Uzlaşma böyle olur `ey tuzu kurular`...
Yiğit BULUT 01 Nisan 2008
Bir gazete manşet atmış; tuzu kurular uzlaşması... Çok doğru ve güzel bir tespit...Ben biraz değiştireyim; "küreselleşmenin kurduğu oyun bozulmasın, varılacak hedef şaşmasın diye, uzlaşma diye ortaya döküldüler" ...Veya daha kısa: "Küreselleşmeciler uzlaşması..."
Sevgili dostlar, "uzlaşma" diyenlere gülüyorum. Kimin özellikle sade vatandaşın kaybedecek neyi kaldı ki "uzlaşma adımlarını" desteklesin!
Bu noktada "uzlaşalım" diyenlere bazı tespitleri aktarmak ve bunların sonrasında sormak istiyorum; bu tablo devam etsin, dalga boyu artmadan, çanak-çömlek patlamadan küreselleşme hedefine doğru daha rahat ilerlesin diye mi "uzlaşacağız"!!
İşte düşünülmesi gerekenler;
1- Bir ülke dünya üzerindeki en yüksek nominal faizi ödüyor ve düşen kur ile birlikte "içeriden-dışarıdan" bozulan dolarlar; "yıllık yüzde 35 ila 42" dolar bazında getiri sağlıyorsa,
2- Sıcak paranın sağladığı getiri, bir ülkenin "vatandaşına harcanması gereken sağlık, eğitim, savunma, yatırım" harcamalarından kesilerek "aktarılıyorsa",
3- Konsolide bütçe rakamlarının neredeyse yarısı "sıcakçılara" sunuluyorsa,
4- Sıcak para "finansal sonuçları" değiştiriyor, ama arkasında "makro dengeler" tarihte görülmemiş seviyelerde "bozulma" gösteriyorsa,
5- Ülkenin "reel sektör" kuruluşları, bankaları, telekomünikasyon şirketleri, limanları, yer altı kaynakları kontrolsüz bir "özelleştirme" politikası sonucu "yabancıların kontrolüne" geçiyorsa,
6- Sıcak paranın yarattığı sonuçlar "makro ekonomik bozuklukların" kısa vadede algılanmasına izin vermiyor, orta ve uzun vadeli "enkazın" sorgulanmasını engelliyorsa,
O ülkede "işler" yabancı sıcak para ile hareket eden "mutlu azınlık" için daha doğrusu "Yüzde 1 için iyi" olabilir ama "Yüzde 99'un geleceği acımasızca tüketiliyor" demektir.
Sonuç: Askerlikte bir kural vardır; keşif yaptığınız arazi cetvelle çizilmiş gibi muntazam ise "mayın" tehlikesi fazla demektir. Türk ekonomisi de "aynen" mayınlı arazi gibi. Sıcak paranın "dünya genelindeki konjonktür" ile içeride yarattığı "fazla muntazam"arazi, aslında "ağzına kadar mayın dolu". Sıcak para "Türkiye'nin varlıklarını" sonuna kadar "emdikten", küreselleşme hedefine ulaşıp "Türkiye'yi siyasi ve ekonomik anlamda" tam bağımlı hale getirdikten sonra sonra mayınlar "aynen 2001 krizi" gibi tek tek patlamaya başlayacak. Bu yüzden "varolan sıcak para çarkı" devam etsin, sıcak paranın yarattığı "algılama bozukluğu" içinde "küreselleşme hareketi" amacına daha rahat ilerlesin diye ortaya dökülüyorsanız, o zaman "uzlaşma olmasın da" kurulan tuzak biran önce "çöksün" diye temenni etmekte bize düşer...
Son söz: Ülkem adına gerçekten çok üzülüyorum. Bu ülkenin "burjuvazisi", "akademisyeni", "askeri", "düşüneni", "vatandaşı" yukarıda tarif ettiğim "sahte" cenneti göremiyor ve "aman işler çok iyi, bozulmasın, var olan sistem için uzlaşalım" diyorsa, bize söyleyecek fazla bir şey kalmıyor...
Not : Bu ülkenin "varlıklarının" küresel sermaye tarafından kurulan "sıcak para destekli" yapı tarafından emilmesine "dur" demek, siyasi "bağımlılığımıza" bir nokta koymak noktasında uzlaşmak istiyorsanız, hepimiz varız! Haydi "uzlaşalım" ve bu gidişe "dur" diyelim...