« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Nis

2008

Cheney sonrası

HASAN ÜNAL 01 Nisan 2008

ABD Başkan Yardımcısı yaklaşık dörtte bir günlük ziyaretinin ardından Ankara’dan ayrıldı. ABD Başkan Yardımcısının Ankara’ya gelmesi tek başına önemliydi. Genişçe bir Ortadoğu ve Afganistan turunun ardından Ankara’ya gelmiş olması gezinin önemini artırdı. Yani Cheney’nin, turunun son durağı olan Ankara’da kısa süre kalmış olması bu geziyi önemsiz hale getirmiyor. Nitekim Cheney Amerika’nın ABC televizyonuna Ankara’dan ayrıldıktan sonra verdiği demeçte Türkiye’yi ABD Başkanı Bush’un talimatı ile ziyaret ettiğini belirttiğine göre, Ankara temaslarının önemli olması gerekir.

Açıklamadaki unsurlar

ASLINDA Cheney’nin yaptığı açıklamalar bu gezinin Türkiye’nin Ortadoğu’daki komşuları ile ilişkileri ve geleceği açısından ne kadar önemli ve bir o kadar da tehlikeli sonuçlar çıkarmaya gebe olduğunu gösteriyor. Örneğin Cheney yaptığı görüşmelerin ardından kamuoyuna İran konusunu Ankara’daki yetkililerle ele aldıklarını anlatıyordu. Ankara’daki Amerikan Büyükelçisi Ross Wilson da Pakistan milli günü dolayısıyla soru soran gazetecilere Türkiye’nin nükleer silah sahibi bir İran istemediğini müşahade ettiklerini söylemesi manidar. Yani görüşmeler sırasında Ankara’daki hükümet yetkilileri ve Gül İran’ın nükleer silah yapmasından rahatsız olduklarını anlatmış olmalılar Amerikalı muhataplarına...

İran saldırısı ihtimali

BUSH Yönetimi uzunca bir süredir İran’ın nükleer silah programını yakın takip altında tutuyor. Bush 2000 yılında seçimleri ilk kazandığı zamandan itibaren gerek Amerikalı diplomatlar gerekse Amerikan fikir üretme kuruluşları Birinci Bush yönetiminin Irak’ı ikincisinin ise İran’ı vuracağını anlatmakta idiler. Irak konusunda söylediklerinin neredeyse tamamı gerçekleşti. Ancak Amerika Irak’ta beklemediği büyüklükte ve şiddette bir direnişle karşılaştığı için İran konusuna istediği zaman ve şekilde yönelemedi. Fakat İran’ı sıkı takipten çıkarması söz konusu değil.. Daha açık bir ifadeyle nükleer silah yapma girişimlerini sürdüren bir İran ile buna mani olmaya ve mümkünse İran rejimini devirmeye çalışan bir Amerika aynı raylarda zıt istikametlerde birbirilerine doğru hızla giden iki tren gibiler. Belirli bir noktada çarpışmaları ihtimali oldukça yüksek görünüyor.

Cheney Barzani’nin mesajını getirmiş

CHENEY Ankara’ya gelmeden evvel Bağdat’ı ziyaret etmişti. Sonra Irak’ın kuzeyindeki Erbil şehrine de giderek orada Barzani’yi ziyaret ettiğine dair haberler basında yer almıştı. Ankara’dan ayrıldıktan sonra ABC televizyonuna konuşan Cheney neden Irak’ın kuzeyini ziyaret ettiğini izah ederken, aslında Ankara’dan bu konuda neler talep ettiğini de anlatmış oluyordu. Cheney ‘Kürdistan’a ilk defa gittiğini ve bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade edip ‘Başkan’ (President) Barzani ile görüştüğünü açıkladığına göre, Irak’ın kuzeyindeki kukla devlet meselesi artık saklanamayacak derecede Amerika’nın resmi terminolojisine de girmiş oluyor. Yakın zamanlara kadar kukla devlet konusunda daha dikkatli ifadeler kullanmaya itina gösteren Amerikan yetkililerinin 5 Kasım’da Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Bush arasında varılan mutabakatın ardından bu konuda daha cüretkar açıklamalar yapmaları oldukça manidar.

Kukla devletin tanınması...

AMERİKAN Büyükelçisi tarafından da teyit edilen bu mesaj getirme hadisesi Türkiye’nin bir milli devlet olarak geleceğini tehlikeye atan unsurlarla doludur. Çünkü Barzani-Talabani ikilisinin Ankara’dan neler istediklerini biliyoruz. Kukla devletin tanınması ve PKK’ya geniş kapsamlı bir afla başlayacak gidişat Türkiye’nin ulus devlet yapısının ortadan kaldırılarak en az iki milli kimliğe dayalı bir ortaklık devletine dönüştürülmesi taleplerini Barzani ve Talabani tekrarlayıp duruyor zaten. Cheney’nin bunları ayrıca Ankara’ya getirmesi Amerika’nın da bu önerilere sıcak baktığı anlamına gelir. Bu önerilerin şu veya bu ölçüde kabul edilmesi Türkiye’nin geleceğinin toptan tehlikeye atılması demektir. Vahim olan, Cumhurbaşkanı Gül ve AKP üst yönetiminin bu önerilere pek de karşı olmamalarıdır. Örneğin Başbakan Erdoğan defaatle PKK’nın silah bırakıp, siyasete dahil olmasını söylerken neyi kast ediyor olabilir? Gül ise açıktan açığa PKK’nın silaha başvurmadığı bir ortamda kukla devleti tanımaya kadar gidecek gelişmelere sıcak baktıklarını kamuoyu önünde ifade etti. Bu iki konu fevkalade önemli. Gerçi Cheney Ankara’dan Afganistan’da yürüttükleri kirli savaş için asker de istemiş olabilir ve bizim Afganistan’a asker göndermemiz yanlış olur. Ayrıca İran’a karşı Türkiye topraklarına füze yerleştirilmesi girişimleri de fevkalade tehlikeli sonuçlar doğurur. Ancak Türkiye’nin ulus devlet yapısının tasfiye edilmesiyle sonuçlanacak bir şekilde Irak’ın kuzeyindeki kukla devlet formülü işletilirse, bu, nesiller boyu kan ve gözyaşına sebep olacak bir gelişme olur. Çünkü hiçbir ortaklık devleti ayakta tutulamıyor. Bizim coğrafyadaki böyle bir girişim eski Yugoslavya’dakini bile aratabilir.

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 115462

ulkucudunya@ulkucudunya.com