« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Kas

2015

‘Karanlık Demokrasi’

Murat Belge 01 Ocak 1970

Seçim günü, sonuçlar alındıktan sonra, kısa bir “değerlendirme” yazısı istemişlerdi gazeteden. Sonuçlar çok çabuk belli oldu. Benim yazı da 2 Kasım’da yayımlandı. Başlık olarak “Karanlık Demokrasi” demiştim. Şu paragrafı yazmışım. “Erdoğan zaten tehditle, korku salma politikasıyla seçim kazanmaya bağlamıştı geleceğini. O siyaset tuttu ve kazandılar. Şimdi ne olur, bilemem. Tayyip Erdoğan’ın bir gün 16 Türk devletinin arasından geçeceğini, öbür gün ‘Mankurt’ konuşması yapacağını, yapana kadar, hiçbirimiz tahmin edemiyoruz.”

Rusya ile savaşa girme durumunda kalacağımızı da tahmin etmiyorduk, örneğin. “Rus uçağı düşüreceğiz” demiyordu kimse. “Can Dündar ile Erdem Gül tutuklanacak ve Silivri Cezaevi’ne kapatılacak” diye bir tahminde bulunanımız da yoktu.

Sahiden yok muydu? Abartmayayım. “Şimdi bir Rus uçağı düşürülecek” diyen ya da “Seçimin ardından bir ay geçmeden Can Dündar’ı hapse atacaklar”ını bilen yoktu; ama olabileceklerin hangi doğrultuda, nasıl bir üslûpla yapılacağını tahmin edebiliyorduk. Yapılanlar, yapılacaklara ayna tutuyordu. Onun için, sözgelişi “Bir Rus uçağı düşürüldü” diye bir haber karşımıza çıktığında, bir tür şaşırmasına şaşırıyoruz ama, “Ha, bu da oldu mu?” türünden, hafif bir şaşırma. “Yok yahu! Olmaz öyle şey!” türünden değil.
Örneğin, şimdi. Rusya ile savaşa girmenin eşiğine getiren (eşiğin öbür yanına geçme ihtimalinin yürürlükte olduğu bir anda yazıyorum bunu) politikanın yanlış bir politika olduğunu söylemenin bir “hiyanet-i vataniye” haline getirileceğini, malûm kalemşorların böyle bir ortam yaratmak üzere var gücüyle çalışacağını tahmin etmek mesele değil. Can Dündar ile Erdem Gül’ün tutuklanması zaten bunu haber vermiyor mu?

Bu uçak olayı konusunda Rusya’nın “masum” olduğu kanısında değilim. “17 saniyelik ihlâl için uçak düşürülür mü” diye sorduğumda, biri, “Düşürmeseydik, bir dahaki sefere 30 saniyeye, sonra iki dakikaya çıkacaktı” türünden bir cevap verebilir. Bu cevabın büsbütün yanlış olduğunu da iddia edemem. “Rusya yapmaz” diyecek halimiz yok. Rusya’nın tarzı da çok tanıdık zaten. Ancak bütün bunlar söylendikten sonra, verili koşullarda olayı bu noktaya getirmiş olmanın iyi bir politika olmadığını, doğru bir politika olmadığını söylemek gereğini duyuyorum.

Rusya’da karar veren bir Putin, Türkiye’de karar veren bir Erdoğan oluğu için bu olay bir savaşa doğru da tırmanabilir. Ama dünyada başkaları da olduğu için, buna meydan verilmeyeceğini düşünüyor, daha doğrusu umuyorum. Ancak sorun savaş çıkmasından ya da çıkmamasından ibaret değil elbette. Aramızda bunca ekonomik bağlantı kurulmuş olan Rusya ile siyasî ilişkimizi bu noktaya getirmenin herhalde bütün sözkonusu alanlarda yankıları ve sonuçları olacak –bir kısmı başladı bile. Bu sürecin sonunda kimin kayıp hanesi daha ağır basar, bilemem, ama Türkiye’nin kayıplarının yeterince ağır olacağını tahmin etmek de zor değil.

Onun için de söylüyorum ki bu siyaset doğru bir siyaset değil; böyle bir karar isabetli değil; ama zaten bu somut olayı ortaya çıkaran falan somut karar, filan somut uygulamadan önce, onlara meydan veren bütün siyasî anlayış yanlış. Bu nobran ve hoyrat tutum yanlış. Her sorunun çözümünün bir fiziksel güç kullanımına bağlı olduğunu varsayan bu dünya görüşü çok tehlikeli.

Bu dünya görüşünün uygulamaya konmasının sonucu olarak Can Dündar ile Erdem Gül tutuklandılar. Ama onlar şu anda çok geniş bir uygulamanın simgesi olmuş kişiler. Muhalif ya da eleştiren düşünceyi susturmak üzere bu iktidarın yaptıkları vahim. Yargının çalışma biçimi vahim –en çok da yargının kendisi açısından. Yargı, kendi elemanlarının verdiği kararlarla kendini yargı olmaktan çıkarıyor.
Bütün bu zararlar ne zaman ve nasıl düzeltilecek?

Ziyaret -> Toplam : 125,19 M - Bugn : 76501

ulkucudunya@ulkucudunya.com