Mehmed ÇAVUŞOĞLU (ö. 1935-1987)
Mehmet Kalpaklı 01 Ocak 1970
Divan edebiyatı üzerindeki araştırmalarıyla tanınan ilim adamı.
15 Ocak 1935’te Ordu’nun Perşembe ilçesine bağlı Sarayköy’de doğdu. Çocukluğunda köyün öğretmeni olan babası Mehmed Fahri Bey’le birlikte okula devam etti ve küçük yaşta okuma yazma öğrendi. Ordu Ortaokulu’nda başladığı öğrenimini Afyon Lisesi’nde sürdürdü ve Haydarpaşa Lisesi’nde tamamladı. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam ettiyse de edebiyata olan sevgisi dolayısıyla aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kaydoldu. Yenişehirli Avni Bey Divânı adlı lisans teziyle buradan mezun oldu (1962). Aynı bölümün Eski Türk Edebiyatı Kürsüsü’ne Ali Nihat Tarlan’ın yanına asistan olarak girdi (1963). Necâti Bey Dîvânı’nın Tahlili ve Sistematik İndeksi adlı tezle doktorasını verdi (1966). Askerlik hizmetini yaptıktan sonra (1967-1969) üniversitedeki görevine devam etti. 1970-1971 yıllarında İngiltere’de inceleme ve araştırmalarda bulundu. Edinburg Üniversitesi’ne bağlı Institute for Advanced Studies in the Humanities’ten aldığı bursla araştırmalarını İskoçya’da J. R. Walsh’ın yanında sürdürdü (1971-1972). Taşlıcalı Yahyâ Bey ve Yûsuf ve Zeliha Mesnevisi adlı teziyle doçent oldu (1973). 1982’de profesörlüğe yükseltildi. 1982-1983 öğretim yılında Konya Selçuk Üniversitesi’nde dersler verdi. Mimar Sinan Üniversitesi’ne geçerek Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün kuruculuğunu üstlendi (1984). Altı ay süreyle Amerika Birleşik Devletleri’nde Washington Üniversitesi Near Eastern Languages and Civilization bölümünde Walter Andrews ile birlikte “divan edebiyatı çalışmalarında bilgisayar kullanımı” konulu bir proje üzerinde çalıştı (1986). Divan neşirlerine büyük kolaylıklar sağlayacak ve bu maksatla yapılan çalışmalara bir bütünlük getirecek olan projenin esas gayesi bir divanlar arşivi oluşturmak ve neticede divan şiirinin mecazlar ve mazmunlar lugatını yapmaktı. Revânî divanı Çavuşoğlu tarafından projeye örnek teşkil etmek üzere üç ay gibi kısa bir sürede hazırlandı. Yurda döndükten bir süre sonra geçirdiği trafik kazasında öldü (11 Temmuz 1987) ve doğduğu köydeki aile kabristanına defnedildi.
Divan edebiyatında “metin şerhi” denilen klasik tahlil tarzının yakın dönemdeki üstatları Ruşen Ferit Kam ve Ali Nihat Tarlan’dan günümüze uzanan son temsilcisi durumundaki Mehmed Çavuşoğlu, çocukluk günlerinden itibaren elde ettiği zengin kültür birikimi, şairliğe olan yeteneği ve ilmî formasyonu, hâfızası, zekâsı ve estetik zevkiyle bu sahada yetişen nâdir ilim adamlarındandı. Şiire çocuk yaşlarında başlamış, İstanbul’un fethini anlatan Ulubatlı Hasan Destanı (İstanbul 1959) adlı bir manzum destanı da yayımlanmıştır. Öğrencilik ve gençlik yıllarında halk şairleri tarzında şiirler yazan Çavuşoğlu, divan edebiyatı eğitiminden sonra klasik tarzda aruzla şiirler yazmış ve ebced*le tarih düşürme işinde ustalaşmıştır. Hocası Tarlan’ın yanında Ahmed Paşa, Necâtî Bey ve Zâtî divanlarının neşre hazırlanmasında çalışmış, daha sonraki yıllarda bu sahada kendisi de birçok eser vermiştir.
Eserleri. Önce doktora tezi olarak hazırlayıp daha sonra Necâti Bey Dîvânı’nın Tahlili (İstanbul 1971) adıyla yayımladığı eser, Ali Nihat Tarlan’ın Şeyhî Dîvânını Tedkîk’inden (İstanbul 1964) sonra bu alanda yazılan ikinci eserdir ve edebiyat araştırmacıları tarafından yapılan çalışmalara örnek olmuştur. Necati Bey, Divan-Seçmeler ile (İstanbul, ts.) Yahyâ Bey ve Dîvânından Örnekler (Ankara 1983) ve ölümünden kısa bir süre sonra çıkan Hayâlî Bey ve Divânı’ndan Örnekler ise (Ankara 1987) onun divan şiirinin akademik çevreler dışında da tanıtılması, sevdirilmesi ve genç nesillere aktarılması amacıyla verdiği önemli eserlerdir. Divan şiirinin birtakım meselelerini bir sohbet üslûbuyla okuyucuya sunduğu Dîvanlar Arasında (Ankara 1981) adlı eserinde yer alan çeşitli dergilerde neşrettiği makaleler, muhtelif kongre ve sempozyumlarda sunduğu bildiriler onun sahasındaki otoritesini ortaya koymuştur. Özellikle “Divan Şiiri” (Türk Dili Türk Şiiri Özel Sayısı II [Dîvân Şiiri], sy. 415-416-417, Temmuz-Ağustos-Eylül 1986, s. 1-161) ve “Kaside” (a.y., s. 17-77) adlı makaleleri kendi konularında dikkate değer çalışmalardır. Tenkit tarzında yayımladığı iki çalışması “Yûsuf-ı Meddah: Varka ve Gülşah” (TDED, XXIII, 329-346) ile “Bir Dîvân Neşri Üzerine Notlar” ise (Erdem, I, 3 Eylül 1985, s. 801-824) ilmî metin tenkidi sahasında verdiği örneklerdir.
Kitap halinde yayımlanan diğer çalışmaları şunlardır: Yahyâ Bey Dîvan (Tenkidli basım, İstanbul 1977); Amrî, Dîvan (Tenkidli basım, İstanbul 1979); Yahyâ Bey-Yûsuf ve Zelîhâ (Tenkidli basım, İstanbul 1979); Vasfî, Dîvan (Tenkidli basım, İstanbul 1980); Helâkî, Divân (Tenkidli basım, İstanbul 1982); Hayretî, Dîvan (Tenkidli basım, M. Ali Tanyeri ile birlikte, İstanbul 1987); Zâtî, Dîvan, III (Tenkidli basım, M. Ali Tanyeri ile birlikte, İstanbul 1987); Üsküblü İshâk Çelebi, Dîvan (Tenkidli basım, M. Ali Tanyeri ile birlikte, İstanbul 1990; diğer makale ve araştırmaları ile hakkında yazılanlar için bk. Kurnaz, Millî Eğitim, sy. 87, s. 26-29).