Saray- Hükümet çatışmasının asıl nedeni ne
Süleyman Yaşar 01 Ocak 1970
Gelişmekte olan ülkelerde siyasi iktidar büyük şirketlerin kendi emri altında olmasını ister. İşte bu nedenle gelişmekte olan ülke siyasetçileri devlet kapitalizmine yönelirler. Böylece petrol, kömür, doğalgaz gibi doğal kaynak ekonomilerinde bu türden büyük şirketlerin yönetimi devlet elinde tutulur. Örnek olarak Brezilya’da Petrobas, Rusya’daGazprom gösterilebilir.
Bu arada tarihte bu tip devlet kapitalizmine örnek İngiltere’nin Hindistan’da işlettiği East India Company gösterilebilir. Ve bu şirketler eliyle siyasi iktidarlar genel bütçe dışından ekonomiye yön verirler. Tabii bu arada yandaşlara iş imkânları bu şirketler tarafından sağlanır. Böylece rekabete dayalı kapitalizm yerine tekelci devlet kapitalizmi istikrarlı büyümeyi sağlarken siyasi iktidar bu büyük şirketler sayesinde varlığını sürdürür. Bu arada 1950’li yıllarda Japonya, Güney Kore ve 1870’li yıllarda Almanya’nın, hattâ bağımsızlık savaşına kadar ABD’nin bu yöntemi kullandığını hatırlatmakta fayda var.
Peki, niye anlattık bütün bunları?
Şundan anlattık; Türkiye bir doğal kaynak ekonomisi değil. Ama Türkiye’de devlet kapitalizmini sağlayacak şirketler var. İşte o şirketler kamu bankaları oluyor. Dolayısıyla kamu bankalarını yöneten siyasi iktidar hangi sektörlere ve kimlere ne tutarda kredi verileceğini tayin ederek devlet kapitalizmini uygulayabilir.
ANKARA SERMAYESİ- ANADOLU SERMAYESİ ÇATIŞMASI BAŞLADI
İşte bu nedenle son 13 yılda bu ülkede pek çok özelleştirme yapılırken devlet bankaları özelleştirilmedi. Oysa 2012 yılı sonuna kadar kamu bankalarının özelleştirilmesini tamamlamak için çıkartılan 4603 sayılı yasa hâlâ yürürlükte. Çünkü BDDK gibi bir düzenleyici ve denetleyici kurul varsa artık devlet bankasına gerek kalmaz. Ama amacınız Türkiye ekonomisini rekabetçi bir ekonomi hâline dönüştürmek değilse, hattâ amacınız siyasi iktidarı uzun süre elde tutmak olunca hem BDDK hem de devlet bankaları aynı anda faaliyetlerini yürütürler. Bu arada kamu bankalarının zararları vergilerle finanse edildiğinden sermaye sorunları olmaz. İşte bu nedenle bankacılık sektöründe rekabet ortadan kalkar. Dolayısıyla faizler düşmez, küçük firmalar kredi alamaz ve gelir dağılımı bozulur.
İşte son dönemde Saray çevresi devlet bankaları üzerinden devlet kapitalizmini tasarlayıp İstanbul sermayesi yerine Ankara sermayesini yaratırken, AKP’nin tabanını oluşturan Anadolu sermayesi bu durumdan hoşnut değil. Çünkü son dönemde hem faizler yüksek hem de döviz fiyatları epeyce yükseldi. Bu arada kamu bankaları Ankara sermayesini kredilendiriyor. Ankara sermayesi kamu bankası kredileriyle kamu ihalelerine girip daha da büyüyor. Böylece Anadolu sermayesi sıkışıp kalıyor ve şirketlerini sürdürmekte zorlanıyor. İşte, devlet bankaları üzerinden devlet kapitalizmi tasarımı Saray ile Hükümet arasında ipleri gerdi. AKP tabanından Hükümet’e Anadolu sermayesinin baskısı var.
Anlayacağınız, şimdi açığa çıkan Saray- Hükümet çatışmasının asıl nedeni kamu bankaları üzerinden tasarlanan devlet kapitalizmi tercihi oluyor.