Başbakan’a Allah akıl, fikir versin!
ESFENDER KORKMAZ 01 Nisan 2008
“ALLAH akıl fikir versin” sözü, Anadolu’da iflah olmaz olanlar için söylenen son sözdür. İpe sapa gelmeyen lafları söyleyenler için yapılan son duadır.
Başbakan için bugün artık söylenecek başka bir söz kalmadı.
Kendisinin “Üç çocuk yapın” sözünü bir gazeteci 9. Cumhurbaşkanı Demirel’e sormuştu. Demirel de “Çok çocuk yapmak meziyet değil. Önemli olan onlara iş-aş imkanı yaratmaktır. Türkiye’de gençler arasında işsizlik oranı yüksektir...
İş ve aş vermediğiniz gençler, işsiz ve aç kalan çocuklar, ailesinin bakma olanağı olmayan çocuklar, sokağa iner. Tinerci olur...” benzeri bir yorum yapmıştı.
Muhakkak olan aklı başında her vatandaş aynı parelelde yorum yapar.
9. Cumhurbaşkanı Demirel’in bu yorumuna Başbakan önceki gün, “‘Çok cocuk olursa tinerci olur’ diyen siyasiler, Cumhurbaşkanları var. Onlara diyorum ki, ‘Siz niye tinerci olmadınız?’” diye cevap veriyor.
Düz mantık nesnel bir durum
BAŞBAKAN’IN bu cevabına düz mantık deniliyor. Başbakan’ın bu mantığı, Temel’in Z’sine benziyor.
Temel Dursun’a durup duruken,
- “Benim adımda Z yoktur” demiş.
Dursun şaşırarak, “Elbette Temel kelimesinin içinde Z yoktur” diye cevap vermiş.
Temel kızarak, “Ben de farklı bir şey mi söyledim?” demiş.
Aslında düz mantık herkesin kurabileceği nesnel bir durumdur. Ne var ki ülke başbakanı mantık kurarken önce altyapısını düşünmelidir. Başbakan’ın 9. Cumhurbaşkanı’na “Siz niye tinerci olmadınız?” şeklindeki sorusunu kimse, “Evet niye olmadı?” şeklinde anlamaz. Herkes tinerci sözünün altında, işsizliğin ve yoksulluğun yattığını düşünür.
Başbakan bu kadar yanlışı neden yapıyor?
Elçilikte görevlinin karısı ölmüş... Evi dubleks ev. Aşağıda taziye için gelenler var. Yukarı katta elçilikte görevli yabancı olan hizmetçisiyle yakalanmış.
Arkadaşı azarlamış.
- “Böyle bir günde bu yaptığın ayıp değil mi?”
Elçilik görevlisi cevap vermiş:
- “Ben üzüntümden ne yaptığımı biliyor muyum?”
Başbakan yalnızca 9. Cumhurbaşkanı’nı değil, önüne geleni örneğin sivil toplum kuruluşlarını da suçluyor. Bunların içinde kendisine 5 yıl destek vermiş olan TOBB ve TÜSİAD da var.
Kendi malı mı?
MEDYAYI suçluyor. Medyanın çoğu kendi medyası...
Aslında Başbakan’ın geçici olarak TMSF’de kalan medyayı da kendi malı gibi kullanması açıkça yasalara aykırıdır. TMSF, devletin fonudur. Milletin malıdır. Başbakan’ın milletin malını kendi medyası olarak kullanması bu topluma karşı yapılan bir yanlıştır.
Öte yandan yarı kamusal bir hizmet niteliğinde olan medya hizmetlerini subjektif olarak, siyasi iktidar medyası gibi kullanan medyadan sorumlu olanlar da aynı şekilde yasalara aykırı davranmışlardır.
Başbakan’ın toplumu aşırı germesinin altında bir hesap olsa gerek... Acaba neyin telaşını yaşıyor?
Düşünme sırası seçmende... Bugünü ve geçmişte Erbakan’ın “Kanlı mı olur? Kansız mı olur?” sözünü şimdi yeniden ve daha yakından analiz etmek zorundayız.