« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Kas

2007

Yaşar Paşa’nın sözlerinin yorumu

İsmail KÜÇÜKKAYA 01 Ocak 1970

 Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yaptığı açıklamaları, “sınır ötesi operasyon”, “terörle mücadele”, “asker-hükümet ilişkileri” ve “Ankara-Washington hattı” alt başlıklarında yorumlamamız gerekir.

Yaşar Paşa’nın, gazetelerin Ankara temsilcilerine yönelik 1.5 saat süren bilgilendirmesi, 1 saatlik soru-cevap bölümündeki değerlendirmeleri ve çay molası sohbetindeki sözleri bize tüm bu başlıklara dair “doğru, açık ve aydınlatıcı fikir edinme imkanı” sunuyor.

Kuzey Irak’a yönelik sınır ötesi operasyonla başlayalım:

Paşa önce “23 defa sınır ötesi operasyon yapıldı, yararlı olsaydı terörü bitirirdi, demek ki fayda sağlamıyor” argümanını eleştirdi ve yapılan büyük operasyonları örnekleyerek “konjonktürü iyi ayarlanmış bir operasyon teröre ağır darbe indirir” tezini savundu.

Komutan, 1984’ten başlatarak günümüze kadar yıllar içersindeki terörle mücadeleyi rakamlarla analiz etti, bu süreçteki terörist sayısını ve verdiğimiz şehitlerimizin sayısını raporlardan bizlere aktararak gelinen noktayı özetledi. Rakamlar operasyonlar sonucunda terörist sayısında hızla azalma yaşandığını ve takip eden dönemde terörün gücünün azaldığını, şehit sayımızın buna paralel olarak düştüğünü ispatlıyor. Bu bölümün özeti: “Paşa, iyi bir planlama ve zamanlamayla sınır ötesi operasyonun, -tek başına terörü bitiremeyecek olsa bile- terörle mücadelede önemli ölçüde yarar sağlayacağını” söyledi.

Hükümetle uyum var mı?

Gelelim bu konunun hükümet-asker ilişkileri boyutuna:

Yaşar Paşa’nın sözlerinden hiçbir şekilde “asker istiyor, hükümet tereddüt ediyor” şeklinde bir anlam çıkamaz. Tam tersine terörle mücadelede ve bu kapsamdaki sınır ötesi operasyon konusunda, askerle hükümet arasında bir uyum ve eşgüdüm olduğu, müşterek bir planlama üzerinden oyun planı kurgulandığı anlaşılıyor. Paşa’nın bu konudaki vurgusu yoruma mahal bırakmayacak netlikte açık. “Direktif bekliyoruz” sözüyle Yaşar Paşa, konuyu şöyle aydınlatıyor:

“24 Ekim’de Başbakanlık Genelkurmay’a resmen görüş sormasına müteakip, 1 Kasım’da bu görüşün tarafımızdan bildirilmesiyle bürokratik mekanizma tamamlanmıştır. Şimdi bir tek hükümetin direktifi kalmıştır. Her operasyonun politik yansımaları olacağı için bu direktif önemlidir.”

Burada akıllara “geç kalındı mı?” sorusu gelir, gelmelidir. Nitekim Paşa’ya bunu sorduk. Yanıtı, kendi yaşam felsefesi olarak nitelendirdiği “ben hiçbir şey için geç kalındığını düşünmem” sözleriyle verildi.

Ergin Paşa Washington’a niye gitti

İki haftadır Başkent kulislerinde en çok merak edilen konu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın heyetine askerlerin katılımıydı. Çeşitli yorumlar yapılıyordu. Ben çay molasında Orgeneral Büyükanıt’a, “Ergin Paşa’nın Washington’a gidişinin perde arkasını anlatır mısınız?” diyerek bunu sordum.

İşte Komutan’ın yanıtı:

“Çok kritik bir dönemden geçiyoruz. ABD ziyareti gerçekten önemliydi. Ergin Paşa’nın gitmesi fikri bana aittir. Karargahın bütün faaliyetlerini yakından biliyor. Ergin Paşa’nın heyete dahil edilmesiyle Washington görüşmesine verdiğimiz önemi göstermek istedik.”

Paşa, Beyaz Saray’daki gelişmelere dair sürekli bir bilgilendirme almış. “Hükümetin ABD tarafına oyalanma görüntüsünden duyduğumuz rahatsızlığı ilettiğini biliyorum” dedi. Bu yorumu önemsemek gerekir.

Komutanın, “askeri taraflar arasında kurulan üçlü sistemi” ve sağlanacak “istihbarat desteğini”, olası operasyona yönelik koordinasyon perspektifinden değerlendirmesi olacaklar bakımından işarettir.

Paşa’nın ABD ile ilişkiler açısından sözlerini şöyle özetleyebilirim:

“Biz Washington’la karşılıklı çıkarlara dayalı iyi ilişkileri önem veriyoruz. Ama yakın dönemde güven kırıcı bazı gelişmeler yaşandı. Şimdi bunun giderilmesi için adımlar atılmalı. Biz son ziyaretin böylesi yeni bir süreci başlatacağına inanmak istiyoruz.”

Orgeneral Büyükanıt, Ankara-Washington ekseni için “temkinli bir iyimserlik içinde” olduğunu hissettirdi. Buna dair, ABD’nin tutumlarının müttefiklik ilişkisine sığıp sığmayacağı sorusuna, “bulunduğum konum gereği yorum yapmasam daha iyi olur. Ama sizin yerinizde olsam ben de bu soruyu sorardım” sözleriyle içinde bulunduğu durumu gayet güzel özetledi.

Yani Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 1 numaralı ismi, stratejik işbirliği ve müttefiklik çerçevesinde ABD’den güven yapıcı adımlar bekliyor. Yakın tarihin hayal kırıklığı yaratan politikalarını bir kenara not etmekle beraber iyimser ve umutlu olmaya çalışıyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın basın toplantısında üç ana başlıktaki sözlerinin yorumunu bu şekilde yapabiliriz. Paşa’nın sol yanına Genelkurmay Genel Sekreteri Salih Zeki Çolak’ı, sağ tarafına da İkinci Başkan Ergin Saygun’u alarak gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısı, içerik ve zamanlama olarak son derece yararlı ve başarılı geçti.

Ziyaret -> Toplam : 125,36 M - Bugn : 118962

ulkucudunya@ulkucudunya.com