« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 Nis

2015

Aday listeleri ne diyor?

Şahin Alpay 01 Ocak 1970

Siyasi partilerin 7 Haziran seçimleri için aday listeleri açıklandı. Bu listeler bize Türkiye’de demokrasinin hali ve geleceği için ne diyor, diye sorulduğunda altını çizeceğim noktalar şöyle: Büyük bölümünü önseçimle belirleyen CHP dışında kalan partilerde aday listeleri tamamen liderler tarafından belirlendi. CHP’de önseçim yapılan birçok ilde merkezin yönlendirmeleri olduğu söylendiği gibi, kontenjan adaylarını ise parti başkanının keyfince seçtiği de ortada.

Netice itibarıyla Türkiye’deki siyasi partilerin lider sultası altında olduğu, liderlerin partilerine kendi mallarıymış gibi davrandıkları bir kez daha teyid edildi. Bir ölçüde HDP hariç, lidere biat–sadakat aday gösterilmenin birinci şartı olmaya devam ediyor. Muhakkak ki bu, Türkiye’de demokrasinin en büyük sakatlıklarından biri. Listelerde olumlu bulunabilecek yegane unsur, bütün partilerde kadın adayların bugüne kadar görülmedik kadar çok sayıda olması. Seçilecek Meclis’te kadın oranının yükselmesi beklenebilir. Partilerin her biri de dini veya etnik azınlıklardan göstermelik birer aday bulundurmayı ihmal etmemiş.

Başlıca 4 partinin listelerine bakacak olursak: AKP, dini (Sünni) milliyetçilik sosuna bulanmış bir çıkar birlikteliği olma vasfını güçlendiriyor. Belli ki 17/25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının bastırılmasına verilen destek ve MİT tezkiyesi aday belirlenmesinde temel iki kriter alınmış; son sözü Cumhurbaşkanı Erdoğan söylemiş, yakınındaki herkesi aday yapmış.

Bu listeyle CHP’nin, esas olarak bürokratik–askeri vesayetçi laikçiler ile muhafazakâr Alevilerin ittifakına dayalı parti olma vasfı tahkim oluyor. Listesinin başlıca özelliği, demagojik değil gerçek anlamda sosyal demokrat eğilimlilerin ve birikimleriyle fark yaratanların tasfiye edilmiş olması. Kontenjan tercihlerinden belli ki Kılıçdaroğlu, kişilikleri ve uzmanlıklarıyla temayüz eden kimseleri etrafında görmek istemiyor. Rıza Türmen, Gülseren Onanç, Ercan Karakaş, Aykan Erdemir, Burhan Şenatalar, Seyhan Erdoğdu, Melda Onur, (adaylığına kesin gözüyle bakılan) İştar Özaydınlı gibi isimlerin dışlanmalarının anlamı başka ne olabilir? Bu aday listesiyle sanki sosyal demokrat eğilimli CHP seçmenlerinin önümüzdeki seçimde HDP’ye oy vermeleri güven altına alınıyor.

Öteki Kemalist parti MHP’de, Türk milliyetçiliği vasfından ve Devlet Bahçeli’nin tek seçiciliğinden hiç taviz yok. Sinan Oğan’ın listede yer bulamayışı, Bahçeli’nin potansiyel rakip görmek istemediğinin işareti olarak görülebilir. Oy patlaması yapmasına neden olabilecek SP–BBP ittifakına yanaşmaması da, herhalde Bahçeli’nin partinin ideolojik saflığını koruma kaygısıyla açıklanabilir.

Kürt milliyetçilerinin partisi olan HDP’nin aday listesi, partinin barajı aşma niyetinde ciddi olduğunun işareti. Adayların esas olarak AKP’ye oy verme eğiliminde olan dindar–muhafazakâr Kürt oylarını cezbetme stratejisiyle belirlendiği görülüyor. Peki bu aday listeleri seçim sonucunu nasıl etkileyebilir? Erdoğan’ın artan keyfiliği ve otoriterliğine, partiyi sarsan yolsuzluk iddialarına tepki gösteren AKP’li Türk seçmenlerin MHP’ye yönelmeleri beklenebilir.

Yıpranan ve sarsılan AKP iktidarına karşı alternatif olarak yükselmesi beklenen CHP’nin oy oranı, HDP’ye kaybedeceği seçmenler nedeniyle gerileyecek olursa sanırım kimse şaşırmayacak. HDP ise AKP’den hayal kırıklığına uğrayan Kürtlerin, CHP’de aradıklarını bulamayan Türklerin ve demokrasinin kurtulması için AKP’nin iktidar üzerindeki tekelinin son bulmasının tek çare olduğu sonucuna varan demokrasi yanlılarının taktik oylarını kazanarak barajı geçmeyi başarabilir.

Ziyaret -> Toplam : 145,93 M - Bugn : 114640

ulkucudunya@ulkucudunya.com