« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

11 Mar

2008

Siyaset bilmeyen muhalefet olur mu?

Yiğit BULUT 11 Mart 2008

Bir olayı analiz ederken şu soruyu sorabiliriz; kime yaradı? Kim kazandı? Bu kuralı son olarak kamuoyumuza hakim olan tartışmaya uygulayalım ve soralım; muhalefet ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasındaki "polemik" kime yaradı?

Cevap çok açık; AKP Hükümeti'ne ve Recep Tayyip Erdoğan'a...

Nasıl mı?

Bugüne kadar denklemi yazarken TSK'nın yanında her zaman CHP ve MHP'yi koymak (türban hariç) ve eşitliğin diğer tarafına hükümeti yazmak mümkündü. Daha doğrusu "Avrupa Birliği ile girilen yolun detaylarından türban konusuna, özelleştirme uygulamalarından Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar" TSK, her zaman "hükümetle" karşı tarafta kaldı ve eşitliğin aynı tarafında hemen hemen hiçbir zaman yer almadı... Bu karşıtlık zaman zaman hükümete zarar verdi, zaman zaman "zıtlaşma" ile oy oranı arttı...

Son yaşananlar ve özellikle siyaset bilmeyen muhalefetin "operasyon" sonrası hükümet yerine doğrudan TSK'yı eleştirmesi, yukarıdaki denklemi değiştirdi ve TSK ile aynı tarafta olmayan -olamayan AKP Hükümeti denklemde aynı tarafa transfer olurken, muhalefet partileri eşitliğin diğer tarafında yer aldılar...

Sonuç 1: Normal şartlarda Silahlı Kuvvetler hükümetin verdiği "kararların" uygulayıcısıdır. Eğer Kuzey Irak'a gerçekleştirilen operasyonda bir "yanlış-eksik" varsa, Amerika veya başka bir "güç odağının baskısı" sonucu oradan çıkıldıysa; bunun tek bir sorumlusu vardır o da hükümettir...

Sonuç 2: Yukarıdaki gerçeği "idrak edemeyen" ve doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alan muhalefet, planlanarak istenilse bile yapılamayacak bir siyasi manevrayı gerçekleştirmiş ve ayrı taraflarda "olan" TSK ve hükümeti aynı tarafa transfer etmeyi başarmıştır...

Sonuç 3: Muhalefetin elbette "yapılan operasyonu" eleştirme, isteklerini ortaya koyma hakkı vardır ama kullanılan yöntem "doğrudan TSK'yı" eleştirmek olunca, ancak ve ancak "siyaset bilmezlerin" atabileceği "yanlış" adımların "sonuçları" ortaya çıkar... İşte gelinen son durum; TSK'ya kamuoyunda sahip çıkıp korumak Erdoğan'a kaldı!

Son söz: Siyaset bilmeden siyaset yaparsanız, hem kendinize, hem de "sorumlu" olduğunuz ülkenize her anlamda zarar verirsiniz... Koltuklarına yapışanlara duyurulur...

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 10472

ulkucudunya@ulkucudunya.com