Peki, şimdi ne olacak?
Mustafa Ünal 01 Ocak 1970
AKP-CHP koalisyonu neden kurulamadı? İkna edici bir sebep, bir gerekçe var mı?
Temel politikalarda mı anlaşamadılar? Bakanlıkları mı paylaşamadılar? Günlerce süren müzakereler boşuna mıydı? İki lider saatlerce ne konuştu? Kamuoyuna yaptıkları açıklama meseleyi izah etmekten uzak.
AKP, koalisyon kurmakta mecbur değil elbette. CHP ile ortaklığı partinin çıkarları açısından sakıncalı görebilir. O zaman masaya hiç oturulmayacaktı. CHP ile koalisyon kuracakmış gibi yapmayacaktı. Davutoğlu ‘erken seçimden' başka seçenek görmüyorsa, hükümeti kurma görevini kabul etmeyecekti. Halka doğruyu söyleyecekti.
Siyaset, bir ay boyunca AKP'nin sırf siyasi taktik olarak yürüttüğü ‘hükümet arayışlarına' sahne oldu. Baykal haklı, bir tiyatro oynandı. Amaç 45 günlük süreyi eritmek. ‘Olmayacakları göstermek' de siyasettir. Uğraşırsınız, didinirsiniz sonunda döner halka ‘Ne yapalım olmuyor. Bu muhalefetle uzlaşılamıyor' dersiniz. Ama yaşanan bu da değil.
Samimiyet yok. ‘Siyasi oyun' var. ‘Oyun kurucu' da belli: Saray... Davutoğlu da oyuncu, diğer parti liderleri de. Kimisi gönüllü aktör, kimisi rolünü çaresizlikten kabullenmiş. Gerçek şu, hiçbiri oyunu değiştirecek siyasi güce sahip değil. Saray bütün ‘oyun planını' erken seçime göre kurdu. Başka çıkış yolu yok mu? Var elbette. Fakat siyasetin o stratejileri üretecek potansiyeli yok.
Davutoğlu, CHP ile neden hükümet kuramadığını anlatırken çok zorlandı. Pratikten uzaklaştı, teoriğe yöneldi. Sıcak gündemin dışına çıktı. Farklı şeyler anlattı. Kulislere yansıyan bir iddia var. Cumhuriyet'ten Erdem Gül yazdı. CHP kaynaklarına dayandırarak. Davutoğlu, CHP ile koalisyon sürecini ‘ihanetle suçlanacak kadar baskı altında' yürüttüğünü söylemiş. Hayatın olağan akışına da uygun. Gerçekçi yani. Bu bir yandan Saray vesayetinin, diğer yandan acziyetin itirafı. Saray'ın güdümündeki havuz medyasında ‘CHP ile koalisyon' ihanet derecesinde eleştirildi. Başka delile ne hacet, bizzat Cumhurbaşkanı ‘CHP ile koalisyon AKP için intihar' dedi.
Peki şimdi ne olacak? Davutoğlu görevi iade etmeyecek. Yarın MHP'ye gidecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavsiyesi ve telkinleri doğrultusunda. Koalisyon masası kurulması zayıf ihtimal. AKP ve MHP cephesinden yapılan son açıklamalar iki partiyi birbirinden uzaklaştırdı. Erdoğan'ın MHP ve Bahçeli'ye dönük sözleri koalisyon kapısını kapattı.
Davutoğlu'nun ağzından ‘tek seçenek erken seçim' lafı çıktı. Macunun tüpten çıkması gibidir seçim meselesi, bir daha geri alınamaz. MHP politikalarında gözle görülür değişim gözlendiği açık. İlk, daha 7 Haziran akşamı erken seçim bayrağını çeken Bahçeli idi. Sonra esnedi. ‘Erken seçim ikinci plana düştü' dedi. Davutoğlu erken seçimi ‘aşı' diye nitelerken Bahçeli ‘zehir' dedi. AKP-CHP koalisyonu önerdi. MHP'deki pozisyonun nedeni terörün oluşturduğu olağanüstü iklim.
İki lider yarın ne konuşacak? Davutoğlu'nun gündemi ‘koalisyon' değil. MHP'ye ortaklık teklif etmeyecek. Peki, MHP'den bu yönde öneri gelirse? ‘Evet' demeyeceği kesin. Teklif gelmemesi için Saray gereğini yaptı. Seçim hükümetini ele alacaklar. Davutoğlu, Meclis'in seçim kararı almasından yana. MHP'den destek isteyecek. Seçenekler sınırlı, mevcut hükümetle devam, 3 aylık AKP-MHP seçim hükümeti gibi.
Yoksa bütün partilerin gücü oranında temsil edileceği inisiyatifin Cumhurbaşkanı'na geçeceği hükümete kalacak. Burada da MHP'yi zorlayan HDP sorunu var. Meclis inisiyatifi çoktan kaybetti.
Havaya bakılırsa Davutoğlu, MHP'den eli boş dönecek. Ne seçim kararına destek alacak ne de seçim hükümetine. Cumhurbaşkanı Erdoğan, boşuna ‘Türkiye'nin yönetim sistemi fiili olarak değişmiştir' demedi. Evet, partiler sadece basit oyuncu, Meclis ise bekleme odasında...