`İHA, PKK'nın mıydı?`
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Ankara'da Kafaları Karıştıran Soru...
"İHA, PKK'nın mıydı?"
Kartların yeniden dağıtıldığı Suriye'de Rusya'nın sıcak çatışmaya girmesiyle paylaşım pastasının dilimlerinden kime ne düşecek?..
Sorunun yanıtını almak için çok zaman geçmeyecek gibi görünüyor.
Fakat, AKP'nin "kazan kazan" politikalarının Türkiye aleyhine kazı kazana çevrildiğini acı bedeller ödeyerek yaşıyoruz.
Ne yazık ki; Türkiye'nin üzerinde çevrilen köpek dolaplarını net olarak görüp anlayamazsak, kendi elimizle ipimizi çekeceğimiz günlere süratle yaklaşıyoruz.
Tekrar haykırıyorum; Suriye üstünden Rusya ile ABD'nin dalaşıyormuş görüntüsüne kimse kanmasın!..
Bakın; Rusya'nın savaş uçaklarının yaptığı deneme tacizlerinin ardından önceki gün çok önemli bir olay yaşadık. TSK, sınırlarımız içinde "milliyeti bilinmeyen" bir İnsansız Hava Aracını (İHA) düşürdü.
Resmi açıklamalara göre, henüz kime ait olduğu "bilinemeyen" hava aracının düştüğü nokta; Kilis merkeze bağlı Deliosman Köyü. Bölgenin yapısına çok dikkat etmek gerek!.. İHA PKK/PYD'nin Suriye'de kontrol ettiği bölgede uçuyor ve bizim hava sahamız içinde düşürülüyor.
Şimdi!.. Ankara'da devlet koridorlarında PKK/PYD'nin elinde İHA olabileceği konusunda geçmiş duyumlar var. Yapılan ilk değerlendirmeler ise çok çarpıcı...
Ankara, Rusya'nın İHA'yı PYD/PKK'ya vermesinden kuvvetle şüphe ediyor. Daha da ilginci bunun ABD/Rusya mutabakatı ile gerçekleşmiş olması yönünde gelen bazı istihbari bilgiler.
Bir daha düşünün!.. ABD'nin inkar etmediği Ankara'nın da teyit ettiği; en son PYD'ye indirilen 50 tonluk silah ve mühimmat. Ve sonrasında PYD'nin ABD'den talep ettiği Stinger füzeleri.
Bu füzeleri niye istiyor PYD?.. Rus uçaklarını veya IŞİD'in elinde olmayan helikopter ve uçakları mı vuracak?..
O kadar açık oynanıyor ki!.. Hedef Türk savaş uçakları ve helikopterleri...
Rusya ve ABD anlaşıp PKK/PYD'ye yardım ediyor. Bu bile ABD ve Rusya'nın Suriye'yi bölme konusunda anlaştıklarının ve nihai hedef Türkiye için planlarının çok açık delili.
Ne acıdır ki; tüm bunlar olup biterken,ülkeyi idare ettiğini ileri süren devlet adamı kılıklılar AB ile Suriyeli mültecileri için Türk topraklarını kira pazarlıkları yapıyor. Seçim için, saltanatın devamı için yine AB'nin kapısında dilenci oldular. Vatan topraklarını 5 milyar Euro'ya kiraya verecekler sonrada çıkıp bir süreliğine unuttuğumuz "AB'ye ha girdik giriyoruz", "AB ile sıcak mutlu günler" mavralarını ısıtıp satacaklar. 5 Milyar Euro'yu da Türkiye ekonomisine büyük mali kazanç olarak satacaklar.
Aynı filmi 1 Mart tezkeresi öncesinde de yaşamıştık. Hatırlar mısınız? Bush AKP'lileri "at pazarlığı yapıyorsunuz" diyerek ABD'den kovmuştu!..
AKP çok gergin
Çözüm/Çözülmenin baş mimarlarından Beşir Atalay'ın kongrede MYKY listesine konulmaması, 1 Kasım vekillik listesinde de Van'a sürülmesinin ardından AKP/Saray seçim strateji merkezinin başına Ömer Çelik getirildi. Ankara katliamın ardından Ömer Çelik başkanlığındaki heyet yeni seçim taktikleri belirledi. Şöyle;
"Araştırmalara göre tek başına iktidar olmuyoruz. Anketlerde, yüzde 90 'seçimde fikrim değişmez' deniyor; MHP'yi değil Devlet Bahçeliyi eleştirin. Tek oy kaynağımız MHP. Kemal Kılıçdaroğlu'nu değil CHP'yi eleştirin. HDP ile polemiğe girmeyin. Onları biz parlattık. Selahattin Demirtaş'ın her dediğine cevap verdik adamı parlattık. Patlamalardan sonra HDP'ye oy kayması olur, kaybetme olmaz. Gençlerde AKP 4'ncü parti. Özellikle gençlere çalışılacak. Halkla temas kurulacak. Gösterişli kampanya yapılmayacak. Halka mütevazı görünülecek. Her işyerine gidilmeyecek. Ev ev gezilmeyecek. Daha önce AKP'ye oy vermiş ama küsmüşler belirlenip birebir ikna edilecek. IŞİD ile mesafe koyucu açıklamalar yapılacak".
Özetle; seçim stratejilerini MHP'ye, genç seçmenlere ve küskünlere dayamışlar. Bire bir adam zimmetleyip takip yapıyorlar. Küskünlere gidip Kur'an-ı Kerim'e el basıp "bir daha yapmayacağız" deyip özür diliyorlar..
Fakat,bu arada çok önemli yeni bir sıkıntı çıktı AKP cenahında.
Davutoğlu kendisine sunulan(!) stratejiye harfiyen uyuyor ama promtere alışkın olmadığı için bol bol gaf yapıyor..
Saray'ın yaptırdığı 60'a yakın "kişiye özel" ankette ise AKP yüzde 39'u aşamadı.
Sinirler iyice gerildi. Binali Yıldırım'da "ben bilmem Reis bilir" moduna tekrar geçti!..