Nevzat Kösoğlu
01 Ocak 1970
Siyaset adamı, yazar
7 Ekim 1941 tarihinde Erzurum'un İspir ilçesinde doğdu. Liseyi Erzurum ve Karabük`te okudu. İ. Ü. Hukuk Fakültesi'ni ve İ.Ü. İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. 1964`te gazeteciliğe başladı. Babıali`de Sabah gazetesinin Ankara temsilciliğini yaptı. Yedek subay olarak askerliğini yaptıktan sonra, avukatlık mesleğimin yanısıra Söğüt dergisini çıkardı. Ötüken Neşriyat`ı kuranlar arasında yer aldı ve yönetti. 1970 yılında Millîyetçi Hareket Partisinin Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi. 1977 genel seçimlerinde MHP`den Erzurum milletvekili olarak parlamentoya girdi. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra bir buçuk yıl tutuklu kaldı. Yayıncılıkla uğraştı. 14 ciltlik Büyük Türk Klasiklerini yayınladı. Kültür Bakanlığı adına 30 ciltlik Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları projesini yürüttü. Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanlığı yaptı. TBMM 2009 Yılı Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü.
10 Ekim 2013 tarihinde Ankara'da vefat etti.
ESERLERi:
TÜRK DÜNYASI TARiHi ve TÜRK MEDENiYETi ÜZERiNE DÜŞÜNCELER
Asır asır Türk tarihini, Türkiye ve diğer Türk sahalarının tarihleriyle birlikte ele alan eserde, her asrın sonunda geniş ve doyurucu bir değerlendirme ile sosyal meselelere bakılmaktadır.
KiTAP ŞUURU
Muhtelif makalelerden oluşmaktadır. Bunlar Türk Milleti'nin bugünkü problemlerine derinlemesine bakan bir Türk münevverinin araştırma-inceleme sonuçlarıdır.
MiLLi KÜLTÜR ve KiMLiK
Yazar, bu kitapta toplanmış yazılarıyla bir tarih ve kültür felsefesinin bakış açılarına istinaden, kültürümüzün dünkü, bugünkü durumlarını açıklamağa ve yarınlarla ilgili ipuçlarını yakalamağa çalışmaktadır.
KONUŞMALAR
Nevzat Kösoğlu'nun 1977-1980 arasında TBMM'nde yaptığı bazı konuşmaları ve Aralık 1981'de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndaki Sorgu'sunu ve Savunma'sını içine almaktadır.
TÜRK KİMLİĞİ VE TÜRK DÜNYASI
Türkiye bugün, tarihî kıblesine dönük bir iman hamlesi içinde görünmektedir. Bu açıdan bakıldığında, büyük zamanlar yaşamakta olduğumuz söylenebilir. Türk kültür coğrafyasının bütün alanları, tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar birbirine açılmıştır; çok büyük ve güzel kültürel açılışlarının imkânları doğmuştur. Bu imkânları değerlendirebilmek için, bu iman hareketini alevlendirip genişletmek, böylece, toplumun kendine güvenini sağlayarak, kültürel yaratıcılığı beslemek gerekecektir. Eğer bu iman hamlesi, kıblesini kaybetmeden, zengin ve sağlıklı bir fikir muhtevasına ve çağdaş ve sağlıklı ölçülere sahip olamazsa geleneği, geleceğin malzemesi ve üslûp örneği gibi görmeyip, mukaddeslerimiz arasına alırsa, kaybolmuş zamanları yaşamış olacağız.
HAKKINDA YAZILANLAR
Hatıralar yahut bir vatan kurtarma hikâyesi
Osman Çakır
Ötüken Neşriyat
0212 2510350
Nevzat Kösoğlu milliyetçi camianın önde gelen isimlerinden. Hayatının büyük kısmını inandığı davası uğruna sarf eden bir kişi. Siyasi fikri onu bu sahada milletvekilliği gibi görevleri üstlenmeye sürüklese de Kösoğlu`nun asıl ehemmiyeti kültür çalışmalarındaki ağırlığından kaynaklanıyor. Osman Çakır imzalı `hatıralar yahut bir vatan kurtarma hikâyesi` başlıklı eser de bu düşünce irkilmesinin bir ürünü nihayetinde. Gelelim kitabın yazılma serüvenine. Senelerce ülkücü camianın içinde yer alan Osman Çakır 2006 itibariyle ticari faaliyetlerini noktalar ya da kendi tabiriyle emekliye ayrılır. Yine şahsi ifadelerinden öğrendiğimize göre etrafta anlatılanlar -üstelik bir kısmı da bizzat içinde bulunduğu hadiselerdir- eksik, yalan ya da yanlıştır. Bunların önüne geçme adına, hareketin tarihinin yazılması gerektiğine dair bir ideale kapılır. Aradaki süreci atlarsak nihayet Nevzat Kösoğlu`nun karşısına hatıralarını dinlemek için oturur. Aslında hoca da hatıralarını kaleme almaktadır fakat bu çocukluk yıllarıyla sınırlı bir çalışmadır. Çakır`ın tabiriyle bu asıl Nevzat Kösoğlu değildir. Neticede hoca 1940`lı yıllardan sonraki Türkiye`ye şahitlik etmişti. Tek parti yıllarını erzurum`da geçirmiş. Çok partili hayatla tanışıldığı yıllarda lise tahsilini tamamlamış. 27 Mayıs öncesi öğrenci olaylarında yer almış. Darbe sonrası İstanbul`da yüksek öğrenimi halletmiş. Belirli bir dönem gazetecilikle hemhâl olmuş. Sonra siyaset ve türkeş ile tanışmayla farklı bir kulvara dalmış. Erzurum milletvekili sıfatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) görev üstlenmiş. 12 Eylül ile `darbe` yemiş. Sonrasında ayağa kalkmış. Hâsılı hareketli bir hayatın içinden gelmiş.
HAKKINDA YAZILANLAR
Fikir mimarı Nevzat Kösoğlu
Ahmet Ünal
Yeniçağ 11 Ekim 2013
Siyaset yolu tıkandığı, çıkmaza girdiği zaman kenara çekilmeyip fikir üretmesini bilen dava adamıydı Nevzat Kösoğlu. Maalesef şahsım da dahil çoğumuz kıymetlerin kadrini musalla taşındayken takdir ediyoruz.
Kısır siyasi tartışmalara girmeden, laf ebeliği yapmadan eserler üretti. “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne uzanan Türk Dünyası” nın klasik ve edebi eserlerini Türkiye Türkçesine kazandırdı. “Başlangıcından Günümüze Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi” 26 cilt halinde yayınlandı. Kültür Bakanlığı’nın internet sitesinde Kösoğlu, dev eserin yazarı, hazırlayanı, çevireni ve proje yöneticisi, özetle her şeyi olarak kaydediliyor.
Kurucularından olduğu Ötüken Neşriyat tarafından yayınlanan ve gazetemiz yazarlarından Ahmet Bican Ercilasun’un da dahil olduğu bir kadro tarafından hazırlanan 14 ciltlik “Büyük Türk Klasikleri” ise Türkçenin en kapsamlı edebiyat ansiklopedisi biçiminde tanınıyor.
12 Eylül 1980 darbesi sırasında memleketi Erzurum’dan MHP Milletvekili olarak TBMM’ye seçilmişti. Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı başkanlığı da yaptı. Özgeçmişini okuduğunuz zaman görevden kaçmadığı görülür. Ancak politikanın, davanın önüne geçtiği günlerde asıl siyasetin milli temelleri sağlamlaştırmak olduğunu görmüş ve politik tekliflere kapısını kapatmıştır. 12 Eylül’de tutuklanıp bir buçuk yıl cezaevinde yattıktan sonra siyasetin yüzeyinde dolaşmaktan vazgeçerek özüne yönelmiş, kültür hazinemizin paslanmaya yüz tutmuş kilitlerini açmaya koyulmuştur.
Kültüre, edebiyata, sanata, tarihine sırtını dönmüş bir milletin kendi başına ayaklarının üzerinde kalması imkansızdır. Türk dünyası bugün maalesef sahipsiz ve süper güçlerin savaşında kendisini kullandırtmamak için adeta çırpınıyor. Yüzyıldır aynı ıstırabı çekiyoruz. Bizimle ülkü birliği yapmayı bırakın, milletin değerlerini günahı kadar sevmeyen odaklar ne yazık ki, bıkıp usanmadan milliyetçiler üzerinden tezgahlar kurmayı sürdürüyor.
Ne Balkanlar ne de Orta Asya’da Türkler varlıklarını koruyabiliyor. Hatta Anadolu’da dahi Türklük bilinci kayboluyor. Ancak ihtiyaç duyulduğunda ön plana çıkarılıyor. Aramıza sokulan nifaklar eliyle kardeş kardeşe kırdırılırken Merhum Kösoğlu tarihimizle doğrudan bağ kuruyor ve sun’i sorunlara kalemiyle çözümler sunuyordu.
Yazdığı eserler onun fikir çizgisini gösteriyor: “Türk Dünyasında Yeni Bir Medeniyet Tasarımı” , “Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceler (4 cilt)” , “Hukuka Bağlılık Açısından Eski Türkler’de, İslâm’da ve Osmanlı’da Devlet”, “Türk Olmak ya da Olmamak”, “Küreselleşme ve Milli Hayat”, “Türk Milliyetçiliği ve Osmanlı”, “Türk Kimliği ve Türk Dünyası”, “Kitap Şuuru”, “Tarihe Konuşmalar”, “Milli Kültür ve Kimlik”.
Ülkücü gençliğin öncülerini doğru tanıması için adeta çırpınıyordu. Millete hizmet edenleri eserleriyle yaşatmak vefalı olmanın da bir gereğiydi. “Türk Milliyetçiliğinin Doğuşu ve Ziya Gökalp”, “Peyami Bey”, “Dündar Taşer”, “Galip Erdem”, “Bediüzzaman Said Nursi”, “Milliyetçilikte Yeni Arayışlar / Yahya Kemal”, “Şehit Enver Paşa” eserleri bu şuurla kaleme alınmıştır.
Milletimizin başı sağ olsun. Yeniden şahlanacağı günlere duyduğu hasretle fikirlerini derlediği, “Türk Dünyası Tarihi ve Türk Medeniyeti Üzerine Düşünceler” kitabından aldığım, başka söze gerek bırakmayan sözleriyle yazımızı bitirelim:
“Meyveli ağaç taşlanır; ama bu cehalet (başka bir kelime kullanamıyorum) ağaca dönük, ağacı yaralıyor, varlığına kastediyorlar. Batı’da yazılmış her cümleye, sorgusuz sualsiz, mal bulmuş Mağribî gibi sarılan ve hemen millî varlığımıza saldırıya geçenlere halkımızın cevabı çok sadedir: Kanı bozuklar, sütü bozuklar... Biz eli kalem tutanlar halkımızın ne dediğini çok iyi anlıyoruz, yürekten de katılıyoruz; ama sorumluluklarımız var; anlatmak, açıklamak, savunmak görevimiz var; başka türlü bu milletin aydını olamayız. Aydın, milletinin kıblesine dönük okumuş insan demektir; bu kıbleyi yani milletinin inandığı mukaddesleri savunmak görevi ona düşer.”
Âlimin ölümü
Servet Avcı
Yeniçağ 11 Ekim 2013
Cok derin izler bırakarak Hakk’a yürüdü; 1941’le 2013 arasına sıkıştırılamayacak kadar büyük izler... O sadece Türkiye’nin buhranlı yıllarında hizmet veren bir siyaset adamı olarak göçüp gitmedi bu dünyadan... Türk düşünce hayatına emanet ettiği kitaplarıyla, tarih, felsefe ve kültür münevveri olarak ayrıldı aramızdan... Milliyetçilik, tarih, kültür ve Türk milliyetçiliğine hizmeti geçenlerle ilgili yazdığı hepsi biribirinden kıymetli eserleri şüphe yok ki kaynak sıkıntısı çeken ve bu konuda üretim tembelliğine sahip camiada geleceğe ışık tutmaya devam edecektir...
Şu da içimizde kalmasın: Nevzat Kösoğlu diğer büyük eserlerini kaleme almayıp ve sadece ‘Şehit Enver Paşa’yı çıkarmakla yetinseydi bile, komplekslerle gaspedilmiş bir hakkın iadesini sağlayan bir büyük kahraman olarak zihinlerimize çakılı kalırdı... Tarihimizin bu büyük kahramanını ‘Türk ordusunun ruhu’olarak tanımlayan Kösoğlu, Almanya ilişkileri ve Sarıkamış’la ilgili şehir efsanelerini yerle bir ederek, son nefesini düşman mitralyözlerine saldırırken veren Enver Paşa’yı ‘ezik’ tarihçilerin elinden almış, hakkettiği makama oturtmuştur...
Nevzat Kösoğlu’nu bizim kuşağın gözünde ‘farklı’ kılan Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi’ndeki ‘duruş’uydu... 12 Eylül darbesiyle bütün legal yapıları dağıtılan, lider kadroları tutuklanan ve mahkeme hükmünden önce âdeta kimsesizliğe mahkûm olan bir hareketti Türk milliyetçiliği... Yalnızlığın ve karamsarlığın dizboyu olduğu günlerde Nevzat Kösoğlu, Firavun kibri ve hıncıyla hareket eden mahkeme heyeti karşısındaki oturma biçimi ve yaptığı ‘ideolojik’ savunmayla zaten gönüllerde farklı bir konuma oturmuştu... ‘Ben yıkılmadım, ayaktayım ve seni otoritene saygı duymuyorum’anlamına gelecek tavrı sadece mahkeme salonuyla sınırlı kalmamış, yeniden heyecan bekleyen gönüller için de teselli ve moral olmuştu...
MHP’nin Genel Sekreter Yardımcılığı’nı yaptı, 1977’de Erzurum’dan milletvekili seçildi... Cezaevi hayatından sonra ‘aktif’ siyasete girmese de ‘aktif’ dâvâ adamlığını hiç bırakmadı... Eserleriyle ‘Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi’nin ayak izlerine basa basa yürüdü... ‘Dün’le ‘gelecek’ arasında millet namına köprüler kurmaya ömrünü vakfetti... Dünyada küreselleşmeyle meydana gelen değişiklikler karşısında Türk kültür ve medeniyetinin tutunma ve geliştirilme kavgasına devasa bir omuz verdi...
Bugün TBMM’de bol siyasîli, bol protokollü bir törenle Kocatepe’ye doğru uğurlanacak... Doğrusu resmî protokoller ‘çok da umurunda’ bir hayat yaşamadı... O siyasete uzak durdu, ‘küçük’düşünen siyaset ve siyasetçi de ona!.. O eserleri ve sevenleriyle bir orduydu, siyasetçi ise etrafındaki kalabalıklarla ‘yalnız’dı!.. O ‘geçici dünya’dan ‘kalıcı’çentikler atarak göçtü; insanlık, Türk milliyetçiliği fikir hayatı ve Anadolu’da hâlâ ‘tutunma’ kavgası veren büyük milleti adına...
Gelişen dünya şartlarına göre milli kimliğin seyri ve korunmasıyla ilgili eser üretme konusunda kısır bir görüntü veren Türk milliyetçiliği ‘vaha’niteliğindeki bir münevverini kaybetmiştir... Her canlı gibi o da ölümü tatmıştır... Dileriz aynı endişeleri paylaşan diğer ‘canlılar’için bu uyarıcı bir örnek olur da, Nevzat Kösoğlu’nun boşalttığı alan çabuk doldurulmaya çalışılır...
Kendisine Cenab-ı Allah’tan rahmet, onun sıkıyönetim mahkemesindeki ceberutluğunalnına çaktığı ‘şahsiyet’i hâlâ saygıyla hatırlayanlara, okuyucularına, Türk milleti ve milliyetçiliği için efkârlananlara ve sevenlerine başsağlığı diliyorum...
VEFAT-HABER
Nevzat Kösoğlu hayatını kaybetti
10 Ekim 2013
Türk kültür ve düşünce hayatının önde gelen isimlerinden, yazar, fikir adamı ve Ötüken Neşriyat’ın kurucularından Nevzat Kösoğlu bu sabah vefat etti.
Türk kültür ve düşünce hayatının önde gelen isimlerinden, yazar, fikir adamı ve Ötüken Neşriyat'ın kurucularından Nevzat Kösoğlu bugün sabah vefat etti. Kösoğlu bir süredir Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Hastanesinde tedavi görüyordu.
Kösoğlu'nun cenazesi yarın (11 Ekim 2013 Cuma günü) Cuma namazını müteakiben Ankara Kocatepe Camii'nden kaldırılacak ve Gölbaşı mezarlığına defnedilecek.
Türk Ocakları Genel merkezinin Kösoğlu'nun vefatıyla ilgili yayınladığı mesaj şöyle:
Türk Ocakları Hars Heyeti Üyesi, Türk Ocakları Vakfı Başkanı, Türk Milliyetçileri'nin Ağabeyi, 16. Dönem Erzurum Milletvekili, eski MHP Genel Sekreter Yrd. Gazeteci-Yazar, büyük fikir adamı, Nevzat KÖSOĞLU Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Büyüğümüzün Cenazesi yarın 11 Ekim Cuma günü saat 12'de Mecliste yapılacak törenin ardından, Cuma Namazına Müteakip Kocatepe Camisinden kılınacak namazdan sonra Gölbaşı mezarlığında defnedilecektir. Allah'tan rahmet, başta aile efradı olmak üzere, cümle ülküdaşlarına, dostlarına sabr-ı cemil dileriz. Camiamızın ve Türk Milletinin başı sağolsun.
Nevzat Kösoğlu'nun ardından
Mümtazer Türköne
Zaman 11 Ekim 2013
Nevzat Kösoğlu dün vefat etti. Bugün cenazesi, Cuma'dan sonra Kocatepe Camii'nden kaldırılacak. Mekânı cennet olsun. Prensiplerinden ve inançlarından milim sapmadan yaşadı.
Fikirlerinde ve mücadelesinde, hiç yaşlanmayan bir delikanlı idi. İlk defa tanıdığım 1976'dan bugüne kadar sesinin tonunda, sükûnetinde, tevazuunda ve tabii inadında hiç bir değişiklik olmadı. Saygım büyüktü. "Bazen yanlış şeyler yazıyorsun" sözünü, bir ilkokul talebesi gibi önümü ilikleyip, boynumu bükerek sineye çektiğim yegâne kişiydi.
"Türküm, Vicdanlıyım" kitabı için Ümitköy'de röportaja başlarken bana, çok değerli bir iltifatta bulundu. Nevzat Abi'nin hep fırçasını yemeye alıştığımdan şaşırmıştım. "Seninle ilgili, bütün rezervlerimi, eleştirilerimi kaldıracak bir şey yapmışsın" demişti. Söylediği, ayağıma gelen bir nimeti onur meselesi yapıp geri çevirmeme dairdi. "Bunu kimse kolay kolay yapmaz" derken, onun şaşırmasına şaşırmıştım. Benim önemsemediğim şey, onun nezdinde fikirlerden önce gelen bir şahsiyet meselesiydi. Meğer yazıp-çizdiklerimle değil, Nevzat Ağabeyi başka bir yoldan etkilemişim.
Nevzat Kösoğlu, milliyetçiliği derin bir sosyolojik perspektife bir kültür meselesi olarak yerleştiren Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan, Erol Güngör geleneğinin son temsilcisiydi. Bu gelenek, aynı zamanda devletin psikolojik harekât alanının dışında kalmayı başaran yegâne sivil milliyetçilik yorumudur. İşte bu sivil milliyetçilik yorumu iledir ki, Nevzat Kösoğlu Demokratik açılıma destek vermişti. Bu desteğin sebebi, "devletlû" milliyetçilerde bulunmayan özgüvendi ve bunun için "Türk milletine güveniyorum" diyordu. Şu sözlerini, bu bilge adamı ebediyete uğurlarken, özgüvenin matematik kesinlikteki samimi açıklaması olarak hatırlamalıyız: "Parçalanma, bölünme, çöküntü halindeki devletlerin, milletlerin problemleridir. Türkiye'nin neresi çöküyor Allah aşkına? Türkiye dünya devleti olmaya doğru gidiyor. 30 yıldır politikanın dışındayım, sözlerimde hiçbir politik endişe yok. Ben Türkiye'nin adım adım çok iyi yürüdüğünü görüyorum. Türk milletinin tarihî sarkacı yukarı dönmüştür. Artık kimse durduramaz, geri çeviremez. Türkiye büyük devlet olma yolundadır. Bunu görmek lazım..."
Türk milliyetçiliği fikrî içeriğini ve devasa birikimini parti politikalarının dar labirentlerinde büyük ölçüde kaybetti. Komplekslerin, korkuların ve komplo teorilerinin arasında zihin açıcı fikirler kendine yer bulamadı. Basit bir ötekileştirme ve farklı olana düşmanlık içgüdüsü ve saldırganlıkla birbirine karıştırılan milliyetçiliğin zengin muhtevasını yeniden bulabilmesi için Nevzat Kösoğlu'nun vurguladığı özgüvene şiddetle ihtiyacımız var. Ve tabii yine o'nun bu özgüven üzerine inşa ettiği milliyetçiliğe. Çok iyi tarih bilen ve karşılaştırmalar yapabilen biri olarak onun sağlam muhakemesine dayanan özgüvene ihtiyacımız var. İçi boş bir kibre ve övünmelere değil; tevazû ile durmuş-oturmuş bir özgüvene. Nevzat Kösoğlu'nun fikir adamı olarak Türk Milliyetçiliğine yaptığı ciddi katkıları öğrenmeden, bugün milliyetçilik iddiasında bulunmak mümkün değil..
Nevzat Ağabey "sivil milliyetçiliği" ile, salt devleti yüceltmek ve kontrolsüz bir tahakküm aracına dönüştürmek için kullanılan "devlet milliyetçiliği"ni de ciddi bir eleştiri süzgecinden geçirdi. Bu eleştirilerin kendisini milliyetçi olarak niteleyen herkesin ortak bir nefs muhasebesine dönüşmesi lazım. Onu düşünürken gözümün önünde, Cumhuriyet'in değil de İmparatorluğun geniş ufuklarına sahip bir Türk milliyetçisi canlanıyor. Hayatını, bu geniş ufka yerleştirdiği yüksek ideallere adamış ve istikameti hiç değişmemiş bir adam. Gençlerin tam da rol-model olarak örnek alacağı bir şahsiyet. Siyasetle değil, fikir çilesi çekerek; görünür olarak değil zamanını kitaplara vakfederek, son demine kadar, bir öğrenci titizliği ile araştırmaya ve yazmaya devam etti. Okunacak, özümsenecek kitaplar bıraktı geride; ilerlemiş gözlük numarasına, artık ağır işiten kulaklarına rağmen okumaktan ve yazmaktan çevresindekilere bir şeyler öğretmekten hiç vazgeçmedi. Geride çok şey bıraktı.
Cenab-ı Allah rahmetini esirgemesin.
HAKKINDA YAZILANLAR
Nevzat Kösoğlu, kıblesi düzgün bir insandı
10 Ekim 2013
Eski Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Nevzat Kösoğlu için "Kıblesi düzgün bir insandı." değerlendirmesinde bulundu.
Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı, MHP eski milletvekili Nevzat Kösoğlu akciğer kanseri tedavisi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nde hayatını kaybetmesinden duyduğu derin üzüntüyü ifade eden Eski Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, elli yıla dayanan dostluğunu şu sözlerle dile getirdi:
MÜMİN BİR İNSANDI... İNANDIĞI GİBİ YAŞARDI
"27 Mayıs sonrası siyasetin gerginleştiği bir ortamda yollarımız Milli Türk Talebe Birliği Kongresi vesilesi ile kesişti. Bu buluşma 50 yıllık kadim bir dostluk olarak devam etti. Nevzat Kösoğlu'nun vefatı, fikir ve duygu hayatımız için çok büyük bir kayıptır. Hatta, son dönemlerdeki en büyük kayıplardan birisidir.
Çünkü mütefekkir anlamında bir entelektüel idi. Kendi ifadesi ile 'kıblesi düzgün bir insan'dı. Mümin bir insandı. İnancını hayatına yansıtan bir insandı. Milli şuur sahibi birisiydi. Sadece milliyetçi camia için değil, bizim toplumumuz için büyük bir kayıptır."
"SİYASET DÖNMESİ İÇİN TEKLİFLERİ GERİ ÇEVİRDİ"
Nevzat Kösoğlu'nun siyaseti fikir ve düşüncesine hizmet maksadı ile yapan bir insan olduğunun anlatan Gürgür, "Siyaseti siyaset olsun diye yapan bir insan değildi." şeklinde konuştu. Merhum Kösoğlu'nun 80 sonrasında MHP dışından farklı partilerden çok dönem kendisine teklif yapıldığını ancak onun siyasette yer bulamadığı ya da küs olduğu için değil, siyaseti fikir ve düşüncelerine hizmet vasıtası olarak göremediği için dönmediğini anlattı.
HAKKINDA YAZILANLAR
Mümtazer Türköne yazdı: Nevzat Kösoğlu'nun son yolculuğu
Zaman 11 Ekim 2013
Kocatepe Camii'nde Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenazesinden bu yana bu kadar büyük bir kalabalık görmedim. Türk milliyetçiliğinin farklı siyasî çatılar altında yer alan üç kuşağı Cuma namazından sonra cami avlusunda Nevzat Kösoğlu'nun son yolculuğuna uğurladı.
Gölbaşı mezarlığında devam eden bu mahşerî kalabalık uğurlama merasimini vakar içinde tamamladı. Nevzat Ağabey'le 40 yıla yaklaşan bir muarefem var. Büyük adamlar kendine has bir şahsiyet sahibidir.
Cenazelerde uğurladığınız kişinin şahsiyeti, merasimin havasına hakim oluyor. Nevzat Kösoğlu'nun şahsiyetini en iyi ifade edecek kelimenin "vakar" olduğunu düşünürüm.
Medeni cesaretle, birikimle temellendirilen vakar. Bir Türk milliyetçisi olarak uzun bir tarihin mehabetini, fevkaladeliğini temsil eden bir vakar.
Cenazedeki kalabalıkta bu vakarın yansımalarını gördüm. Gereksiz güvenlik endişeleri ile kalabalığın musalla taşına yaklaşmasını engellemenin getirdiği kısa gerginlikte bile bu vakarın getirdiği bir ısrar ve inat vardı.
Bir sevgi ve saygı halesi içinde Nevzat Ağabey'i uğurlamaya gelenlere yapılmış bir haksızlığa itiraz.
Nevzat Kösoğlu'nun ihtiyar delikanlılardan müteşekkil çileli yoldaşları oradaydı. Benim neslimin peşine sonradan takıldığı bir tarihi sayfasını açanların kuşağı. 1960'lı yılların keskin, inançlı ve idealist kuşağı.
Bir bir çekilirken keşke geride hatıralarını yazıp bıraksalar. Zira bir dönem bu hatıralar olmadan eksik ve yanlış anlaşılacak.
Nevzat Ağabey üzerine düşeni eksiksiz yaptı. "Hatıralar yahut Bir Vatan Kurtarma Hikayesi" başlıklı son kitabı ismiyle de son kitabımoluşuyla da durumu özetliyor.
Mekanı cennet olsun.
HABER
Kösoğlu'nun cenazesi Gölbaşı'na defnedildi
Hürriyet 11 Ekim 2013
Vefat eden Erzurum eski milletvekilleri Nevzat Kösoğlu ile Sebahattin Aras için Kocatepe Camii'nde cenaze namazı kılındı.
Cenaze törenine Başbakan Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli de katıldı. Erdoğan ve Bahçeli'nin tokalaşmadığı görüldü. Bu arada cenaze namazı öncesi vatandaşlarla protokol arasına kurulan barikata bazı vatandaşların itiraz etmesi sonrasında kısa süreli gerginlik yaşandı.Kocatepe Camii'nde, Cuma namazı sonrası Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar'ın kıldırdığı cenaze namazına, Kösoğlu ve Aras'ın yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Salih Kapusuz, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, çok sayıda eski bakan ve milletvekili katıldı.
Erzurum eski milletvekilleri Nevzat Kösoğlu ile Sebahattin Aras için Kocatepe Camii’ndeki düzenlenen cenaze töreninde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Devletin zirvesinin hazır bulunduğu cami avlusunda protokol kısmı demir bariyerlerle çevrildi. Protokol dışında sivil vatandaş içeri alınmadı.
Vatandaş protokolü dinlemedi
Cuma sonrası camiden çıkan bir grup vatandaş, protokol için ayrılan bölüme geçmek istedi. Polis barikatına yüklenen vatandaşlarla güvenlik güçleri arasında arbede çıktı. Arbede nedeniyle cami avlusuna takviye Çevik Kuvvet ekibi sevk edildi. Bu esnada karşılıklı itişmeler yaşandı. Tekbir eşliğinde ilerleyen grup daha sonra bariyerlerin açılmasıyla protokol bölümüne geçti. Bir süre daha burada tekbir getiren grup, namaza dahil oldu. Çevik Kuvvet ekipleri ise Başbakan Erdoğan’ın geçeceği yerde koridor oluşturdu.
HASAN CELAL GÜZEL NAMAZI CAMİ AVLUSUNDA KILDI
Cenaze törenine katılan eski bakanlardan Hasan Celal Güzel’in avluda zor anlar yaşadığı görüldü. Ayakta durmakta zorlanan Güzel’in korumasından destek aldığı görüldü. Güzel, ayrıca Cuma namazını iki milletvekilinin naaşının hemen yanında sandalyeye oturarak kıldı.
HABER
Nevzat Kösoğlu anılıyor
31 Ekim 2013
Kısa bir süre önce ebedî âleme uğurlanan mütefekkir, siyaset adamı ve yayıncı Nevzat Kösoğlu’nu yakınları, dâvâ arkadaşları, yazarlar, aydınlar, kültür ve sanat adamları ile okurları anlatacak.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) tarafından düzenlenen “Ötüken’den Söğüt’e Tefekkür Burcu” başlıklı program, Timaş Kitapkahve’de bugün saat 18.00’de başlayacak. Toplantıyı Hüseyin Sarıkoç yönetecek.
HABER
Nevzat Kösoğlu mevlidi Kocatepe'de
17 Kasım 2013
Geçtiğimiz günlerde vefat eden Nevzat Kösoğlu için Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından mevlit töreni düzenlenmiştir. Mevlit, 17 Kasım 2013 tarihinde Kocatepe Camii'nde ikindi namazından sonra okunacaktır.
ETKİNLİK
Kültür Hayatımızda Nevzat Kösoğlu Bilgi Şöleni
22 Mart 2014
Saat: 09:30-17:00
Milli Kütüphane Konferans Salonu Ankara
AÇILIŞ 09.30 - 10.00
Programın Takdimi ve Özgeçmişi Bülent Aksoy
Bir Yakını Gözüyle Nevzat Kösoğlu Melek Özyetkin
Türk Ocakları Genel Başkanın Konuşması Mehmet Öz
I-OTURUM: Hayatı, Kişiliği, Eserleri
Başkan: Nuri Gürgür
Konuşmacılar:
10.00-10.15 - Acar Okan / Siyasi Çatışma Döneminde (1960-70’li yıllar) Nevzat Kösoğlu
10.15-10.30 - Şerafettin Yılmaz / Askeri Darbe ve Mahkeme Döneminde Nevzat Kösoğlu
10.30-10.45 - Alâeddin Korkmaz / 1980 sonrası Nevzat Kösoğlu ve Klasik Eser Çalışmaları
10.45-11.00 - Ahmet İyioldu / Ötüken ve Anda Günleri
ARA: 11.00-11.15
II-OTURUM: Tarih ve Medeniyet Şuuru
Başkan: Orhan Kavuncu
Konuşmacılar:
11.15-11.30 - Recep Kılıç / Kösoğlu’nda Bir Medeniyet Kurucu Unsuru Olarak İman ve Amel
11.30-11.45 - Süleyman Eryiğit / Kösoğlu’nda Bir Milli Düşünce Unsuru Olarak Kitap Şuuru
11.45-12.00 - Abdulkadir İlgen / Kösoğlu’nun Siyaset ve Devlet Anlayışı
12.00-12.15 - Altan Çetin / Kösoğlu’nda Tarih Şuuru ve Türk Tarihine Bakışı
YEMEK ARASI: 12.15 - 13.30
III-OTURUM: Türk Dünyası Ufku ve Romantizmi
Başkan: Rasih Demirci
Konuşmacılar:
13.30-13.45 - Cemal Kurnaz / Kösoğlu’nun Romantizmi
13.45-14.00 - Nazım Hikmet Polat / Kösoğlu’nun Proje Bazındaki Çalışmaları
14.00-14.15 - Cezmi Bayram / Kösoğlu’nda Türklerin Yeni Medeniyet Tasavvuru
14.15-14.30 - Mehmet Akif Okur / Kösoğlu’nun Türk Dünyası Ufku
ARA: 14.30-14.45
IV-OTURUM: Bir Fikir ve Dava Adamı Nevzat Kösoğlu
Başkan: Yunus Koç
Konuşmacılar:
14.45-15.00 - Cem Sökmen / Vaiz ve Hatıralar Üzerinden Bir Muhasebe Denemesi
15.00-15.15 - Hüseyin Raşit Yılmaz / Ahlaki Bir Meydan Okuyuş Olarak Nevzat Kösoğlu Duruşu
15.15-15.30 - Mehmet Kaan Çelen / İman Amel İlişkileri Kavramsal Analizi
15.30-15.45 - Cemil Doğaç İpek / Türk Devlet Felsefesi ve Nevzat Kösoğlu
15.45-16.00 - Nasrullah Uzman / Nevzat Kösoğlu’nun Siyasi Faaliyetleri (1977-1980)