« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 Nis

2015

Trafoya giren kedi mi?

Leyla Kemal 01 Ocak 1970

Deprem, sel gibi insan yaşamını alan, büyük maddi hasarlara yol açan doğanın tetiklediği felaketler karşısında en çaresiz kalan ülkelerin ortak özelliği az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülke kategorisinde olmalarıdır. Genelde her iki kategorideki ülkeler, pek demokratik gelişim potansiyeli göstermezler ya da tıpkı bizdeki gibi ‘mış’ gibi yapıp tüm kazanımların geri alınmasını, kendi kişisel çıkarlarının bekası için hayati görürler.

Dün sabah saatlerinde tüm Türkiye genelinde elektriklerin kesilmiş olması ve bu yazıya noktayı koymaya hazırlandığım akşam üzerine doğru başkent Ankara’da elektrik kesintisinin sürüyor olması, ülkenin içinde bulunduğu kronik az gelişmişlik kıskacını tüm çıplaklığıyla hatırlatır nitelikteydi.

Kesintiyle birlikte, ‘İşte bir başka kötü yönetim örneği’ dedim kendi kendime. Yakın tarihteki Soma maden ocağı kazasında, yönetimin açık ihmali yüzünden 301 işçinin öldüğü ya da pek çok işyerinde inşaat işçilerinin kurbanlık koyun gibi sistemin çarpıklığına feda edilmesi olaylarını düşündüm. Binlerce insanın öldüğü ya da yaralandığı Türkiye yakın tarihinin en büyük felaketi olan 1999 Marmara depreminden sonra, “Türkiye’de, asker sivil herkes dersini çıkartmıştır, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dediğimiz yılların üzerinden bir hayli zaman geçti. Ne yazık ki abartmıyorum, her şey aslında eskisi gibi ve hatta bazen daha da kötüye gidişi görmek mümkün.

Bu ülkede dün, en azından yolsuzlukla suçlanan bakanlar, başbakanların Yüce Divan’da hesap verdiklerine tanık olduk, bugün bırakın hesap vermeyi, üstünü örtmek için yargı, polis, medya toplumun geneli susturuluyor. Koca gün ülke çapında elektrikler kesilmiş, tatmin edici bir açıklama yok, kimin umurunda!

Kamu ve özel sektörde birkaç numunelik dışında işinin ehli olmayan insanların torpille istihdam ediliyor olması, sistemin sağlıklı işleyişini zora sokar. İhalelerin kayırmacı politikalarla eş, dost ahbaplara dağılıyor olmasının belki de sonucu olabilir bu ülke çapındaki son elektrik kesintisi. Zira, torpilli şirketler, kaliteli ürün çıkartmazlarsa hesabının sorulmayacağını bilirler.

Bir ülke düşünün, 21’inci yüzyılda ülke çapında elektrikleri gün boyu ve belki de daha uzun süre kesiliyor, neden sorusuna, tatmin edici açıklama yok. 301 madenci yerin altında, belki de en ızdırap verici ölümlerden olan nefessiz kalarak ölüme terk ediliyor, hapse atılan birkaç kişi dışında devlet, sorumluluktan kaçıyor.

Bir ülke düşünün, yönetim tarzından memnuniyetsizliklerini dile getirdiler diye insanlar hapse atılıyor, insan avına çıkılıyor ama ortada gerçekten suçlu olup olmadıklarına dair tek bir kanıt yok.

Diğer yanda ise binlerce sayfa dolusu belgelerle darbe planları yaptıkları sabit görülenler için adil yargılama ilkesinin çiğnenmesinden dolayı yeniden yargılama yapılıyor, sanıklar, suçsuzluk hükmünü vermişler, kahramanlık masalları anlatıyorlar.

Bakıyorsunuz kanıtı olan, darbe, yolsuzluk gibi ağır suç kapsamına giren soruşturmaların alenen üstü örtülüyor.

Asker, sivil kamu kurumlarının yaptığı harcamaların hesabının verilmediği sistem pekiştirildi. CHP, ‘Halkın bütçe hakkını savunamıyorum’ diyor, iktidardan çıt yok. ‘Ben yaptım oldu’ mantığı.

Şeffaf, hesap verebilen medeni yönetimlerde, toplum hiçbir durumda böylesine horlanmaz, korkutulmaz, çaresiz bırakılmaz.

Batı’dan kopup Doğu’ya yüzümüzü döndükçe medeniyetin şartı demokratik toplum olma yolundan hızla uzaklaşıyoruz.

Kesintinin kaynağı; bir terör saldırısı mı, siber saldırı mı, torpilli bir firmanın vahim hatasının tetikleyicisi mi, yoksa trafoya giren bir kedinin marifeti mi, bilelim artık.

Ziyaret -> Toplam : 125,32 M - Bugn : 84793

ulkucudunya@ulkucudunya.com