AKP-CHP-HDP ittifakı
Soner Yalçın 01 Ocak 1970
Münib Boya adını duydunuz mu?
1872 Van doğumlu idi…
1923’ten itibaren 6 dönem TBMM’de milletvekili olarak bulundu.
Berç Keresteci adını duydunuz mu?
1870 İstanbul doğumluydu…
1935’ten başlayarak 3 dönem TBMM’de milletvekili olarak bulundu.
Andre Vahram adını duydunuz mu?
1890 İstanbul doğumluydu…
14 Mayıs 1950’de DP milletvekili olarak TBMM’ye girdi.
Zakar Tarver adını duydunuz mu?
1894 Eğin (Kemaliye) doğumluydu…
1954-1960 yılları arasında TBMM’de bulundu.
Mıgırdıç Şellefyan adını duydunuz mu?
1914 Adapazarı doğumluydu…
27 Ekim 1957’de DP milletvekili olarak TBMM’ye girdi.
Hermine Agavni Kalustyan adını duydunuz mu?
1914 İstanbul doğumluydu…
27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinden sonra kurulan Kurucu Meclis üyesi olarak TBMM’de bulundu.
Berç Sahan Turan adını duydunuz mu?
1920 Kahramanmaraş doğumluydu…
1961-1964 yılları arasında CHP Senatörü olarak TBMM’de bulundu.
Hepsi Ermeni idi…
Hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı idi…
Hepsi Türkiye’ye hizmet ettiler…
TBMM çatısı altında bugüne kadar 24 azınlık milletvekili bulundu.
Şimdi…
Bugün…
Bu isimler/politikacılar yok sayılıyor.
Öyle bir hava estiriliyor ki; Cumhuriyet tarihinde sanki ilk kez Ermeniler, partilerin milletvekili listelerinde yer alıyor; ilk kez 7 Haziran 2015 seçimiyle TBMM’ye girecekler!
Amaçları belli; “Yeni Türkiye” aldatmacasıyla tarihimizi unutturmak!
Kim bu milletvekilleri?
AKP gazeteci Markar Esayan’ı milletvekili adayı olarak gösterdi.
CHP hukukçu Selina Özuzun Doğan’ı milletvekili adayı olarak gösterdi.
HDP, Murad Mıhçı, Filor Uluk Benli, Garo Paylan’ı milletvekili adayı gösterdi.
Ne güzel.
Fakat….
Nedense…
Daha “bismillah” demeden…
AKP’li Esayan, CHP’li Doğan ve HDP’li Paylan ilk demeçlerinde “Ermeni soykırımını” telaffuz etti. “1915 soykırımdır” dediler!
Desinler…
Kimler ne demiyor ki…
Bu ülkede sadece “Türk” demek büyük ayıp!
Bu ülkede sadece “Atatürk” demek büyük ayıp!
Bu ülkede sadece “Cumhuriyet devrimleri” demek büyük ayıp!
Bu ülkede sadece “anti-kapitalizm” demek büyük ayıp!
Bunları yazarsanız-söylerseniz malum medya yüzünüze bile bakmıyor.
Artık biliyoruz:
“Soykırımı” telaffuz ederseniz sizi her gün TV’ye çıkarıyorlar, gazetelerde röportajlarınızı yayınlıyorlar.
Okyanus Ötesi’nde planlanan büyük imaj stratejileriyle “moda” yaratıyorlar. Buna uymazsanız sizi “loser”/”kaybeden” ilan ediyorlar!
Bakınız…
Açıkça yazıyorum:
Kişi ne düşünüyor ise söylemelidir/yazmalıdır.
Kişi, “soykırım vardır” diyebilir.
Kişi, “soykırım yoktur” diyebilir.
Fakat…
AKP-CHP ve HDP’nin Ermeni milletvekili adayları “soykırım vardır” demelerini siyasi açıdan değerlendirmek gerekmiyor mu?
Türkiye; ister hükümet olarak, ister TBMM olarak…
Dünyada soykırımı kabul eden hükümetleri/meclisleri sertçe kınıyor; hatta elçilerini bile geri çekiyor; “Bu meseleyi politikacılara değil tarihçilere bırakın” diyor. Ve kuşkusuz doğru bir tavır sergiliyor.
Amma…
7 Haziran’dan sonra…
TBMM çatısı altında yer alacak AKP, CHP ve HDP’nin Ermeni milletvekilleri “soykırım vardır” diye deklarasyon yayınlarsa ne olacak? Bundan sonra Türkiye, “soykırımı” kabul eden dünyadaki diğer meclislere/hükümetlere bir söz söyleyebilir mi?
Demezler mi bize; “Kardeşim senin meclisindeki milletvekillerin bile bunu kabul ediyor; sen neden bizim milletvekillerimizi kınıyorsun?”
Yaa..!
TBMM çatısı altında “soykırım” ittifakının Türkiye’nin başına ne açacağını gördünüz mü?
Tehlikenin farkında mısınız?
Tesadüf olabilir mi?
Tabii ki Ermeni kardeşlerimiz TBMM’de olsun.
Tabii ki Yahudi kardeşlerimiz TBMM’de olsun.
Tabii ki Rum kardeşlerimiz TBMM’de olsun.
Ama lütfen söyler misiniz:
Neden sadece “soykırım yapıldı” diyen Ermeniler, parti listelerinden milletvekili adayı yapıldı? Başka Ermeni vatandaş mı bulamadılar?
“Megali İdea” takipçisi bir Rum’u partilerinden milletvekili adayı yaparlar mı?
“Siyonist” bir Yahudi’yi partilerinden milletvekili adayı yaparlar mı?
O halde…
Sormayalım mı; nereden buldular bu “soykırımcı” Ermeni adayları?
Ben size söyleyeyim mi?
Birileri çok sıkıştı..!
“Soykırımcı” tarih tezlerinin yalan olduğu tek tek ortaya çıktı/çıkıyor. Dünyada hava döndü/dönüyordu.
Şimdi yeni yol arayışlarına girdiler.
Biri…
Vatikan’da, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosu 2. Karekin, Kilikya Katolikosu 1. Aram ve Dünya Ermeni Katolikleri Patriği 19. Nerses Bedros’un da aralarında bulunduğu üst düzey temsilciler ve Ermeni cemaati katıldığı törende Papa Francesco, Ermenilere 1915’te “soykırım” yapıldığını söyledi! (Katolik Vatikan’ın Rusya egemenliğindeki Ortodoks’ları yutmak için böyle bir strateji yaptığını ve Fener Rum Patriği’ni de bu amaçla kullandığını biliyoruz. Ama konumuz bu değil.)
“Soykırım” iddiası bugüne kadar politikacıların dilindeydi; ilk kez Vatikan sayesinde inançla da ilişkilendirilmiş oldu!
Diğeri….
Yani, ikinci yol arayışı bizzat TBMM çatısı altında olacak!
Hiç şaşırmayınız… Göreceksiniz…
TBMM çatısı altındaki “soykırım ittifakı” Türkiye’nin ileri sürdüğü tüm hakikatlerinin üzerinin kapatılması görevini yapacaktır. Bir dönem Ergenekon yalanlarına sarıldılar; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne sundukları sözde belgeler hep bu Ergenekon İddianamesi’nden alınmaydı. Bu bitti.
Şimdi… Ellerine “yeni” bir silah alacaklar: TBMM’deki üç partide bulunan “soykırımcı” milletvekilleri!
Bu kez bize dönüp, “bizim meclise neden tepki gösteriyorsunuz” diyecekler, “kendi meclisinizdeki milletvekilleri böyle diyor!”
Dejavu..!
100 yıl önce de Osmanlı’yı parçalamak için Meclis-i Mebusan’a seçilen Ermeni milletvekillerinin icraatları örnek gösteriliyordu!.. Yarın da olacağı budur.