Arınç’ı dinlerken
Güneri Civaoğlu 01 Ocak 1970
Ankara’nın nabzını yıllardır en iyi tutanlardan biri olduğuna inandığım arkadaşımı aradım.
Sordum:
“Ne iş?”
Cevabı şöyle oldu:
“Biz Ankara gazetecileri 3 aşağı 5 yukarı siyasi geleceği görürüz. Geçen yıl bana bu soruyu sormuş olsaydın 1-2 ay sonrasını hatta 6 ay sonrasını bile öngörebilirdim.
Birkaç teferruat tutmasa da öngörümde yanılmazdım.
Ama...
Şimdi yarın ne olabileceğini dahi göremiyorum.”
Ads by ZINC
ANKARA’YI SİS BASMIŞ
YILLARCA Ankara’da gazetecilik yaptım.
Arkadaşımın ne demek istediğini Başkent gazeteciliği tecrübelerimle iyi anlıyorum.
Ankarayı boydan boya ikiye bölen Atatürk Bulvarı’na bazen “sis” basar.
Siyaset aktörlerinin gerçek oyunları gözle seçilemez.
7 HAZİRAN’A KADAR...
DÜN Çankaya’daki toplantı işte böyle bir siyaset meteorolojisinde yapıldı.
3 ihtimal vardı.
1- Hükümet Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “evet” diyecekti.
2- “Anayasa’ya göre sorumlu olan hükümettir. Biz -izleme heyeti- dahil çizdiğimiz yolda devam ederiz” tavrını koyacaktı.
3- Kriz görüntüsünün üstüne bir örtü çekilecekti.
........................
3’üncü ihtimal ağır basıyordu. Ve öyle oldu...
Başbakan Yardımcısı Arınç gazetecilerin sorularına cevap verirken “Cumhurbaşkanımız eksik bilgilendirilmiş, bize düşen bu eksikleri tamamlamaktır. Başbakanımız ve süreci yürütenler sayın Cumhurbaş-kanımıza bilgi sunacaklardır” açıklamasını yaptı.
Daha önce “Dört bakanın Yüce Divan’a sevki” ve “Milletvekilleri için şeffaflık yasası” tansiyonu yükseltmişti. Hükümetin ısrarcı olmamasıyla gerilim düştü. Ardından “Merkez Bankası ve faiz indirimi” Başkent’in ateşini yükseltmişti.
Ara formülle “ufunet alındı.”
Hakan Fidan’ın durumu da böyle tatlıya bağlandı.
Gene bir “ağrı dindirici” ile olayın üstünün kapanacağı hissediliyor.
AK Parti penceresinden bakıldığında “doğru olanı” da budur.
7 Haziran seçimlerinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ters düşmüş bir hükümet görüntüsü bırakın 400 milletvekili çıkartmayı bir yana, AK Parti’nin tek başına yeniden iktidar olmasını da tehlikeye sokar.
Zaten sahadan gelen bazı kamuoyu araştırma sonuçları da AK Parti karargahında “esenlik” yaşatmıyor.
Ancak... “5-6 kişilik izleme heyetini Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız birlikte tespit edecekler” mesajı henüz zararsız hale gelmemiş ve patlama potansiyeli olan bir paket...
Cumhurbaşkanı Erdoğan “İzleme heyetine karşıyım” dememiş miydi?
BAŞIM DİK
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç her zamanki üslubuyla konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la sadece Anayasal değil kardeşlik ve birlikte mücadele hukukunu dile getirdi.
Saygılı bir dille Erdoğan için sitaişkar ifadeler kullandı.
Ama..
Hükümetin de sorumlu olduğu gerçeğini vurguladı.
.......................
Asıl vuruşlarının menzilinde Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek vardı.
Göçek’in “istifa et” çağrısına verdiği cevabı ve ağır ithamlarını gazetemizde okudunuz, TV ekranlarında izlediniz. Bunları tekrarlamıyorum.
Ama...
Hükümet sözcüsü de olan Başbakan Yardımcısı’nın kendi partisinden seçilmiş bir belediye başkanı için söylediklerinin yenilir yutulur tarafı yok.
Arınç’ı izleyen herkes zaten bir fikir sahibi.
Ancak...
Hepimizin de aklında kalacak söylemiyle noktayı koyuyorum.
7 Haziran’dan sonra başım dik ayrılacağım.
Sadece emekli aylığımla geçineceğim, adım hiçbir akçeli işte geçmemiştir.