Sadece anla...
Serdar AKİNAN 05 Mart 2008
Sizi, samimiyetle, anlamaya çalışıyorum.Güneş gençliğinize doğmadan; hayatınızın en erken dönemlerinde; sabah ezanında küçük ayak bileklerinize ve ılık dirseklerinize soğuk suları siz vurdunuz ben değil...
O ezanlar alaca karanlıklara okunurken uykusundan namaza uyandırılıp ürperen benlik sizinkiydi benimki değil...
Televizyon ekranıyla tanışıp günümü kirletmeye başladığım yıllarda siz dimağınızı "ayeti kerime"lerle yıkıyordunuz.
Cuma neşesi bende hafta sonu; eğlenceler, gezip tozmaktı...
Cuma neşesi sizin kutlu farzınızdı...
Kendimi zorlayarak oruç tutmaya başladığım yıllarda ne kazayı ne sünneti bilirdim.
"Çağdaş medeniyet olgusunun yarattığı" tektipleştirici aile kalıbı bu haymatlos ruhu doğurdu. Napıyım..?
Bir yandan da o aile usulca "vicdan" denen olguyu en derinime kazıdı.
Sizler büyük bir inançla; sarsılmaz bir iman ve terbiye edilmiş bir nefisle hayata atıldınız.
Bu yola imanla baş koydunuz...
Bizler üniversite sıralarında o "çarpık" değerlerle daha da hemhal olduk.
Hesabını vereceğimiz günahlar birikti. Bir yandan farkındalık arttı. Karanlıklar ve acılar doğruya; aydınlığa taşıdı kimimizi...
Şimdi durup bakıyorum. Anlamaya çalışıyorum.
Günlerdir, haftalardır ne yazmaya çalşıyorum? Derdim ne? Ne anlatmaya çalışıyorum?
Memleket gerçek anlamda karıştı. Kaos bir adım ötesi bence...
Hepimiz aynı geminin içindeyiz.
Çok basit tespitler yapıp basit sorular sordum...
Neden bu ülkenin tertemiz sularını içen bir Müslüman evladı kalkar da "asıl şeytan"a kulluk yapar?
Neden, "Amerika denen büyük şeytanla; müslüman katili bir küresel şebekeyle işbirliği yapıyorsunuz?" gibi temel ve basit bir soruyu sorduğunuzda ise hakaretler yağdırırlar.
"Fethullah Gülen, eli kanlı katil Dick Cheney'e adam yolladı mı?" diye sordum.
"Bu iddiayı yalanlayın" dedim.
Her türlü hakareti edebilirdiniz ama hiç ummadığım ve haketmediğim bir cümleye muhatap kılındım.
Bu iddiamın doğru olmadığını söyleyen Zaman gazetesi danışmanı sevgili (ki kendisiyle tanıştım ve benim için hâlâ muhterem bir insandır) Hamdullah Öztürk, sanırım beni kastederek "Gazeteci değil kendi nefsinin ajanı" demiş...
"Hasis nefsinin ajanı" yargısı inanın çok ağır...
Elbette, nefsimden şikayetçiyim.
Türlü günahlara gark oldum...Yüce Rabbim de affeder inşallah...
Karanlıklardan aydınlığa çıkmaya ve türlü günahlarımın affına, çok da geç olmadan, Allah'ın hepimize emrettiklerine benim anladığım şekliyle itaat ederek ve sadece ona hesap verecek şekilde uğraşıyorum.
O'nu kendimce kavradıkça islamın ruhunun en temel özelliğinin bir teslimiyet değil mutlak bir özgürleşme olduğunu hissediyorum.
Bugün Türkiye'de o özgürlüğe her şeyden çok ihtiyacımız var.
Ancak Türkiye köleleştiriliyor.
Kim alet oluyor?
O Müslüman çocuklar...
Onları bu kadar kızdırdığım şu iddiaya gelince...
"Dick Cheney'e mesaj verdiniz mi vermediniz mi?"
Görüşmeyi cemaat adına yapan kişi: Turkish Cultural Center Başkanı Recep Özkan.
Görüşülen kişi: Dick Cheney'nin "özel" danışmanı Christopher Haave...
Yer: New York...
Tarih: Birkaç hafta önce...