Saray iktidarı
Mustafa Ünal 01 Ocak 1970
Nevruz geçti, çözüm süreci askıya alındı. Komisyona çekilen ‘güvenlik paketi’ Genel Kurul’a geri döndü. Ama küçültülmüş olarak... Devlet maddeleri kaldı, millete ilişkin düzenlemeler atıldı. Meclis’ten geçmesi zor olmadı. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın önünde. İmzalayacağı kesin.
Açıkça meydanlarda savundu. Hükümetten daha fazla sahiplendi. Hatta tarafsızlığını bir kenara bıraktı, pakete direnen muhalefet partilerine kızdı. Onaylanması ve yürürlüğe girmesi an meselesi... CHP, Anayasa Mahkemesi’ne götürecek. Umut var mı? Pek yok. Orada kriter hukuk olmaktan çıktı. Genel kanaat, Saray’ın kabullenmeyeceği bir kararın kolay olmayacağı yönünde.
Paketin içeriği malum... Aylardır ülkenin gündeminde. Dört bir yandan itirazlar yükseldi. AKP’deki bütün milletvekillerinin bile içine sinmedi. Eşine ancak darbe dönemlerinde rastlanan düzenlemeler söz konusu. Aklın yolu bir... Bu paket, Türkiye’yi çağdaş dünyadan uzaklaştıracak.
Avrupa Birliği ‘yapmayın’ diye uyardı. AKP, AB’ye kulaklarını kapadı. Türkiye, Ortadoğu ülkelerine benzeyecek. Daha çok da Baas rejimine. Uzun süredir, paket paket, torba torba o yolun taşları döşenmekte. Kısa süre içinde demokrasinin standartlarının düşeceğini, hak ve hürriyetlerin gerileceğini, temel özgürlüklerin daralacağını herkes yaşayarak görecek. Özbekistan’a bir tık mesafedeyiz. AKP için hazin bir son. AB hedefiyle yola çıkmıştı. Hakkını da verdi. Peş peşe demokrasi paketleri çıkardı. Bugün reformcu partinin yerinde yeller esiyor. Ne AB umurunda ne de çağdaş dünya. AB kriterleri, evrensel standartlar yok artık. Tek ölçüsü Ankara kriteri... O bildiğimiz her kuralı kendine özgü eski Ankara yani.
Korkarım ki güvenlik paketi AKP’nin finali olur. Geçmişini sıfırladı çünkü. İçeride de, dışarıda da imajı yerle bir. Ne modelliği kaldı, ne modernliği. Yazık etti, hem kendine, hem ülkeye. Karamsarlığa lüzum yok. Bu topraklar Baas’ı asla kabul etmez. Yoksa o eski girişimler başarılı olurdu. İklim daha uygundu. Netice ortada.
Yıl 2015... Türkiye de çok farklı, dünya da. Coşkun akan tarih ırmağını yatağından çevirmek mümkün değil. AKP tarihin karşısında durdu. İşi zor. Türkiye, AKP’den daha büyük. Anadolu daha gerçekçi. Algılarla, propagandalarla bir yere kadar yürünebilir. AKP hesabı yanlış yaptı. Paket, iktidarını daha muhkem hale getirmez. Getirmeyecek de.
AKP son dakikada bir başka sürprize imza attı. Paketin hemen arkasından. Türkiye uykudayken... Gece boyunca çalışan milletvekillerinin en yorgun olduğu saatte, yangından mal kaçırır gibi torbaya yeni bir madde ekleyiverdi. Saray’ı ‘örtülü ödeneğe’ ortak etti. Çok geniş yetkilerle... İstihbarat toplayacak söz gelimi.
Basit bir madde değil bu. Sistemin özüyle ilgili. Bu kadar önemli düzenleme hem parti içinde, hem hükümette hem de kamuoyunda tartışılmalıydı. Hiç konuşulmadı. Ne partide, ne Meclis’te. Son dakika bile değil, son saniyede zuladan çıktı. Usul başlı başına rahatsız edici.
Bizzat torbanın kendisi sorunlu. Güya, bir daha olmayacaktı. Başbakan Davutoğlu söylemiş, sözcü Arınç duyurmuştu. Torba, hükümetin üstünde başka bir iradenin varlığının ispatı... Yoksa, AKP ‘bir daha olmayacak’ denen torbaya neden sarılsın. Herhalde Davutoğlu’nun torbadan haberi vardır. Mecburen kabullenmiştir. Başkanlık sistemini savunmak zorunda kaldığı gibi.
Peki ‘örtülü ödenek maddesinden’ haberdar mı? Kanaatler, olmadığı yönünde. Çaresiz, bırakın direnmeyi, karşı çıkmayı, basit bir ‘hayır’ deme gücü de takati de yok. Bu düzenlemenin hükümeti anlamsızlaştırdığı ortada. Yürütme yetkisi Saray’a devredilmekte... Muhalefetin ‘Saray’da paralel iktidar’ tesbiti yerinde.
Fiili durum farklı mı ki? Değil elbette. Anayasa askıya alınmış durumda. Hiçbir kural, kaide yok. Ne tarafsızlık kaldı, ne partisizlik... Saray’ın iradesi her şeyin üstünde. Aranan da başkanlık sistemi falan değil. Erdoğan’a göre bir sistem. Türk tipi rejim. Örtülü ödenek, o yönde atılmış adım.
Bugün farkında değil ama güvenlik paketi de, örtülü ödenek maddesi de yarın AKP’nin başını çok ağrıtacak...