“Seçim hilesi”sinden korkmayan kalmamış
Saygı Öztürk 01 Ocak 1970
Milletvekili genel seçimleri için önemli bir viraj daha alındı. CHP ne kadar demokratik yollara başvursa da, AKP’yi eleştiremeyenler yine CHP yöneticilerini eleştirmeye, Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmeye devam edecekler. Buna, CHP yöneticileri hazır olsunlar.
CHP, bugünden itibaren geriye bakmadan bütün gücünü seçimler için kullanmalı. Kılıçdaroğlu’nun da içini acıtan bazı kararlar oldu. CHP’nin etkili milletvekillerinden Umut Oran’ın, “yandaş basının” tam hedefi haline geldiği günlerde ortada bırakılması da bunlardan biridir. Oran, sohbetimizde şaşkınlığını belirtiyor ama hemen ardından da partisinin başarısı için milletvekili adayıymış gibi çalışacağını söylüyor. Ali Özgündüz de uğradığı haksızlığa rağmen “Partim için mücadele edeceğim” diyenlerden…
OY PUSULASINA KAREKOD
Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerde hileleri önlemek adına bir dizi önlem alıyor. Bunlar arasında oy pusulalarına karekod basılması için de çalışmalar sürdürülüyor. Eğer bu konuda başarılı olunursa, sandık hilelerinin bir bölümü önemli ölçüde önlenmiş olacak.
Ülkemizde 53 milyon, yurtdışında da 2 milyon 800 bin civarında seçmen bulunuyor. Yurtdışındaki seçmenler 54 ülkede, 112 temsilcilikte 24 gün içinde oy kullanacak. Yabancı ülkelerde ve gümrüklerde kullanılan oylar bazen seçimin kaderini de değiştiriyor. 2011 seçimlerinde İstanbul’da MHP milletvekili kazanmıştı. Ancak, gümrükten gelen oylar dağıtılınca, 30 oy farkla, MHP milletvekilliği AKP’ye geçti. MHP bunun üzerine 3 kez itiraz etti.
İşte, YSK geç de olsa hatadan döndü. Şimdi yeni bir düzenleme yaptı. Buna göre siyasi partiler, yurtdışında ve gümrüklerde aldıkları oy sayısı, oy oranı nispetinde seçim çevrelerine yansıtılacak. Eğer o siyasi parti, seçim çevresinde seçime katılmamışsa, o seçim bölgesinde siyasi partiye düşen oylar, başka bir seçim bölgesinde o partiye eklenmeyeceği gibi başka bir partiye de eklenmeyecek.
HİLEDEN, HER PARTİ KORKUYOR
Ne kadar önlem alınırsa alınsın, siyasi parti yöneticilerini “seçim hileleri” ürkütüyor. AKP, bu konularda çok rahattı. Ancak, “paralel yapı” diye niteledikleri cemaatle karşı karşıya gelmelerinden sonra, cemaatçilerin kendileri aleyhine bazı hile yöntemlerine başvurabilecekleri kaygısını taşıyorlar. AKP yöneticileri böyle düşünürse, varın siz diğer partilerin durumunu düşünün…
YSK, seçim hilelerine karşı iki önemli önlem aldı. Buna göre,seçim sonuçları siyasi parti genel merkezlerine anında iletilecek. Siyasi partinin uzmanları, YSK’nın bilgi işlem merkezinde, istedikleri programlar üzerinde inceleme yapabilecek. Ama önemli olan seçim anında orada olmasını sağlamaktı. İşte, YSK buna izin vermiyor.
YSK’nın seçim hilelerini önlemek adına yapması gereken başka önlemler de var. Oy pusulaları üzerinde il, ilçe, oy kullanılan okul adı ve sandık numarası basılmış olsa, kaybolan, yarısı yanmış oy pusulalarının nereye ait olduğu ve bunların sorumluları da anlaşılır.
SONUÇ TUTANAĞI ANINDA GÖRÜLÜRSE
Oy pusulaları seçmen sayısının çok üzerinde bastırılıyor. 52 milyon seçmene karşı, bakıyorsunuz YSK 80 milyon adet pusula bastırıyor. Bu durum hep eleştiriliyor ama bir türlü fazla pusula basımından da vazgeçilmiyor. “Yasa böyle” deniliyor. Her yasayı değiştiren AKP, bu konuda düzenleme yapmaya yanaşmıyor.
YSK’nın kabul etmediği önemli bir eksiklikten birisi de sandık sonuç tutanağının tarayıcıdan geçirilip internette yayımına olanak sağlanmaması. Bu gerçekleştirilmiş olsa sonuçlar daha şeffaf olacak. Böylece siyasi partiler seçim sonuçlarının, tutanaklarla karşılaştırabilecekler. Bunlar yapılmadığı sürece seçim sonuçları tartışılmaya devam edecektir.