Türkiye ekonomisi son 13 yılın en kötü performanslarından birini sergiliyor
Selim Işıklar 01 Ocak 1970
Türkiye ekonomisi ve piyasaları, son 13 yılın en kötü performanslarından birini sergilemeye devam ediyor. Açıkçası 2011 Haziran seçimlerinden bu yana ekonomi dış açık konusunda 2001 kriz dönemini andıran bir görüntü verdi.
Yıllık 100 milyar dolar civarında bir dış ticaret açığı oluşurken dünya piyasalarında para bolluğunun sona ermesi kritik virajda Türkiye'nin hata yapma lüksünü ortadan kaldırdı. Ancak son iki yıldır siyasi hatalar, ekonomide çift başlılık, bağımsız kurullara müdahaleler 1990'lı yıllara geri dönüş sinyali verince zaten kırılgan olan gelişmekte olan piyasalardan biri olan Türkiye'yi sıralamanın en başına koydu. Döviz sepeti 2,91 liraya kadar çıkarak rekor kırarken dolardaki yükselişin olası bir erken seçim kararı ile 3 liralara kadar tırmanma olasılığı artmış oldu. Bu yıl içinde öngörümüz olan 2,80 lira 7 Haziran seçimleri sonrası test edilmiş dolar daha sonra 2.,63 liraya kadar gerilemişti. Gelişmekte olan piyasalardaki kritik sinyaller liranın zayıflamasını sürdüreceğine işaret ediyor. Eğer siyasî yapıda piyasaların umutlu olduğu koalisyon çıkmaz ise gerek döviz cephesinde gerekse borsada sert hareketler piyasaların canını sıkabilir. Rakam vermek gerekirse dolar 3 liraya yükselirken borsa 75 ve 70 bin puana kadar gerileyebilir. Borsanın dolar bazında en kritik seviyesi 26 bin. Şu andaki döviz kuruna göre endeksin geri geleceği yer 72 bin puan civarı. Dolar bazında bu destek noktası kırılırsa dolar 3 lira hedefine yükselirse endeks çok daha aşağılara, 60 binlere kadar gerileyebilir. Böylesi bir gelişme olumsuz senaryolara göre gerçekleşmesi muhtemel olan temel senaryo. Piyasalar şu an beklentisi zayıflayan koalisyon ihtimalini göz ardı etmediği ancak erken seçime yönelik beklenti içinde olduğu söylenebilir. Önümüzdeki hafta başı Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi beklenti oluşturacak. Bu görüşmenin ardından koalisyon ihtimali devam ediyor olursa piyasalar ertesi gün yukarı hareketlenebilir. Tersi durumda başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Piyasaların diğer beklentisi olan FED faiz artış sürecinin eylül ayında başlayıp başlamayacağı sorusu henüz cevap bulmuş değil. Son gelen istihdam verileri, beklenti istihdam rakamı olan 225 bin artışa göre 10 bin eksik gelmesine rağmen piyasalar olumlu etkilenmedi. Moodys'ın Türkiye'nin nottunu güncellememesi piyasaları nötr etkiledi. Şuan piyasalar önümüzdeki hafta yapılacak olan kolisyon görüşmelerini dikkatle takip edecek.
Koalisyon olursa dolar düşer
İki yıldır yaptığımız analizlerde doların gelişmekte olan para birimlerine karşı değer kazanacağını sürekli vurgulamıştık. Bu analizlerin en belirginlerinden biri dolar/real paritesine yönelikti. Dolar 2001 yılından bu yana Brezilya Reali karşısında iki kata yakın yükselir düşüncesindeydik. Son iki haftada dolar Brezilya Reali karşısında yüzde 14'e yakın değer kazanarak dolar karşısında 3,55 real kadar geriledi. Bu süre zarfında dolar/ lira paritesi yüzde 6 yükseldi. Bu noktada eğer erken seçim kararı kesinleşirse dolar/lira paritesi 3 lira seviyesini bile görebilir. Uluslararası piyasalarda 1,12 Euro/dolar paritesine göre 2,80-2,85 lira olan hedefin, siyasî gelişmelerde olumsuzluk durumunda kısa sürede geçilebilir görüşündeyim. Koalisyon gerçekleşirse ilk önce 2,65 liraya kadar gerileme söz konusu olabilir. Brezilya Reali gibi gelişmekte olan para birimlerindeki aşağı dalgalanma lira için kötü haber...