« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 May

2015

Kendileri mi yaptırdı?

Güngör Mengi 01 Ocak 1970

Ülkede kafa karıştıran açıklamaların, olayların arkası kesilmiyor.

Başbakan Davutoğlu Mersin ve Adana’da HDP binalarına yapılan bombalı saldırıları “DHKP-C’li, sabıkalı bir terörist”in yaptığını söylemişti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç net bir ifadeyle bunun doğru olduğunu, teröristin DHKP-C örgütünde pek çok eyleme katıldığını bildirdi.

Daha önce AKP Genel Başkanlığı yapmış olan Dengir Mir Mehmet Fırat ve diğer HDP’liler bunu inandırıcı bulmadıklarını söylediler.

Son olarak Selahattin Demirtaş “HDP binalarına saldıran kişinin kimliği de belliyse dosya niye gizleniyor? DHKP-C’li dedikleri kişinin Suriye’de IŞİD’le bağlantılı olduğu bilgileri bizde mevcut” dedi.

Daha ötesi yok!

Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın dün Milliyet’te yayımlanan röportajda söyledikleri ise iki tarafın yarattığı karmaşaya tuz biber ekmiştir.

Efkan Ala “Bu saldırıları HDP’lilerin DHKP-C’ye kendilerinin yaptırmış olabileceğini, çünkü DHKP-C’nin HDP’yi desteklediğini, söylüyor.

“Kendi adamlarına kendilerini bombalatmış olabilirler” diyor.

Bu “kendini bombalatma” ifadelerini daha önce duymamış mıydık biz?

Dünyada benzeri var mıdır bu önerilerin veya söylemlerin?

Adana HDP binasındaki saldırıda biri “ağır yaralanan Seyhan İlçe Başkanı” olmak üzere 6 yaralı vardı. Acaba gerçekten siyasetçinin gözü kendi vatandaşını partilisini bombalatacak kadar kararır mı?

Cevap “evet” ise bu cehennemin sonu neresidir?

Çözüm süreci

Madem ki her iki parti de bombacı teröristin kimliğini biliyor, neden ismiyle açıklanmıyor?

Gerçekten dosya niçin gizleniyor?

Afkan Ala “Çözüm Süreci devam edecek, muhatabı halk olan proje devam eder” diyor.

Davutoğlu ve Erdoğan da benzer şekilde konuşuyor, “Çözüm HDP’ye bağlı değil” diyorar.

Selahattin Demirtaş da dün bir röportajda “Çözüm AKP’nin varlığına bağlı değil, biz devam ettiririz” dedi.

Bu “çözüm” neyin çözümüdür?

“Terörün bitmesi, PKK’nın silah bırakması, Hükümet’le örgütün ve HDP’nin anlaşmasına bağlı” olduğuna göre bütün bu dışlayan tavırlar niçin?

Seçim midir nedeni?

Bir kez daha tekrarlayayım;

Seçim yaklaşırken toplumda kafa karışıklığı yaratmak, sonunda “birlikte çalışacağını” gizlemek dürüst siyaset değildir.

Türkiye sonsuza kadar hep bu temiz toplum, temiz siyaset özlemiyle mi yaşayacak?

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 10550

ulkucudunya@ulkucudunya.com