« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Eki

2015

Ölmeyen aşk!

Rahmi Turan 01 Ocak 1970

Türk Sineması’nın en büyük yönetmenleri, Lütfü Akad, Metin Erksan, Atıf Yılmaz ve Halit Refiğ’den sonra Memduh Ün de hakkın rahmetine kavuştu.
Memduh Ün 95 yaşındaydı ve bir yıldır Bodrum’da Acıbadem Hastanesi’nde tedavi ediliyordu.
Çok önemli bir sinemacıydı.
Ben onu büyük sanatçı Fatma Girik’in 56 yıllık hayat arkadaşı ve 1958 yılında çevirdiği “Üç Arkadaş” adlı muhteşem filmin yönetmeni olarak hatırlıyorum.
Fatma Girik son anına kadar Memduh Ün’e gözünün içi gibi baktı.
Günümüzde böyle, erkeğine olan aşkı bitmeyen, olağanüstü vefalı kadınların sayısı herhalde fazla değildir.
Fatma Girik’inki “Ölmeyen, bitmeyen, âdeta sonsuz bir aşk” idi.

* * *

Bodrum Torba’da oturuyorlardı. Memduh Ün geçen yılın kasım ayında hastaneye yatırılmıştı. Yaşlılık nedeniyle kimseyi, hatta Fatma Girik’i bile tanıyamaz hale gelmişti ama Fatma Girik onu hiçbir zaman yalnız bırakmadı, her gün Torba’dan 20 kilometre uzakta, Ortakent’teki hastaneye giderek onu sevdi, başını ellerinin arasına alarak öpüp kokladı, göz yaşı döktü.
Memduh Ün bunları duymuyordu bile ama Fatma Girik sevgi dolu sözleri her gün tekrarlıyor, akşam geç saatlerde evine dönüyordu.
Günler hep öyle geçti.
Yaşananlar bir film sahnesi değildi, acılarla dolu olan hayatın ta kendisiydi!

* * *

“Büyük yönetmen Memduh Ün’ü ‘Üç arkadaş’ filmi ile tanıyorum” demiştim.
Evet o,1958 yılında siyah-beyaz olarak çevrilen harika bir filmdi. Daha sonraki yıllarda, gelmiş geçmiş “En iyi 7 Türk filminden biri” seçildi.
Baş rollerini Muhterem Nur ile Fikret Hakan oynuyordu. Yardımcı oyuncular da, bugün hayatta olmayan Salih Tozan ve Semih Sezerli idi.
Üç iyi kalpli, fakir arkadaş, gözleri görmeyen ve geçimini çengelli iğne satarak sağlayan genç bir kıza, zengin olduklarını, ameliyatla gözlerini açtıracakları yalanını söyleyerek umut verirler… Film kör kızın çevresinde döner, çok duygusal sahneler yaşandıktan sonra mutlu sonla biter.
“Üç Arkadaş”, çok sayıda film çeviren Memduh Ün’ün baş yapıtıdır.
Fatma Girik’e başsağlığı ve büyük yönetmene Allah’tan rahmet diliyorum.

“Mardinli Türk’üm”
Tayyip Bey’in çok kızdığı Nobel ödüllerinin dağıtımında bazen gerçekten siyaset de rol oynar. Fakat ne olursa olsun, kabul etmek gerekir ki, Nobel dünyanın en prestijli ödülüdür.
Bizim, Nobel ödüllü iki insanımız var…
Biri “Türkler 1 milyon Ermeni’yi, 30 bin Kürt’ü öldürdü” diyerek Nobel ödülü alan Orhan Pamuk… Bunda siyaset büyük rol oynadı.
Nabza göre şerbet veren Orhan Pamuk, Türklere alerji duyan Batılı ülkelere sempatik görünmek için Türkiye ve Türkler aleyhine demeçler vererek ödüle ulaştı.
Diğeri “Ben Türk’üm. Başarımı Atatürk devrimlerine ve cumhuriyetin eğitim sistemine borçluyum” diyen bilim adamımız Prof. Dr. Aziz Sancar…
O Türklüğüyle gurur duyuyor, biz de onunla…

* * *

Prof. Sancar’a soruyorlar:
“Ana diliniz neydi?”
Cevap veriyor:
“Anne ve babayla Arapça konuşurduk ama çocuklar kendi aramızda Türkçe konuşarak büyüdük.”
Tekrar soruyorlar:
“Aileniz Arap kökenli mi?”
Tokat gibi cevap veriyor:
“Arap demenizi istemiyorum… Diyelim ki İstanbullu… Mutlaka Bulgaristan, Yunanistan, bir şey vardır. Doğu’daki insanın da kanında Türk’ü var, Kürt’ü de var, Arap’ı var, Ermeni’si var, Yezidi’si var…
Kalkıp bunları konu yaparsak, ne konuştuğumuzu unuturuz.
İngiltere’de kaç etnik grup var? Adama soruyorsunuz ‘İngiliz’im’ diyor.
Amerika’da da ‘Amerikalı’yım’ dersin. İstersen kökenini söylersin ama ‘Amerikalı’ dedi mi bitti.
Ben Mardin’liyim ‘Türk’üm’ diyorum.
Sen Kürt müsün, Arap mısın, Yezidi misin?.. Yazık kardeşim, yazık!”

* * *

Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’ın davranışı, “Türk yok, Türkiyeli var” diyen
ve Türk kimliğini Anayasa’dan çıkartmaya kalkışan oportünist siyasetçilere mesajdır.
“Türk’üm” demenin neredeyse ayıp hale getirildiği Türkiye’mizde, amaçları ayrışma ve ülkeyi bölme olan kötü niyetli çevreler bundan kendilerine bir ders çıkartmalıdır.

Gü­nün Sö­zü
Bazı gösterişli hayatlar, dış yüzleri iyi, içleri ise yıkık binalara benzer!

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 25823

ulkucudunya@ulkucudunya.com