« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Eyl

2015

Dağlıca baskını, Hürriyet baskını

Faruk Mercan 01 Ocak 1970

Türkiye yanıyor... Dağlıca, bu yangının en alevli sahnelerinden biri oldu. Ve ne yazık ki, Türkiye bu yangını söndürecek bir iradeden mahrum...

Pazar günü, Dağlıca’dan şehit haberlerinin geldiği saatlerde, Başbakan koltuğunda oturan kişi, bir şehit polisin çocuğunu önüne oturtmuş maç izliyordu. Şu acıklı manzaraya bakın ki, o çocuğun babası şehit olmadan önce,“paralelci” olmakla suçlanmış.

Pazar akşamı, Dağlıca’da kaç askerin şehit olduğunu dahi bilmediğimiz saatlerde, televizyonda yine ahkam kesiyordu sarayda oturan zat: “400 milletvekili olsaydı, bunlar olmazdı...”

Ve 50 günü aşkındır süren yangının Türkiye’ye faturası: 100’den fazla şehit...

Yüzbaşılar, binbaşılar, yarbaylar askerleriyle birlikte şehit olmaya başladılar yeniden...

30 yıl aradan sonra Diyarbakır’da yeniden sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor.

Terör olaylarının yeniden başladığı 20 Temmuz tarihinden beri şu tespiti yapıyorum: “Türkiye’de bir yönetim boşluğu var ve bu yönetim boşluğu ile Türkiye bu terör dalgasının üstesinden gelemez.”

Aydın Doğan’a diz çöktürmek

Üstelik daha da vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Ülkenin yaşamakta olduğu kaosa, “Eğer bize 400 milletvekili verseydiniz, bütün bunlar olmazdı” izahını getiren bir kişi, bugün cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor.

Ve saraydaki zatın birinci ajandası, kesinlikle ülkenin bu kaostan kurtulması değil...

Dağlıca’da saldırı yaşandığı saatlerde 200 kişilik bir grubun, sarayın hedefindeki medya patronlarından Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Hürriyet Gazetesi’ne baskın yapmaları bir rastlantı değil...

Saldırgan gruba konuşan genç milletvekili şöyle diyor:

“1 Kasım’da ne sonuç çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız.”

Daha vahim cümlesi ise şu:

“Hürriyet ve Zaman gazeteleri de artık PKK gibi birer terör örgütüdür.”

Aydın Doğan, tıpkı Akın İpek gibi saraydaki zata biat etmeyen bir medya patronu... Gazetesi Hürriyet’in ve televizyonu CNN Türk’ün başında birer“Alo Fatih” yok...

Bu sebeple, yüzbaşı kardeşinin tabutuna sarılıp bütün Türkiye’ye seslenen yarbayın “Daha önce çözüm diyenler, neden şimdi sonuna kadar savaş diyor” sözlerini haber yapabildi Hürriyet ve CNN Türk...

Sarayın kontrolündeki 9 havuz gazetesi ve 20’ye yakın havuz televizyonu, bu habere karartma yaptılar.

Bu haberleri yapabildiği için Koza İpek grubuna baskın yapıldı, Akın İpek’in evine polis gönderildi.

Durum bu kadar vahim: 50 günde 100’den fazla şehit verdiğimiz bu terör dalgası hakkında doğru haberler veren gazeteler, televizyonlar ve bu yayın organlarının sahipleri saray ve adamlarınca tehdit ediliyor.

Tehditler yetmiyor, baskınlar yapılıyor.

Bu baskınlar da yetmiyor, başlarında partili milletvekillerinin olduğu eli sopalı gruplar intikam yeminleri ediyor.

Bu çeteden kurtulmalıyız

Ülke alev alev yanıyor ama parti liderlerini toplayıp onlarla konuşabilecek bir cumhurbaşkanı yok. Ve sarayın aveneleri iki yıldır “paralelci avcılığı”yapıyor.

Dün Bülent Arınç şöyle diyordu:

“Masum insanları paralelci ilan eden bir çete ortaya çıktı. Melek İpek bir iyilik meleğidir, bugün olsa yine elini öperim.”

Bu çete, devletin gücünü ve imkanlarını kullanarak iki yıldır bu ülkede terör estiriyor. Dağlıca şehitleri, Diyarbakır’da, Mardin’de şehit olan polisler zerre kadar umurlarında değil. Ve ne yazık ki, Türkiye bu çeteden kurtulmadıkça, şehitler vermeye devam edeceğiz.

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 8488

ulkucudunya@ulkucudunya.com