Orada ne oldu?
BEHİÇ KILIÇ 05 Mart 2008
DİYELİM Kİ; “Sonuç için yorum yapmak üzere elimizde yeterince bilgi yok. Bekleyelim ve görelim, harekatın PKK’ya açtığı yaralar elbette sergilenecektir. O zaman yapılanın ne olduğu ortaya çıkacaktır” böyle diyelim ve biraz bekleyelim..
Şu sıra içimiz kaynıyor, tedirginiz!..
Çünkü, şu sekiz günden aklımızda kalan şehit cenazeleri ile dolu acı haykırışlardır... Güneş operasyonu denilince ilk aklımıza gelen, toprağa verdiğimiz aslan gibi 27 evladımız...
Bunu gördük, yoğun şehit cenazeleri ve birkaç askerin kar üstünde çekilmiş, beyaz pelerinli, sanatsal fotoğrafları... Bir de, hedefte patlayan uçak bombaları...
Genelkurmay Başkanı ne demişti, “Bize bu acıları yaşatanlara mislini yaşatacağız..” işte bu “söz”e ilişkin sonucu gördük mü?..
Şehit cenazesinde gördüğümüz devlet zevatı bu soruya cevap verebiliyor mu, verebilecek mi?..
Eğer 240 “etkisizleştirilmiş” eşkıya söz konusu ise, cesetlerini falan görme peşinde değiliz, devlet bu şekilde meydan okumaz elbette... Ama, bu yekunun yan belirtileri, yaşam alanları teşhir edildiğinde, ne olduğu anlaşılacaktır... Bir takım eşkıya şeflerinin kellelerinin alındığı ileri sürüldü, hani?..
Bir binbaşı, bir yüzbaşı, iki pilot, bir üsteğmen, astsubaylar ve teskere bekleyen çocuklarımız, korucu kahramanlar, elimize verilen somut bilanço bu...
Ankara’nın açıklamaları “Ankaralılar’ı” tatmin edebilir de, ya milleti?..
Ben size durumu anlatayım...
PKK’nın televizyonu, çanak antenlerle, internet üzerinden çatır çatır evlere odalara giriyor... PKK bu ekranda zafer şenlikleri ile Türk devletine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verip veriştiriyor... Programını, DTP’lilerle, bunların belediye başkanları ile pekiştiriyor...
Gazeteye gitmek üzere dün bindiğim taksinin şöförü genç bir Güneydoğu’lu... Gündem malum, yolda konuya giriyor beni deşecek ne düşündüğümü öğrenecek... Anlıyorum ki, PKK televizyonunun izleyicisi... Orada ne dinlediyse ezberlemiş... Bana “askerin 100’den fazla kayıp verdiğini, PKK’nın sedece beş ölüsü olduğunu... Askerin kara saplandığını, bazı askerlerin donduğunu... Çarpışmalarda askerin başarısız olduğunu...” o televizyonda ne dinlediyse, inceden inceye aktarmaya başladı ve kendisine hak vermemi, askerin boş yere ölüp gittiğini söylememi istedi...
Sizce ben bu kişiye ne anlatabilirdim?!.
“Kardeşim sen bu palavralara niye inanıyorsun. İşte operasyonun sonuçları ortada” diyebileceğim sonuçları nasıl sunabilirdim...
Bardağın dolu tarafına bakalım şimdilik... Birkaç gün bekleyelim!.. Elbette göreceklerimiz vardır...
Bardağın dolu tarafında, sonuçta ABD’nin egemenlik sahasında, diplomatik alt yapısı ortada olan bir askeri harekat yapıldı... İstenildiği kadar güç Irak üzerine sürüldü... Türk askerinin üzerine yürüdüğü bölgede, öyle birkaç eşkıya mülteci çadırlarında falan barınmıyordu... Bu bölge, son teknoloji ile teçhiz edilmiş, ABD’li İsrail’li uzmanlarca düzenlenmiş askeri karargahlar haline getirilmişti... Bütün “kaleler” üstün savunma silahları ve bu silahların kullanıcısı özel timlerle donatılmıştı... Askerin, imha için üzerine yürüdüğü silahlı gurup bölgenin en iyi eğitimli ve tecrübeli birlikleri olarak kabul ediliyordu... Üstelik şimdiye kadar böyle bir kış operasyonu yapılıp olumlu sonuç alınmamıştı...
Genelkurmay açıklamasında sunulduğu gibi, girilen bölgenin darmaduman edildiği, burada barınan eşkiyanın ağır darbe alıp topraklarımıza tecavüzünün önüne geçildiği görülürse, şehitlerimizin kanı yerde kalmamış demektir...
Görmemiz lazım... Şu anda gözümüzün önünden gitmeyen sadece şehit tabutları... Ve PKK TV’sinde meydan okuyanların kendilerine alt yapı bulmalarıdır...