Aday ve biat listeleri
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
AKP aday listelerinde Erdoğan ağırlığı ve gücü bariz görülüyor.
Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, Erdoğan’ın danışmanı Mustafa Varank’ın yeğeni Fatma Varank, Erdoğan’ın başbakanlığı dönemindeki metin yazarı Aydın Ünal, Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya…
Erdoğan’ın şusu, Erdoğan’ın busu…
Partinin anahtarını elinde taşıyan bir sahip sıfatıyla belirlemiş her şeyi.
Erdoğan’ın psikolojik genlerinde mevcut olan “ben varsam siz varsınız, ben yoksam siz de yoksunuz” anlayışı listelere yansımış.
Ve bu hastalıklı anlayış büyük ölçüde kabul görmüş.
Davutoğlu’na göstermelik bazı inisiyatifler tanınmış.
Paralel palavrasını güçlü bir nefesle üfleyenler, bu iftira yaltakçılığının ve“sultan dalkavukluğu”nun karşılığını fazlasıyla almış.
Arınç’ın kalbura dönen “özgül ağırlığı”, delik deşik haliyle Gökçek’in oğlunun adaylığını yakmış görünüyor.
AKP listelerini şekillendiren en önemli iki unsurdan biri biat derecesi, öteki de paralel palavracılığındaki güç ve şehvet.
***
CHP listelerinde ön seçimin belirleyici solukları hissediliyor. Önseçimin CHP tabanında heyecan verici olumlu bir etkisi olduğu görülüyor.
Listelerde ilk bakışta göze çarpan hususlardan biri de kadın adayların çokluğu.
Aytun Çıray ve Bülent Kuşoğlu gibi merkez sağ mahreçli isimler her şeye rağmen CHP listelerine konulmuş.
Aday listelerinde Alevi-Sünni dengeleri bile gözetilmiş denebilir.
Güldal Mumcu ve Umut Oran gibi isimlerin listede olmaması benim açımdan şaşırtıcıydı.
***
MHP’de Bahçeli karşısında lider potansiyeli taşıyan Koray Aydın ve Ümit Özdağ gibi isimlerin liste başı olması bence sürprizdi.
Ekmeleddin İhsanoğlu ise Cumhurbaşkanlığı sürecindeki beyefendiliği ve parlak kariyeriyle MHP vitrinini oldukça parlatmış görünüyor.
Bahçeli’nin bu zamana kadar gösterdiği reflekslere göre gerçekten sürpriz.
Bariyerlerini yıkmış görünüyor.
Faruk Bal ve Özcan Yeniçeri gibi isimlerin liste dışı kalmasını da beklemiyordum.
***
HDP’ye dramatik bir oy kayması söz konusu olacaksa, bu kayma CHP’den çok AKP’den olacaktır.
HDP’nin bu iki partiden oy beklentisi açısından tabloya baktığımızda, AKP ve CHP arası bir politik seçim söylemi gözeteceği anlaşılıyor.
Altan Tan konusundaki fikir değişimi ve Diyarbakır’dan tekrar aday gösterilmesi muhafazakâr oy beklentisi açısından önemli.
Dengir Mir Mehmet Fırat’ın adaylığı da HDP seçim süreci söyleminde önemli bir kilometre taşı.
Çünkü HDP açıkça sola oynadığında AKP’lileri kaçıracak, muhafazakâr oylara açıkça talip olduğunda ise kendisine yönelmesi muhtemel CHP oylarını kaybedecek.
Hepsi bir yana, Apo’nun yeğeni Dilek Öcalan ise HDP’nin gerçek kimliğinin en önemli sembolü olarak aday listesinde yer alıyor.
***
Saadet-BBP ittifakı ise oldukça fedakâr bir girişimin resmi.
AKP ile kaosa giden Türkiye’de MHP’nin ittifaka duyarsız ve soğuk kalması çok ilginçti.
Çok anlamlıydı.
En azından polarizasyon ve nefretin zirve yaptığı Türkiye’de hâlâ seçim ittifaklarının olabilmesi umut verici.
Barajı aşmaları sürpriz sayılmaz.
***
SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı’nın seçimin matematik panoramasına bakışını oldukça gerçekçi buluyorum.
Büyük ölçüde aynı düşüncedeyim.
HDP barajı geçerse 4 partili Meclis’te yüzde 42–43 oranındaki bir AKP oyu tek başına iktidar olabilmek için yeterli sayı olan 276’yı bulmayacak.
Ve diğer bir ihtimal olarak HDP barajı yakın bir farkla geçemezse, MHP’nin 2–3 puan artışıyla CHP oy potansiyelini aynen muhafaza etse bile AKP için yüzde 43-44’lük bir oy oranıyla 276 kıl payı olacaktır.
367 ve 400 gibi rakamlar uçsuz bucaksız bir Erdoğan ütopyası.
Çöküş zamanlarının tozpembe hayalleri bunlar.