SÜPÜRME ZAMANI
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
AKP kurucularından…Meclis Başkanlığı yaptı…
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsüydü…
Şimdi diyor ki:
“7 Haziran’da aldığımız sonuç birilerinin (?), hepimizin aklını başına getirmiş olmalı”
Bülent Arınç, dün bir TV kanalında yol arkadaşlarının bazıları hakkında isim vermeden ağır konuştu…
Dikkat çeken cümlelerinden biri de şuydu:
“Davutoğlu’nun puanı 100 üzerinden 100’dür”
Davutoğlu’nun puanı 100 üzerinden 100 ise, Tayyip Bey’in puanı kaçtır?..
Bu durumda hayli geride olmalı!..
* * *
“Birilerinin aklı başına gelmiş olmalı” diyor…
O “birileri” kimdir bilinmez ama, hepsinin aklı başta değil, bir karış havada!..
7 Haziran seçimlerinin sonuçları bunların aklını başına getirmiş olsaydı…
Ülkeyi karaya oturtacak aynı rotayı 7 Haziran’dan sonra da takip ederler miydi?..
Demokrasi yerlerde sürünüyor…
Özgürlükler zincirli…
Büyük baskı ve zulüm!..
Gazetecilere açılan davalarda dünya rekorları kırdılar, 14-15 yaşındaki çocuklar gözaltında!..
* * *
Akılları başlarına gelmiş olsaydı…
Diyarbakır ve Suruç’tan sonra Ankara’-daki katliam yapılabilir miydi?..
Akılları başlarına gelmiş olsaydı…
Türkiye’nin bir bölgesi güvenlik güçlerinin giremediği, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanamadığı yerler olur muydu?..
Akıllar başlarına gelmiş olsaydı…
Ülkenin Başbakanı “Terörün belini kırdık” diye mizah malzemesi olan bir laf eder miydi?..
Akılları başlarına gelmiş olsaydı…
Ülkenin Başbakanı Ankara katliamından sonra “Oylarımız düştü mü arttı mı” diye anket yaptırır, arkasından da “Katliamdan sonra oylarımız arttı” der miydi?..
* * *
Akılları başlarına gelmedi…
Gelmediği, PKK ile “Oslo pazarlığını” inkar edip, aynı gün 45 dakika içinde mutabakat belgesinin suratlarına dayanmasından belli…
Akıllarının başlarına gelmediği, Davutoğlu Ahmet’in hâlâ “Koalisyonu kabul etmediler” diye CHP’yi suçlamasından belli…
Kaç defa ortaya konuldu, Ahmet, CHP’ye koalisyon teklif etmedi; yaptığı teklif seçime kadar bir koalisyondu… Biz bunlarla mı uğraşacağız, çocuk parkında mıyız?!.
* * *
Bülent Arınç, “7 Haziran seçimleri birilerinin aklı başına getirmiş olmalı” diyor…
Bunu 13 yıllık tek başına ülkeye hükmettiğiniz zaman düşünecektiniz!..
Kutuplaştırma, ötekileştirme, “Ya bendensin ya yoksun” anlayışı, mafya özentileriyle yürütülen kaba kuvvet gösterileri, devleti bölüştüğünüz paralel yapı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kurulan kumpas…
7 Haziran mı?..
Gazete baskını 7 Haziran’dan sonra oldu; gazeteci 7 Haziran’dan sonra dövüldü…
200 vandalla gazete basan AKP Milletvekili “1 Kasım’da sonuç ne çıkarsa çıksın seni başkan yaptıracağız” diye 7 Haziran’dan sonra bağırıp meydan okudu…
Olmayan akıl, ne başta olur ne havada!..
Bu akılsız kafalar süpürülüp gönderilmedikçe Türkiye’ye huzur ve adalet gelemez!..
1 Kasım süpürme günüdür!..
