Kaygılıyım
Serdar AKİNAN 18 Mart 2008
Yarınımızdan. Çaresizim. Anlatamamaktan...
Sistem "son demokratik tepki"sini çok ama çok sert bir şekilde verdi.
Topluma uzlaşı getireceğiz diye yola çıkanlar memleketi bu hale getirdi.
Yasama ve Yürütme'nin karşısında Yargı.
Bu mu uzlaşı?
Buradan sonra sağlıklı bir yere varmak mümkün mü?
Parti kapatmaya bu kadar karşıydınız Fazilet Partisi kapatıldığı gün tek biriniz o gün çıkıp, "Demokrasi" dediniz mi?
Fazilet Partisi 22 Haziran 2001'de kapatıldı...
Açıp o günün tarihli gazetelere baktım.
Yüzlerinize baktım... Gülüyorsunuz.
Sözlerinize baktım... Tek bir eleştiriniz yok kapatanlara...
Bazılarınızın o gün söylediklerini yazsam kişiliğinize en ağır hakareti etmiş olacağım, ben yazmaya utanıyorum...
Şimdi altınızda kırmızı plaka olunca: "Demokrasi elden gidiyor!"
Bu kadar ikiyüzlü bir anlayış olabilir mi?
Fazilet Partisi'ni de bu adamlar kapattı... Ve yanlışları ortada!
Fazilet Partisi'ne oy verenler Surinam vatandaşı mıydı?
İşine geldi mi parti kapatanları alkışla, işine gelmedi mi, "Millet iradesine saldırı" de...
Bu adamların yüzüne tokat gibi vuracak çok gerçek var da biz işin aslına bakalım.
Bu dava AK Parti'yi, şu aşamada, muazzam güçlendirmiştir.
Türkiye gerçek anlamda bölünmüştür.
Soğuk savaş yıllarının zihniyetinde bir takım adamlar demokrasi kilidini kıra kıra laçka yaptılar.
Ne şucuyum ne bucu... Bizim çocuklarımız 15 yaşına geldi memleket için iki laf edemiyoruz.
Gerçek kardeşliği, tam bağımsızlığı, özgürlüğü konuşacağız sıra bize gelmedi. Gelemiyor...
Ve ülkenin geldiği hale bakın.
Cari açığı konuşan yok. Vallahi billahi bittik... Vallahi billahi çok kötü olacağız. Gören duyan anlayan yok...
Bir türban, bir demokrasi, bir laiklik...
Ben dürüst adam istiyorum kardeşim.
O kanun maddesi yıllardır orada. O yüksek yargıçlar da vatan haini değil.
Ülke bu kafalarla çok ama çok tehlikeli bir yere gidiyor...
Ne olacakmış?
AKP ve DTP kapatılacak-mış!
Gül Köşk'ten indirilecek-miş!
Asla inanmıyorum...
Cumhuriyet bir kez daha derin krizde...
Yukarıda filler tepişiyor.
Sokak tam anlamıyla karşı karşıya.
Demokrasi, Laiklik, Özgürlük kelimeleri havada uçuşuyor...
İddia ediyorum bu krizi bu kez bu kadar rahat atlatamayacağız.
Ne Menderes, ne 12 Eylül...
Korkarım kılıç bu kez yukarıdan aşağı değil, aşağıdan yukarı sallanacak.