Atom bombası
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Önceki gece yarısı Meclis’ten neler geçti, farkında mısınız?
Resmi lafların mealini vereyim:
- Vali emredecek, kimi işaret ederse polis kapıyı kırıp onu alacak.
- Hâkim kararı, savcılık ve yazılı emir artık tarih oldu.
- Makul şüphenin polis ve savcı için anlamı şu: “Keyfekeder.”
- Tüm toplumsal olaylarda polise “vurma” yetkisi.
- Mahkeme kararı olmaksızın telefon dinleme.
- Hükümetin canını sıkan internet sitelerini doğrudan kapatma.
**
Bitmedi.
Cumhurbaşkanlığı bütçesine “örtülü ödenek” kondu.
Anayasa gereği sorumsuz olan Cumhurbaşkanı doğrudan istihbarat ve savunma için para harcayacak!
O arada saray, tanesi 300 bin dolardan 30 tane canlı yayın aracı aldırdı. Sokak olaylarını yerinden canlı izlemek için…
**
Bunların hepsi…
Bülent Arınç’ın, “Ben farklı bir cumhurbaşkanı olacağım diyen biri, sarayda oturuyor” dediği sırada yasalaştı.
Atom bombası gibi düşen bu paketle…
Sadece sokağı, hayatı, örgütlü demokrasiyi, interneti, sosyal paylaşım ağlarını değil.
Seçim sürecini ve sandık güvenliğini de kontrol altına aldılar.
Polis devleti deniyor ya, bu polise haksızlık.
Tam anlamıyla: Sivil darbe!
Nedenini Başbakan’ın Başdanışmanı Etyen Mahcupyan açıkladı:Demokrasi kurallarını demokratlaşan bir ülkeye uygulayamazsın. AKP tek seçim kaybederse biter!