerle, arabalarla, eş dost üzerindeki gizli döviz hesaplarıyla yırtacaklar.
Hayatlarının sonuna kadar vaziyeti kurtaracaklar.
O gün yakın.
O gün geldiğinde önce AK Parti medyasındaki üst düzey isimlere bakacağım. O kalemlere buradan bir soru soracağım...
"Vicdanınız rahat mı?"