Kilit ve anahtarlar...
Güler KÖMÜRCÜ 22 Nisan 2008
Salı yazımda 'ekonomik krizin siyasete etkileri ne olur' diye sormuştum. Ne gelen e-postalar ne duyduğum yorumlar hiçbirisi okuduğum şu analiz kadar beni etkilemedi, bir uzman diyor ki;
'Büyük bir ekonomik kriz geliyor ve bu finansal kriz AKP'nin geleceği adına en az kapatılma davası kadar hatta daha da fazla belirleyici etken olacaktır.
Unutmayınız ki AKP seçmeninin önemli bölümü yıllardır ülkedeki yolsuzluktan ve de sadece kendi etrafına rant sağlayan siyasilerden bıkmış kesimdir ve bu yoksul, çaresiz, yıllardır 'ötekiler' tarafından önemsenmemiş malum kitle aslında bilinç altında 'eee yeter ellere var da bize yok mu?' öfkesini de taşıyan insanlardır. AKP, bu kitlenin sosyolojisini fark etti, kendi haline bakıp acıyan bu 'mağdur' insanlara istediklerini verdi, o insanlar da 'nihayet artık bize de var' demeye başladı. Bedava kömür, bedava erzak, bedava otobüs derken -petrolümüzü çıkarmamıza izin verecekler, kitlesel zengin olacağız- ve benzeri umut hediye paketleriyle, yıllardır 10 aileye akıtılan 'huzur hakkı'nı ! artık kendilerinin de ufak ufak almaya başlamasından memnundular.
Bu kitle, Cumhuriyet ilkelerinin üzerindeki tehdit algılarını, birilerinin federasyon planlarını ya da Avrupa Birliği 'demokratikleşme paketi' altında Türklüğe hakaretini ise pek fark edecek durumda değildi çünkü onlar yıllardır kendisini yok sayan 'ötekinden hıncını' almakla meşguldu. Kitlenin iradesi, milli duyarlılığı körleşti.
Şimdi bir ekonomik krizde bu malum kitle canı gibi gördüğü 'malını' kaybetmeye yani kredi kartını, taksitle aldığı arabasını, son model televizyonunu, dizilerde görüp yıllardır düş dünyasında yarıştığı hayatın renklerini kaybetmeye başlar ise o ilk anda çözülmeye de başlayacaktır, çözülmeye ve de sorgulamaya.
Bu arada kendisine dağıtılan huzur hakkının ! milyon katını yine yıllar öncesine benzer tecelliyle bu defa da 10 değil de 100 yeni üretim ailenin aldığını duyup 'döndük mü başa, bak şimdi de ellere çoook, bize azıcık' diyerek bir sabah uyanıverdiğinde ortaya kimsenin tahmin edemeyeceği kadar büyük oranda 'kararsız seçmenler' çıkacaktır.
Yoldaki ekonomik krize 'bazı güçlerin oyunu' mantığıyla bakmak gerçeği görememektir. Dünya büyük bir finans buhrana hazırlanıyor, Türkiye zaten hormonlu olan ekonomik verileriyle finansal fırtınaya yakalanırsa piyasalarında ciddi mali çöküntü kaçınılmazdır. Aynı anda olası bir 'kapatma ya da yasaklı siyasiler' vakası 'malını canının yongası' görenlerin (yani yüzde... kaçın dersiniz?) öncelikler listesinde hangi sırada olacaktır sizce?
Yukarıda tarifini yaptığımız seçmen kitlesi 'cebini koruyamadığını inandığı politikacılara' yani 'canan'a da sahip çıkmayacaktır. Canan'a sahip çıkan sadece AKP'nin çekirdek seçmeni olacaktır, o da ne kadar göreceğiz. 'Kilit, ekonomik gelişmeler mi o halde?'
Ve... Fotoğrafa biraz da senaryolar cephesinden bakalım, sözü dün 'gercekgündem.com'da okuduğum ilginç bir 'kulis'le bağlayalım, alıntılar yapıyorum;
.... Erdoğan'ın yasaklı olması, Abdullah Gül'ün de ceza almaması halinde Gül'ün 'istifa ederek aşağı inme' formülü devreye girebilir. Yani Erdoğan'ın AKP tabanındaki alternatifi Abdullah Gül'dür... Sanırım Abdüllatif Şener bu ihtimali göz önünde bulundurarak AKP'nin MKYK toplantısına katıldı... AKP'de tereke paylaşımı kavgası kızışacak... Abdülkadir Aksu da sessiz. Aksu ve arkadaşlarına dikkat. AKP terekesinin paylaşılmasında 'şimdilik' iki isim öne çıkyor; Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener. Anahtar kim mi? Bülent abi değil, anahtar Abdülkadir Aksu'dur. Çünkü AKP teşkilatlarını Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener ile birlikte o kurdu....'
Analizler ve kulisler... Akıl odanıza sunuldu ey labirent sever okur.
