Bülent Arınç’tan: “İsraf etmeyin”
Nazlı Ilıcak 01 Ocak 1970
Bülent Arınç’ın son çıkışı “israf”la ilgiliydi:"13 yıllık iktidarımızın her tarafı altın yazılarla, başarıyla doludur. Ama israf konusunda karnemiz kırıktır. Belediye başkanı da, milletvekili de, anne baba olarak siz de israf etmeyeceksiniz. Çocuk da israf etmeyecek. O pahalı ambalajlı şeylerden alıp da yarısını atmak, ekmeğin yenmemiş kısımlarını çöp tenekesine koymak bizim inancımızda yok. Bizim inanç ve geleneklerimiz, ekmek kırıntılarını bile, elimizi ıslatıp onları ağzımıza atmaktan geçer."
Arınç, “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” havasında. Meselâ, AKSaray’da oturanlar, acaba bu sözleri üzerine aldı mı? Saray’ın inşaat maliyetinin çok yüksek olması bir yana, bir de genel giderleri var. Son olarak, elektrik faturası ortaya çıktı: 18 Aralık 2014 ile 18 Mart 2015 arasında elektriğe 3 milyon 614 bin lira ödenmiş. Buna göre Saray’ın günlük elektrik masrafı 40 bin liranın üzerinde; yıllık elektrik gideri ise 14 milyon lirayı aşıyor.
Mesele sadece israf da değil. TÜRGEV kısa sürede çok zengin bir vakıf olmayı başardı. Acaba bu durum, ailenin cerbezesinden veya ikna kabiliyetinden mi kaynaklanıyor? Yoksa nüfuz suistimalinden mi?
CHP milletvekili Engin Özkoç, Sakarya’nın en güzel yeşil alanlarından Sapanca Gölü manzaralı 15 dönümlük bir arazinin imara açılarak, TÜRGEV’e tahsis edildiğini belirtiyor. Özkoç’a göre, vakfın akıl almaz yükselişi, Suudi Kralı’nın Boğaz’daki Sevda Tepesi’nin imara açılması karşılığında yaptığı 99 milyon 999 bin dolarlık bağışla başladı. Vakfın sahip olduğu taşınmaz sayısı ise 142. (Bu rakamlar 2012 sonu itibariyle verilmiştir.)
Benim bildiğim, vakıflar, kişilerin kendi mal varlıklarından aktardığı imkânlarla oluşur. TÜRGEV’e ise, ya belediyeler ya da işadamları belirli bir maksatla para veriyor veya arazi tahsis ediyor. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Hürrem Sultan esnaftan, işini halletme karşılığında para toplayıp, Haseki Külliyesi’ni kurdursaydı, seyirciler infiale kapılmaz mıydı? Koskoca Hürrem Sultan’ı “Böyle nasıl küçük düşürüyorsunuz” diye kıyamet kopmaz mıydı? Üstelik hiçbir denetim yok. Ne kadarı gerçekten hayır işlerine gidiyor, ne kadarı farklı bir biçimde kullanılıyor bilinmiyor. TÜRGEV’in mal varlığı sürekli artıyor. Ali Ağaoğlu ya da Rıza Sarraf gibi hayırsever işadamları, neden bu vakfı tercih ediyor? Veyahut belediyeler niçin TÜRGEV’e arsa yağdırıyor? Sadece hayır için mi?
Bülent Arınç’ın israftan sonra, belki bu konuda da söyleyecekleri vardır.
Nereden nereye geldiler… AK Parti iktidar olur olmaz, milletvekili lojmanları satılığa çıkarıldı. Dürüst bir yönetim sergilemek istiyorlardı; israftan kaçınacaklardı. Bülent Arınç, Meclis Başkanı sıfatıyla şöyle konuşuyordu: “Lojmanlardan halkımız ile bütünleşmek için çıkıyoruz. Maliye’ye yük olmaktan kurtulmak için çıkıyoruz. Bu lojmanların her birinin bakım ve onarımının bize yüklediği 1 milyarın (bugünkü parayla bin liranın) üstünde bir maliyettir. Hatta bakım, yatırım ve onarım olduğunda bu rakam 1.5-2 milyarı (bin 500, 2 bin lirayı) buluyordu. Lojman başına, Maliye’yi bu yükten kurtarmış oluyoruz. Bu alkışlanacak bir harekettir.”
Yıllar yılları kovaladı… Lojmanlardan çıkanlar, pahalı evler satın alacak imkânlar elde ettiler. Lojman tahsis edilenler, kendilerine en lüksünü yaptırdı. Bunun zirve noktası AKSaray.
İktidara geldiğinde AK Partililer makam araçlarının sayısından da şikâyetçiydi. Hem miktarı artırdılar hem en lüks taşıtları kendileri için aldılar. Tayyip Erdoğan’ın son uçağının maliyeti 185 milyon dolar; giderayak Enerji Bakanı Taner Yıldız’a tahsis edilen Mercedes de 769 bin lira.
Bülent Arınç “Ekmek kırıntılarını bile israf etmeyin, elinizi ıslatıp toplayın ve ağızına atın” diyor. Keşke, “Bu kadar lüks araç alıp, ihtişamlı saraylarda oturmak da israf”diye konuşabilseydi.
Ama benim adım Hıdır, elimden gelen budur.
@gamsizgani’den bir tweet:
*Trafoya kedi girdi.
*Katırlar harakiri yaptı.
*Çadırlar kendi yandı.
AKP nerde?
Yandı bitti kül oldu.
Katırların intiharı!
Şırnak Valisi Ali İhsan Su, beklenen açıklamayı yaptı: "Katırlar vurulup öldürülmedi; silâh sesinden korkup, uçurumdan düştüler."
Pelin Batu soruyor: “Vali, ‘Kabataş yalanına inanıyorsunuz da katırların intihar ettiğine mi inanmıyorsunuz’ derse ne diyeceksiniz?”
Yorumsuz
AK Partili milletvekili adaylarından bir demet…
*Savcı Sayan: “Bugün burada isterdim ki, AKP’nin zulmünü konuşalım. AKP'liler Hz. Ömer'in adaletini getireceğiz diyordu. Hz Ömer, devletin mumu ile devlet işlerini, kendi mumu ile özel işlerini yapardı. Ama bunlar gemilerde kimin mumunu yakıyorlar? AKP ve Tayyip Erdoğan gömlek değiştirdik dedi aldanmayın. Yılanlar da gömlek değiştirir ama zehirleri bitmez.”
Şimdi Savcı Sayan AK Parti İzmir Milletvekili Adayı. Ne diyor: “Recep Tayyip Erdoğan benim için milli bir liderdir.”
*Numan Kurtulmuş: “Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğimize söz veriyoruz. Karunlaşmayacağız, Firavunlaşmayacağız.”
Numan Kurtulmuş AK Parti’ye girdikten sonra sözlerini tavzih etti:
“Karunlaşmayacağız, Firavunlaşmayacağız, kendime verdiğim bir sözdü. Tayyip Erdoğan’ı kastetmedim.”
*Mehmet Metiner: “Ben Tayyip Erdoğan’la, demokratik bir Türkiye inşa edilebileceği kanaatinde değilim. Çünkü icazet aldığı içerideki çevreler, statükonun sahici sahipleri. Tayyip Bey bunu götürebilecek bir şey değil; yanında danışmanlarıyla belki bir şeyler kurtarmaya çalışıyor. Ama, kendisi, siyaseten entelektüel düzeyde, bunu kaldırabilecek düzeyde bir insan değil. Henüz entelektüel birikiminin ve siyasal birikiminin bu çapta olduğuna inanmıyorum. Hele hele Türkiye’yi demokratik bir değişime uğratacak...”
Ve Mehmet Metiner İstanbul Milletvekili Adayı… “Evet kusursuz itaatse, biz büyük liderimize kusursuz itaat ediyoruz. Biatsa biat. İtaatse, itaat… Ölümüne arkasında durmaksa, ölümüne arkasındayız.”
*Süleyman Soylu: “Rahmetli Menderes ile kendini nasıl kıyas ediyorsun? 7 yıldır bu milleti kandırıyorsun. 7 yıldır bu milleti oyalıyorsun. 7 yıldır bu milleti sömürüyorsun. Sen kim, Menderes kim…”
Şimdi Süleyman Soylu Trabzon Milletvekili Adayı: “Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Vallahi de istememektedir, billahi de istememektedir. Onun karizması, onun yaptığı hizmetler, milletle bütünleşmesi için başkanlık sistemine ihtiyaç yoktur ki, kendisi için başkanlık sistemini istesin. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ezeli ve ebedi başkanıdır.”
*Yiğit Bulut: “Sevgili dostlar son 5 yılda, özellikle AKP iktidarı döneminde belediyelerde yapılanları, transfer edilen toprak ve imar rantını görünce artık isyan ediyorum. Bu kadar kör göze parmak, bu kadar adam kayırma, bu kadar açık ve herkesi aptal yerine koyan sermaye transferi olmaz.”
Ve Danışman Yiğit Bulut: “Şu anda dünyada iki lider var: Biri Tayyip Erdoğan. Diğeri Putin.”
*AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Aday Adayı Mustafa Göktaş: “Şimdi 24 saat yağmur yağıyor, AK Parti’nin yüzü suyu hürmetine. AK Parti bereket demektir.”
Aday olamayınca Mustafa Göktaş: “AK Parti yalan parti. Ben yalana girmem. Delikanlı olacaksın arkadaş.”
(YouTube’dan bu konuşmaları “Son Vesayet” videosundan izleyebilirsiniz.)