Sorular...
SIRRI YÜKSEL CEBECİ 05 Mart 2008
VATANIN mevzubahis olduğu kritik durumlarda, şeytanın avukatlığını yapmayı meslek haline getirmiş olanların dışında, herkesin sorumluluk duygusu ve sağduyu ile hareket etmesi gerekiyor.
İçyüzünü tam olarak bilmediğimiz, ya da aklımızın ermediği konularda ahkâm kesmemeli, önyargılı olmamalıyız.
Türk askerinin Kuzey Irak'ta sürdürdüğü ve dünyaya parmak ısırtan başarılı kara harekâtına beklenmedik şekilde son verilmesine herkes kendince yorum getirmeye çalışıyor, senaryolar yazılıyor, komplo teorileri üretiliyor.
Herkes stratejist, savaş veya terörle mücadele uzmanı kesiliverdi.
Türkiye'nin ilişkileri, uluslararası ve bölgesel dengeler, terörle mücadele konsepti, tahmin edilemeyen gelişmeler veya aksaklıklar, strateji değiştirmeyi gerektiren durumlar...
Bu girift konularda her birimiz bir uzman gibi davranamayız.
Kuzey Irak'taki kara harekâtında önceden belirlenen hedeflere gerçekten ulaşılmış olabilir.
Uluslararası desteği yitirmemek için kara harekâtına son verilebilir.
Hesapta olmayan sürpriz bir tehlike, kara harekâtını devam ettirmeyi sakıncalı kılabilir.
Ama kafa karıştıran sorulara cevap aramak ve bilinmeyenleri öğrenmek hakkımız değil mi?
Soruların cevabı olmalı
SORU BİR: Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih, kara harekâtının yedinci günü Bağdat'a giderek, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ve Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'yle görüşen Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki heyeti kabul etmeden önce gazetecilerin operasyonun hemen durmaması halinde ne olacağı sorusuna, "Sonuçlar korkunç olur. Bu çok tehlikeli bir durum" şeklindeki cevabıyla ne demek istemiştir?
Kara harekâtına son verilmesinde Berham Salih'in bu sözleri ne ölçüde etkili olmuştur?
SORU İKİ: ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in Ankara'ya gelip "Operasyonu iki haftada bitirinî ve ABD Başkanı Bush'un "Türkler çabuk hareket etmeli” demesinden bir gün sonra kara harekâtının bitirilmesi sadece kötü ve talihsiz bir tesadüf müdür?
Gates, "Operasyonu iki haftada bitirin” dediği halde neden bir hafta ile yetinilmiştir?
SORU ÜÇ: Sayın Başbakan'ın, Anadolu Ajansı aracılığıyla Cuma günü saat 13.15'te basına verilen "Ulusa Sesleniş” konuşmasının metninde,”harekât kararlılıkla devam etmektedir” denilmiştir. Genelkurmay'a göre ise, çekilme kararı bir gün önce verilmiştir.
Sayın Başbakan'ın çekilme kararından haberi yok muydu? Başbakanlık ile Genelkurmay Başkanlığı arasında koordinasyon eksikliği mi vardır?
Yoksa Sayın Başbakan, "Kara harekâtına son verilmesi, sadece askerin kararıdır” diyebilmek için mi böyle bir taktik uygulamıştır?
SORU DÖRT: Kara harekâtının sona erdiği ve Türk askerinin saat 04.00'ten itibaren Kuzey Irak'tan çekilmeye başladığı haberini ilk veren Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari olmuştur.
Türkiye Başbakanı'nın bile haberi yokken, Zebari bu haberi kimden ve nasıl almıştır?
SORU BEŞ: Kara harekâtının bitirilmesi askeri mi yoksa siyasi bir karar mıdır?
SORU ALTI: Kara harekâtı biraz daha uzasaydı, Türk askerinin Kuzey Irak'ta tuzağa düşürülme tehlikesi var mıydı?
Hiçbir şey gizli kalmaz
Akıl karıştıran soruları daha da artırmak mümkün...
Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve Hükümet üyeleri, kara harekâtına son verilmeden bir gün önce son derece kararlı konuşmasa ve açıklama yapmasalardı, bu soruların belki de hiçbiri gündeme gelmeyecekti.
Bir gün içerisinde neler oldu?
Neler olduğunun gizli kalması mümkün değil. Elbet bir gün öğreneceğiz.