MHP’de değişim
Taha AKYOL 22 Nisan 2008
MHP eskiden de milliyetçiliğin değişik yorumlarını barındıran bir partiydi. Atsız tipi Türkçülerden, emekli subay geleneğine bağlı olanlardan tutun da rahmetli Prof. Erol Güngör gibi hem muhafazakâr hem demokrat bir kültürel milliyetçilik düşüncesine kadar geniş bir yelpaze vardı.
Rahmetli Muzaffer Özdağ, Osmanlı’yı Türkü dışladı diye eleştirirdi, rahmetli Dündar Taşer Osmanlı’yı Türkün tarihteki en büyük medeniyeti olarak alkışlardı.
1987 seçim bildirisinde “bankaları ve sigortaları devletleştireceğini” açıklayan MHP, Özal’ın liberal 24 Ocak kararlarına aktif destek vermişti!
Bu fikri çeşitlilik, o zamanki çatışma ortamının gölgesinde kalmıştı maalesef.
Bugünkü MHP’de çatışmalardan uzak durma konusunda daha bir kararlılık ve Türkiye’deki genel değişime paralel olarak, milliyetçiliği daha sivil ve demokratik terimlerle ifade etme gayreti de dikkat çekiyor.
Emekli subayların protestosuna MHP’nin gösterdiği tepki, hem bu partinin nasıl sanıldığını, hem nasıl bir süreçte olduğunu gösteren simgesel bir olaydı.
Sosyolog bakışı
MHP’li Doç. Dr. Vedat Bilgin’in kitap ve konuşmalarında bu değişimin adeta teorisini görüyoruz. Taraf‘ta Neşe Düzel’e söyledikleri önemlidir:
“20. yüzyılda milliyetçilerin sorunu milli devlet kurmaktı. Bugünkü sorunu ise bu milli devleti demokratikleştirmektir... Milliyetçilik, cumhuriyeti demokratikleşmesi gereken bir rejim olarak görür...”
Sosyolog Vedat Bilgin demokrasi ile milliyetçiliği birleştiriyor. Köylülükten şehirliliğe geçişi vurgulayarak, “modern milliyetçiliğin orta sınıfların ideolojisi“ olduğunu, böyle bir toplumda “bürokratik elitin savunduğu antidemokratik anlayışların” geçerli olamayacağını anlatıyor.
Bunlar, hamasi bir Türklük övünmesi değil, sosyoloji ve siyaset bilimleri açısından yapılmış milliyetçilik izahlarıdır. Fikir tarihimizden Ali Fuat Başgil ile Erol Güngör’ün çağımız şartlarında bir sentezidir adeta.
Bu sebeplerle de özgürlükçüdür. Şöyle diyor Bilgin:
“Ben üniversitede düşünce tarihini anlatıyorum. Bir sürü düşünce var. Her düşüncede de bir haklılık payı var...”
‘Yanlış düşünceler’de de bir haklılık payı olduğunu düşünmek! Sağlı sollu ne kadar yatkınız buna?!
Değişimin tabiatı
Elbette bugünkü MHP’de de milliyetçiliğin otoriter yorumları da güçlüdür; 301. madde değişikliğine karşı olarak açılan hamasi kampanya bunun bir örneğidir. Ama bir değişim süreci de yaşanıyor.
MHP’li veya MHP kökenli aydınların yazdığı kitabın adı çok ilginç: “Statüko’dan Değişime Milliyetçilik Ufku!” (Binyıl Yayınları, 2007)
Statükodan değişime!
Kitapta mesela birleştirici bağın “vatandaşlık” olduğu anlatılıyor. (Sf. 39)
Milliyetçiliğin meşruiyet zemininin millet iradesi olduğu vurgulanıyor. (Sf. 69)
Devlet merkezli değil, toplum merkezli milliyetçilik savunuluyor. (Sf. 84)
“Etnik Türkçü söylem” eleştiriliyor. (Sf. 92)
Değişme hayatın kanunudur, deniliyor. (Sf. 163)
Türkiye’de toplumsal yapı değişmelerini tetikleyen şehirleşme, piyasa ekonomisi ve demokrasi gibi dinamikler temel fikirlerde yeni yorumlara yol açıyor. MHP’de de bunu görüyoruz; belki en az gördüğümüz CHP’dir.
Değişim tabiatı gereği düz değildir, kaotiktir, kendi içinde çatışmalar barındırır, uzun zamanlıdır. MHP’nin bu kritik değişim sürecini nasıl yaşayacağı, Türkiye için çok önemli konulardan biridir.