Yeraltındaki 3 katrilyon dolar kime gidecek
BEHİÇ KILIÇ 09 Ocak 2007
BAĞIMSIZ Türkiye Partisi Lideri Profesör Doktor Haydar Baş, “Türkiye’nin tam 3 katrilyon dolarlık yer altı kaynağı var” dedi.
Bu servet Anadolu topraklarının altında yatıyor...
BTP Lideri sözlerinin devamında vahim bir durumu işaret ediyor...
“Bu kadar serveti neredeyse bedavaya Rio Tinto’ya, El Dorado Gold, Cominco, Anatolia Minerals şirketlerine veriyorlar. Bunlar İngiltere’nin şirketleri... Hollanda devletinin şirketi, Amerika’nın şirketi...”
Geçtiğimiz aylarda basına yansımıştı Anadolu’nun göbeğinde bir köy halkı cümbür cemaat ABD’ye götürülmüş, yedirilmiş, içirilmiş, alış veriş yapmaları sağlanmış, ABD sevdirilmiş... Köyde altın madeni var, milli servet yabancı şirkette yabancıya çalışıyor, köylülerin gözü boyanıyor...
Bağımsız Türkiye Partisi Lideri meydanlarda milli bir davanın mücadelesini sergiliyor, milli hassasiyeti yaymaya çalışıyor, bağımsızlık temelinde hassasiyetleri anlatıp devletin nasıl elden gittiğini örneklerle yansıtıyor...
Susturulmak isteniyor, yok sayılmasına çaba gösteriliyor, dahası saldırılara hedef oluyor... Ama o çok vahim gelişmeleri anlatmayı sürdürüyor, art niyeti, hesabı kitabı bir kenara koyup vatanın selametini kollama adına kulak vermekte fayda vardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan Haziran 2003 tarihine kadar hiç bir yabancıya arazi satılmamış...
O tarihten sonra olanları dinleyelim...
“AK Partisi döneminde Tapu Kanunu’nun 36. maddesi ve köy kanunun 87. maddesi iptal edilerek yabancılara toprak satışına izin verilmiştir. Bu kanundan sonra bakınız tam 4 milyon 420 bin 272 metre kare toprak yabancılara satıldı. ..”
Kronoloji şöyle:
“5 Haziran 2003 tarihinde çıkarttılar. Bu yasa çıktıktan sonra Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Bursa, Ankara gibi illerimizde Orient Limited şirketleri memleketimizin bütün yer altı kaynaklarını ellerine almıştır...”
Almışlar da ne olmuş!?.
Baş, “Coğrafyamız talan ediliyor...” başlığı altında elindeki bilgileri yansıtıyor..
“Rio Tinto adlı İngiliz şirketi, binlerce km2 toprağımızı satın almış durumda. Daha ziyade trona, bakır, altın, çinko gibi ruhsatları topluyor. Ankara merkezli ruhsatları hayli fazla. Kazan, Güdül, Sincan, Eryaman’da 500 km2’lik ruhsatla dünyanın en zengin trona (doğal soda) yataklarına çöreklenmiş durumda. Anglo Amerikan adlı ABD şirketi tam 20 ruhsat almış. Cominro (Kanada şirketi) 191 ruhsat almış. Eldorado Gold (ABD şirketi) 150 ruhsat almış. Krupp (Alman şirketi) 59 ruhsat almış. Omga’nın (İsviçre şirketi) 85 ruhsatı var. Oysa merhum Atatürk döneminde Köy Kanunu’na yapılan bir ilave ile ne topraklarımız, ne madenlerimiz yabancılara satılamıyordu. Ama 2003’te bu iktidarın yaptığı değişiklikle artık Anadolu toprağı, Türk’ün coğrafyası talan edilme noktasına geldi.
Eldorado Gold, binlerce km2 toprağımızı içine alan bölgede çalışma yapıyor. Anatolia maden şirketi 50 bin km2 toprağımızı tasarrufuna almış. Giresun, Artvin, Van, Tunceli, Adana, Kayseri, Malatya, Gümüşhane, Çanakkale, Bursa vs.de faaliyet gösteriyor...”
BTP Genel Başkanı Haydar Baş burada çok ilginç iki bilginin de altını çiziyor..
“Anatolia Mineral Şirketi Karadeniz Bölgesi için ‘İncil’deki Altın Ülke’ diye söz ediyor...”
Aynı şirket, yani Ankara’dan izinle Anadolu madenlerine dalan Anatolia mineral adlı şirket ,Türkiye Cumhuriyeti Devletinden bakın nasıl bahsediyor...
“Federal cumhuriyet !...”
Oyunun çapı?..
“Vatandaşlar, Anadolu’nun yeniden işgal girişiminde direnemez boyuta taşınma operasyonuna tabi tutulurken , daha önce denenmiş ve Filistin örneğinde kendini gösterdiği gibi toprak satın alma faaliyetlerinin süratle devam ettiriliyor..!”
Nasıl?..
“Soros’un ortağı Jim Rogers 1998’de Türkiye’ye geldi. Ardından ABD’li vatandaşları GAP bölgesinde arazi satın almaya çağırdı. Şanlıurfa ve Mardin’de Yahudi kökenli Türk vatandaşları aracılığı ile arazi alımına başlandı... İsrailli görevliler, bölgede kamu personelini hizmet için eğitim kapsamında İsrail’e götürmektedir. Bu gezilerde bölgede yatırım ortaklığı yapmaları muhtemel toprak sahipleri, öğretim üyeleri, bürokratlar, mahalli gazete sahipleri ve çalışanları, ziraat odası başkanları ile ilgilenilmektedir. Toprak satın alma misyonerliğin yan kolu olarak devam ediyor. Harran’da toprak satın alan Yahudiler de GAP bölgesini dini amaçları için kullanmayı ihmal etmiyor. Geçen yılın Roş Aşana günü, Harran’daki Yakup’un kuyusunun başında yapıldı..”
Bu işlerin büyük tarafı geleneksel işgalci Batı... Küçük tarafta bal tutup parmağını yalayan işbirlikçiler kimlerdir dersiniz?..
