« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Mar

2015

Hocayı fena atlattılar!..

Ahmet Takan 01 Ocak 1970

Mardin Mazıdağı Operasyonunu “Başbakan” medyadan öğrendi..

AKP içinde savaş baltalarının gömüldüğü görüntüsüne aldanmayın. Bir süredir milliyetçi oylara yönelik manevralar yapan hükümete çakarken “izleme heyetini gazete ve televizyonlardan” öğrendim diyerek Davutoğlu ve muhaliflerine yeni ayarlar veren Recep Erdoğan, “Başbakan” a çok ince bir gol attı.
Yıllardır TSK’nın terör bölgesinde operasyon talepleri valilerin sumenleri altında beklerken Mardin Valisi’nin PKK operasyonuna neden izin verdiği mevcut “milliyetçi oylar sıkıntısı” yüzünden beni pek de hayrete düşürmemişti. Yine de işi kurcalarken oldukça ilginç(!) bilgilere ulaştım. Şöyle;
Recep Erdoğan, AKP’nin Habur sendromuna girerek milliyetçi muhafazakar oylardan olmaya başladığını gördüğü için anketlerden yola çıkarak terör bölgesinde operasyon yapılmasını istedi. Erdoğan saraydan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ve eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya (sarayda özel odada çalışmalarına devam ediyor) talimat verdi. Ala- Fidan ikilisi de ilk nokta olarak zaten TSK’nın var olan operasyon talebi üzerinden Mardin’i seçti.
Birden bire, GES Komutanlığı / Bayrak Garnizonu’nun devredildiği MİT’ten nokta istihbaratlar gelmeye başladı. Vali onaylı / talimatlı operasyon gerçekleşti. Ancak MİT istihbaratının çoğunun boş çıktığı da operasyonda görüldü.
Efkan Ala, Mardin Valisi’ni direk talimatlandırırken “Başbakan” Davutoğlu’na haber verilmedi. “Hoca” yıllar sonra kışladan çıkarılan askerin operasyonunu Genelkurmay açıklamasından sonra medyadan öğrendi.
Bu durum, Saray ile Başbakanlığı tekrar karşı karşıya getirdi ama Davutoğlu yine sessiz kalmayı tercih etti.
Erdoğan’ın Cizre / Lice / Nusaybin / Silopi / Yüksekova’da yaşanan PKK/KCK icraatlarına, özerk bölgelere, kantonlara sessiz kalıp, Mazıdağı’nda boş operasyon yaptırmasına herhalde aklı başında kimse “terörle mücadele” diyemez ama şu soruyu da sormak lazım;
Recep Erdoğan ve yakın halkası terörle mücadelede samimiyse terör bölgesindeki valilerden her gün istenen ve devamlı yenilenen tüm operasyon taleplerine neden izin verilmez?
Terör örgütünün, Türk milleti üzerinde travma etkisi yapan Dağlıca’ya saldırması da her iki tarafın da milliyetçi oylar hesabı yaptığı sırada “danışıklı dövüş mü” sorusunu akla getirmiyor değil!..
AKP’de soğutulmaya çalışılan kavgaların diğer cephesine geçelim.
Kabinede bazı bakanlar kamuoyu önünde televizyonlardan Erdoğan fırçası yemekten çok rahatsız olduklarını sohbet toplantılarında paylaşmaya başladı. “Yahu eskiden telefonla aranır fırça yerdik şimdi televizyonlardan canlı yayında yiyoruz. Keşke eskisi gibi olsa” diyenler var.
Milletvekili listelerinin verileceği 7 Nisan çalışmaları için Davutoğlu bu sıralar AKP’den hiç çıkmıyor. Asıl ilginç olanı ise Söğütözü’ndeki AKP Genel Merkezi’nin de fiziki olarak ikiye bölünmesi. “Genel Başkan”, 7-8. kattaki çalışmaları çok yakından takip ediyor. Saray’a bağlı olan 4-5. kattaki (Mustafa Şentop’un kapattığı alan) yere ise uğramadığı söyleniyor. Davutoğlu, kendine ayrılan bölümde Beşir Atalay ile birlikte harıl harıl çalışıyor. Davutoğlu-Atalay ikilisinin çalıştığı üç konu var; 1- Milletvekili Aday Listesi 2- Seçim Beyannamesi 3- İl ve İlçe Seçim Mitingleri\’85 Aday listesi alternatifli hazırlanıyor. “A planına” göre, Saray’ın hiç müdahale etmeyeceği(!) hesaba katılarak tamamen kendi istedikleri isimlerle dolu. “B planındaki” listede ise, saray görünümlü kendi adamlarının olduğu bir liste olacak. Bu liste saray makyajlı ama içerik kendilerine ait. Zaten isimlerde tek tek aranarak, “Erdoğan sizi tercih ediyor biz de bunu dikkate alarak sizi listeye koyuyoruz, inşallah ilerde uyumlu bir çalışma sergileriz” deniliyor... İkinci çalışma ise seçim beyannamesine yönelik. Burada, “başkanlık sistemine bir parça değinelim Saray’ın gazını alalım” havası var. Asıl vurgulanacaklar demokratik haklar, kültürel haklar, anayasal haklar, kadına şiddet, ekonomide mikro adımlar, yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık konuları olacak. Bunları beyannameye yazarken yine saray öfkesi hep hesap ediliyor. Üçüncü çalışma ise mitingler, eğer saray çözüm sürecine daha fazla diklenmezse mitinglere doğudan başlanacak.Yoksa Karadeniz ve İç Anadolu’dan başlanacak mitinglere. Sizin anlayacağınız Davutoğlu ve ekibi ikili bir çalışma yürütüyor.Tabi, Saray ne kadar nefes almalarına müsaade eder ise!..
Bugünlük son not; Bülent Arınç-Melih Gökçek kapışmasının ardından AKP’de “yolsuzlukla mücadeleyi de biz yaparız” algısı için yeni bir tezgahın hazırlıklarına başlandı. Başbakanlık Müfettişleri şimdiden 2 büyük ilin belediye başkanı ve 5 gözde ilçe belediye başkanıyla ilgili çalışmalar başlattı. Haa!.. Kulağıma gelenlere göre bir de Ankara’da önemli bir üniversite var. Melih Gökçek’in bile feda edilmesine “an meselesi” diyenler var. AKP’de şu tartışılıyor “operasyonlara 7 Haziran öncesi başlasak mı daha iyi olur yoksa seçim sonrasına mı bırakalım?”

Ziyaret -> Toplam : 125,33 M - Bugn : 93706

ulkucudunya@ulkucudunya.com