Önyargısız okuyun
Tarık Toros 01 Ocak 1970
İki senedir sürgit bir moda var.
Sekiz yıl önce başlayan “darbe soruşturmaları” ile son “paralel soruşturması” karşılaştırılıyor.
Bugünküne ne kadar benziyor, varın kıyas edin:
1. “Paralel” üst başlığı altında yürütülen soruşturmalar 14 aydır iddianameye dönüşmedi.
2. İçerideki yığınla tutuklu neyle suçlandığını bilmiyor, delil-dosya gösterilmiyor.
3. Yandaş gazete haberleriyle harekete geçen savcılar operasyon yapıp tutuklama kararları veriyor.
4. Denileni yapmayanlar sürülüyor, yerlerine biat edenler atanıyor.
5. Anayasal “tabii hâkim ilkesi” rafa kalktı, Anayasa Mahkemesi kararları bile uygulanmıyor.
6. Kanunsuz fişlemelerle on binlerce polis oradan oraya sürüldü.
7. Binlercesi ihraç edildi, açığa alındı, lojmandan atıldı, emekli edildi.
8. Emniyet kapısında bekleyen hamile polis eşi karnındaki bebeğini düşürdü, sonra girdiği komadan çıkamadı. Hastane yatağında emekli edilen emniyet müdürü, devletine gönlü kırık vefat etti. Onlarca dram, yüzlerce öykü var böyle.
9. Savcılar yaptıkları işlemden, hâkimler verdikleri karardan tutuklandı.
10. Aynı kurguyla işadamları gözaltına alındı, holdingler, okullar (hatta kreşler), dernekler, vakıflar, medya kurumları basıldı, bankaya el konuldu.
11. Yolsuzlukları sayfa sayfa işleyen medya ve muhalefet, bunu ortaya çıkaran polis ve savcılara kayıtsız kaldı.
12. Dün “hukuk ihlalleri” konusunda mangalda kül bırakmayanlar, bugün sus pus oldu.
13. Dün “hayatları sönenler” üzerinden programlara, yazı dizilerine imza atanlar, bugün sönen hayatlar için kılını kıpırdatmadı.
14. İşçi Partisi perspektifli yargı mensupları, AKP’lilerle ittifak halinde darbe davalarını tek tek kapatmaya başladı.
15. İki buçuk medya dışındaki onlarca ulusal gazete ve TV kanalı, yayın politikasını Ankara’ya bağladı.
“Dün kol kolaydınız, ne iş” diyenler, bugün kucak kucağa.
**
Elbette, darbe soruşturmaları hukuken kusursuz değildi.
Ama bir dakika:
Yukarıdaki 15 maddenin kaç tanesi darbe davalarında oldu da…
“Etme bulma dünyası” edebiyatı yapılıyor?
Yaşanan “faşist rövanşizm” ise eyvallah…
Değilse kimse, hukuk veya demokrasi demesin.