« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Mar

2008

Siyasî çözüm taşeronları gene işbaşında

Hasan Celal Güzel 11 Mart 2008

Genelkurmay Başkanı'nın 3 Mart Pazartesi günü basına verdiği brifingte, en az harekât hakkında anlattıkları kadar önemli bir başka husus vardı. Büyükanıt Paşa, siyasÎ çözüm isteyenlerden bahsederek, 'Peki siyasî çözüm diyenler ne kastediyor? Bunu söyledikleri zaman ortaya PKK programı çıkıyor. Nedir o? 1- Anayasa değiştirilsin, 2- Kürt kimliği tanınsın, 3- Anadilde zorunlu eğitim olsun, 4- Genel af çıksın' dedi ve bu

konularda yorum yaptı.

Yıllardır yazıp duruyoruz. 'Siyasî çözüm' isteyen hayalci aydınlarımıza soruyoruz. Lâkin tek somut cevap alamadık. Kürt sorununda 'siyasî çözüm', 'sivil çözüm', 'demokratik açılım' nedir, lûtfen söyler misiniz? Bakınız Leyla Zana'ya, açık açık ilân ediyor; sizler gibi kem küm etmiyor.

Lâf olarak 'demokrasi'den, 'barış'tan, 'insan hakları'ndan dem vurmak çok kolaydır ve kulağa da hoş gelir. Sıkı yönetimleri, silahlı mücadeleyi, savaşı kim ister ki?...

Türkiye'de bütün sorunların demokratik rejim içerisinde ve hukuka uygun şekilde çözümlenmesi temel ilkedir. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüyle ilgili en kritik güvenlik meseleleri de dahil olmak üzere, her meselenin ve terörle mücadelenin, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti çerçevesini zedelemeden yürütülmesi şarttır.

Esasen, çözüm yollarının müessiriyeti de buna bağladır.

Lâkin, demokrasi içerisinde çözüm ile 'Kürt sorunu'nun hâllinde 'siyasî çözüm' iddiaları farklı şeylerdir. Terörle mücadelede, teröristin istismar ettiği noksanların tamamlanması elbette faydalı olacaktır. Ancak, bu mücadelenin güvenlik boyutu ihmal edilirse, çözüme gidilmesi asla mümkün değildir.

***

Bizim Radikal'de birkaç gündür Kürtçülerin ve bazı aydınların siyasî çözüm teklifleri yayınlanıyor. Tekliflerin önemli bir kısmı, zaten sahip olunan kültürel hakların genişletilmesiyle ilgili. Geri kalanlar ise Türkiye'nin

siyasÎ yapısını değiştirmeye yönelik talepleri ihtiva ediyor.

Bunların özetle; Kürt kimliği için anayasal güvence tanınması, dil yasaklarının kaldırılması(?), genel af, yerel yönetimin güçlendirilmesi, PKK ile diyaloga girilmesi, özerk yönetim, Kürtçe eğitim hakkı, eyalet sistemi ve federasyon olarak sıralandığını görürüz.

Bu talepler içerisinde yer alan bazı kültürel ve ekonomik ihtiyaçların karşılanması mümkündür. Esasen dil konusunda hiçbir yasak yoktur. Kürtçe yayın hakkının genişletilmesi, okullarda isteğe bağlı Kürtçe öğretilmesi, Kürdoloji Enstitüsü kurulması ve teröre karışmamış kişiler için sınırlı bir af çıkarılması da düşünülebilir. Ancak, bundan ötesi, Türkiye'nin üniter yapısını bozmaya dönük, karşılanması mümkün olmayan siyasî taleplerdir.

PKK terör örgütü desteğindeki ayrılıkçı Kürtçü hareketin hedefleri bellidir:

1. Önce, 'Kürt Sorunu' adı altında bir etnik sorunun varlığını kabul ettirmek ve Türkiye'yi çift kimlikli bir devlet hâline getirmek.

2. Terör hareketlerini durdurmak için Apo'yu da içine alan geniş kapsamlı bir af çıkartmak.

3. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesiyle 'özerkliğe' ve 'eyalet sistemi'ne geçişi sağlamak.

4. 'Özerk Kürt Yönetimi'nin kurulmasını gerçekleştirmek.

5. 'Federatif Yönetim'e geçilerek -adı konulsun ya da konulmasın- 'Türkiye ve Kürdistan Cumhuriyeti'nin kurulmasına çalışmak.

6. Son merhalede, mümkün olursa Suriye ve İran'dan da toprak koparıp, Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi ile (veya o zamana kadar bağımsız bir devlet kurulmuşsa onunla) birleşerek Diyarbakır merkezli Büyük Kürdistan'ı kurmak.

***

Irkçı ve ayrılıkçı Kürtçüler, bu hesapları yaparken şu iç ve dış unsurların planlarına yardımcı olacağını düşünmektedir: Bir bağımsızlık savaşı gibi göstermeye çalıştıkları PKK terör eylemlerinin baskısı; bir kısım şuursuz veya gayrimillî medya mensuplarının ve hayâlci aydınların desteği; AB çevrelerinin himayesi ve muhtemel bir askerî müdahale ile demokratik rejim kesintiye uğradığı takdirde, Irak'taki ABD güçlerinin bir iç isyanı bahane ederek kendileri lehine hareket edeceği beklentisi...

Kara harekâtı ertesinde muhalefetin çıkardığı hengâmeyi fırsat bilen bazı medya mensupları da, 'Artık bu iş silâhla hâlledilemiyor. Siyasî çözüm gerek' teranelerini tutturmaya çalışıyorlar. ABD sözcülerinin de bu âvâzeye iştirak ettikleri gözden kaçmıyor.

Bugün Türkiye'ye Cumhurbaşkanı sıfatıyla gelecek olan kedisever Talabani'nin ziyareti münasebetiyle herhangi bir tâviz vermekten kaçınılmasını önemle tavsiye ediyoruz.

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 6088

ulkucudunya@ulkucudunya.com