Aşık Ali ÇIRÇIR
01 Ocak 1970
Rahmani
Asıl adı Ali ÇIRÇIR’dır. 1942 yılında Erzurum’da(DADAŞ) doğdu. Aziziye ilkokulunu bitirdikten sonra tahsiline devam edemedi. Bir yandan gündelik işlerle ekmeğini koştururken diğer yandan sazla ve sözle ilgilenmeye başladı. 1965 yılından itibaren kendini tamamen saza ve söze adadı. Bu tarihten sonra Rahmani mahlasını kullanmaya başlayan ozan, uzun yıllar Atatürk Üniversitesi Mediko-Sosyal de çalıştı ve buradan malulen emekli oldu. Okul şiirleri adlı bir de kitabı bulunan Rahmani,özellikle atışma ve leb deymez türlerinde başarı gösterdi.Ozan, Katılımı’na giderken, yolculuk ettiği otobüs Erzurum-Erzincan arasında, Samsa Deresi’nde teröristler tarafından durduruldu.Ozan, burada teröristlerce vurularak şehit edildi.
Uzun yıllar Atatürk Üniversitesi bünyesinde çalıştıktan sonra emekli oldu.
Yöresinde duyulmaya ve tanınmaya başladıktan sonra Türkiye’nin başka bölgelerine de gitti. Konya Aşıklar Bayramına bazı aralıklarla katılan Aşık Rahmani, özellikle leb değmez dalındaki atışmalarda başarılı oldu.Şiirlerinin bir bölümü »Okul Şiirleri« adıyla yayınladı. Çeşitli yarışmalarda ödüller alan Aşık Rahmani, ayrıca Kültür Bakanlığı tarafından açılan bir yarışmada »Öğütler Destesi« (1988) adlı kitabıyla üçüncü oldu.
Aşık Rahmani 25 Ekim 1993 tarihinde Konya Aşıklar Bayramına katılmak üzere giderken, bindiği otobüsün yolu Erzincan yakınlarında kesildi ve burada pkk tarafından öldürüldü.Mekanın cennet olsun.
DADAŞ
“Vatan vatan” diyerek, erdikte Dadaş olduk,
Şehit yatan diyerek, sordukta Dadaş olduk.
Tarih boyu düşmana, asla boyun eğmedik,
“Allah Allah diye cepheye vardık da Dadaş olduk.
Vatan’da şehit verdik, kefen dahi sarmadık,
Kardeş dedik sarıldık, birbirimiz kırmadık,
Gece gündüz yürüdük, bir an dahi durmadık,
Nice kahbe düşmanlar kırdıkta, Dadaş olduk.
Ogün ninem Hatun, dağı taşı inletti.
Şanlı Türk’ün unvanı, bir kez daha ünletti.
Atam gazi oldu hey, dedem de şehit yattı.
Kahbelerden, hesabı gördük de Dadaş olduk.
Kazım Paşa, Halitle canımızı adadık.
Al Bayrağın rengini daha seri boyadık,
Aziziye şahittir, burçlarına dayadık,
Düşmanı çevresinde sardıkta Dadaş olduk.
On iki Mart’ta o gün yurdumuzu kurtardık,
Alçakların leşini hendeklere aktardık.
Uyan! Nuh’tan buyana, her alanda biz vardık.
Fikirleri hayra, yordukta Dadaş olduk.
Doğuda sınır biz, Erzurum’lu Dadaşız,
Edirne’den ta Kars’a, bütün yurtta kardeşiz.
Kimimiz gazî, şehit; kimimiz Bektâşız.
İkilik yapanları, sürdükte Dadaş olduk.
Anneler balta, satır; bizlerde kılıç saldık,
Kükredik, coştuk, ama destûru Hak’tan aldık.
Yurt’a kemlik yapana, Allah diyerek daldık,
Cesetlerle suları ördükte Dadaş olduk.
Hey Rahmani, Kemal’in çizmesi sınır çizmiş.
Benden öte tarihi ecdâdım, Atam yazmış.
Kahkaha atanlara o anda kuyu kazmış,
Cem olduk, hürriyeti kurduk da Dadaş olduk.
Aşık Ali Rahmani`nin hayatı kitaplaştı
Erzurumlu merhum halk ozanı Aşık Ali (Çırçır) Rahmani`nin hayatı ve eserleri kitaplaştırıldı Kazım Karabekir Belediyesi sponsorluğunda şehit Aşık Ali Rahmani`nin hayatı ve şiirleri Atatürk Üniversitesi Kazım karabekir Eğitim Fakülkesi Türkçe Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulkerim Dinçtarafından kaleme alınarak kitaplaştırıldı. Kitapta, halk ozanının hayatı ve eserlerine yer verildi. Aşık Ali Rahmani, 25 Ekim 1993 tarihinde Konya Aşıklar Bayramı`na katılmak için Konya`ya giderken, Erzincanyakınlarında Sansa Deresi`nde PKK tarafından şehit edilmişti. Kitapta takdim yazısı bulunan Kazım Karabekir Belediye Başkanı Dursun Şahin, kültürün; toplumların geleceklerine yol bulmak ve temellerini sağlaştırmak noktasında önemli olduğunu belirterek vatan ve millet için şehit olan bir ozanın hayatının kitaplaştırılmasının Erzurum`un kültür değerlerine sahip çıkma adına bir görev olduğunu kaydediyor.Belediye olarak Erzurumlu ediplere, şair ve yazarlara destek verdiklerini vurgulayan Şahin, kitaptaki yazısında; `Belediyecilik sosyal dinamikleri harekete geçirmeyi de içerir. Bu fiziki belediye hizmetleri kadar önemlidir. Ali Aşık Rahmani`yi rahmetle anıyor, ortak değerlerimize hep birlikte sahip çıkılmasını istiyoruz` ifadelerine yer verdi.
VAR
Aciz gönlüm ne yaşarsın dünyada
Bir arının gülden dermiş balı var
Öten bülbül neyin var ki devada
Bir goncanın has kokulu gülü var
Dengede tut solun ile sağını
Örümcekler örtmektedir ağını
Otun dahi çıkarırlar yağını
Bir böceğin ipek olmuş teli var
Gel boş gezme şu ömrün çağında
Bağban isen sadık çalış bağında
Ne hünerin şu sînenin dağında
Bir ağacın meyve veren dalı var
Havada sis nice yerler kaplıyor
Bir billur cam örenciyi kaplıyor
Bir sert koza kaplumbağa saklıyor
Bir yılanın cevher olan pulu var
Turnaların bir hoş olur oyunu
Yarasanın gören var mı tuyunu
Sen Rahmanî güzel eyle huyunu
Papağanın sesi gibi dili var
OLUR
Eğer adam isen kalpleri kırma
Dibi görünmeyen bir göle daima
Derenin içinde binayı kurma
Yağmur yağar hemen yıkan sel olur
Yar olmayan yare sevdaya düşme
Hayalle yaşayıp havadan uçma
Ölmezden kefeni üzeren biçme
İşin her an senin kalmakal olur
Her olur olmaza sırrını deme
Nanca bilgin olsan kendini övme
Haram lokma alıp dikkat et yeme
Yakın dostun her an sana el olur
İlmi bilenlerden oku dersini
Boşuna harcama has nefesini
Helalinden kazan gel mirasını
Bıraktığın malın beytemal olur
Bir yar için geldim ben bu cihana
Ali Rahmanî'yim nasihat bana
Bir gün çıkacağım ulu divana
O zaman ettiğin hasbihal olur
Aşık Ali ÇIRÇIR (Rahmani)
KURBAN
Yar eşiğin mihrap kılmış,
Secde yapan başa kurban,
İlahi aşk ile dolmuş,
Gözden akan yaşa kurban.
Hakkı ansan, olmaz suçun,
Bir gün yüklenirsin yükün,
Cemalini görmek için,
Yönelen nakkaşa kurban.
Tabiat donun süsleyen,
Beş kez divana sesleyen,
Vatan bağrında besleyen,
Toprak ile taşa kurban.
Ölmezden kim ölmüş göçmüş,
Ecel suyun şevkle içmiş,
Hakk uğruna şehit düşmüş,
Candan geçmiş nâşa kurban.
Adil Hakkın yasasından,
Adaletin masasından,
Muhabbetin sofrasından,
Helal pişmiş aşa kurban.
Dost birliğin yıkmamaya,
Can cananın sıkmamaya,
Bir tek eli yakmamaya,
Keşke olsam maşa kurban.
Sırat, mizan kıldan ince,
Bu düzeni kuran yüce,
Hak verilir amelince,
Kalırsın başbaşa kurban.
Rahmani'nin Mevla'sı yar
Beklediği edeble ar,
Divanına sade pak ver,
Olursun bey paşa kurban.
HACILARA TALEBİM HAL GETİRİNİZ
Secdegâh mihraptan varılır haca,
Hal içinde ahval hal getiriniz
Beytullah'ı tavaf çıkar miraca,
Hakk'a konuşacak dil getiriniz.
Bir vücut şehrine sarılan ihram,
Hicabı perdedir, giremez haram,
Akıl, iman, haya alan muhterem,
Hakikat aşlıyan dal getiriniz.
Hakk'tan hakkı haklar Cebbarü'l-Celil,
Tarikat, müstakim, İbrahim Halil,
Muhammedü'l-emin cemine dahil,
Desturu kılarak el getiriniz.
Arafat içinde sen seni taşı,
Nefsini öldürsün atıcı taşı,
Muhabbete çağır kavim kardaşı,
Resul'ün terinden gül getiriniz.
Çar-ı yarlar gibi nazargah tasa,
Kali hal eyleyen adalet yasa,
Dertlerine deva bu cümle nasa,
Zehire panzehir bal getiriniz.
Evlad u zadedir, ahbab u yaran,
Rıza-yı Bariye canını veren,
Arabî kitabı Hazret-i Kuran,
İlm-i ledünni'den gül getiriniz.
Vücut gemisine esma yazacak,
Safi saf eyleyip, sofi süzecek,
Alemi, Rahmani yarla gezecek,
Marifetu'l-lahtan kol getiriniz.
Aşık Ali ÇIRÇIR (Rahmani)